maçın en iyisi hiç ku$kusuz kaleci aykut'tu. galatasaray'ı ipten aldı diyebiliriz. zira ilk yarının ba$ında kurtardığı o pozisyon gol olsaydı galatasaray büyük bir ihtimal bu maçtan 3 almazdı.
ilk yarıda galatasaray gole kadar oldukça kötü oynadı, ancak golden sonra açıldı.
aktif olan tek $ey taraftarımızdı, çok hareketliydiler. denizlispor intikamını alacak diyenler de cevabını almı$tır sanırım.
her galatasaray maçı gibi, binlerce fenerbahçelinin "abi penaltıydı yea", "hak yiyolar yea" feryatlarına vesile olmuştur.
öyle süper takımlarımız var ki ligde, hakemin anlık kararına bakıyor kaderi. yazık lan, bir ofsayt pozisyonu, bir korner yüzünden yenilecekseniz çıkmayın maça.
1) carrusca süper bir gol attı ama bu takımda oynayamaz.
2) aykut kalesinde adeta devleşti, top kaleden uzaktayken bile etrafına güven veriyor.
3) ilk yarıda ümit karan'a yapılan tartışmasız penaltı verilmedi, en az penaltı kadar önemli olabilecek bir pozisyondada oyun devam ettirildi.(son adam, kırmızı kart)
4) galatasaray'ın penaltısı bana pek inandırıcı gelmedi ama pozisyona epey uzaktım emin değilim.
5) sabri sanki hayatında ilk kez futbol oynuyor gibiydi. sakatlık sonrası kendini acilen toparlamalı.
6) maç ne futbolcuların ne de tribündeki taraftarların umrundaydı, ben dahil bir çok kişi 'niye oynatıyolar böyle maçları' tipinde söylenmekteydi.
7) yusuf hakemin yüzüne 's.ktir' dedi. hakem sarı kartla geçiştirdi. ya duymazdan gel ya kırmızı kart göster be hakem.
8) arkamdaki abiye özel: onlar kağıt değil konfeti
galatasaray'ın 2-1 kazanarak gruba 3 puanla başladığı maç. maç hakkında konuşulacak çok şey yok. sadece aykut hakkında konuşulabilir. kale konusunda yüreği hoplayan taraftarın yüreğine su serpti bugünkü oyunuyla. carrusca gol dışında yoktu. serkan çalık'ın takımda neden oynamadığı anlaşıldı. daha bin fırın ekmek yemesi lazım bu çocuğun. biraz sabır gerekli ama olacak. bir de song nonda olmazsa penaltıları kullanabileceğini gösterdi topu 90'a çakarak. aslan yürüyüşü ise şahaneydi. özgürcan oynar diye bekledik ama boşuna çıktı bu beklenti. en azından ümit karan çıktıktan sonra girebiliri ama nedense kalli oyuna almadı.
keçi boynuzu gibi bir maçtı kısacası. tadı yoktu, iyi ki bitti.
ayrıca belirtmek lazımdır ki, haftasonu sarı-lacivert basının da verdiği gazla galatasaray'ın çok net bir penaltısının verilmediği maçtır. aynı zamanda penaltıyı yapan arkadaşın kırmızı kart görmesi gerekiyordu.
ama tabii ki 3 gün sonra bir penaltı daha çalınırsa aziz abi kızar, haluk abi kızar, yıldırım abi kızar, o yuzden hakem bey kırmızı kart ve penaltı çalmak yerine ümit'e sarı kartı verdi.
kaldı ki haftasonu yapılan penaltı da açık ve net bir penaltıydı. benim bildiğim kadarıyla ceza sahasında rakibin bacağına diz vurup topuğuna basınca penaltı veriliyor dünya üzerinde. tabii dakika 90 olduğu için at gözlüğü ile maçı seyreden medyamız hava topu mücadelesine baktı sadece.
marcelo carrusca'nın şahane aşırtma golü ile 1-0 olan maç. bu adam bir acaip. atsan atılmıyor, satsan satılmıyor. attığı gol gerçekten şahane bu arada.
yayını yapan kişi bir forumda söylediğine göre ikinci yarı bitrate i düşürüp takılmaların önüne geçecekmiş.. hadi bakalım diyoruz..
tanım : ilk 17 dakikası 0 - 0 eşitlikle geçilen maçtır. iki önemli pozisyon bulmuştur denizlispor, ümit karan'ın da çaprazdan bir gol girişimi olmuştur..
sopcast yayini yapan arkadasin mikrofonu acik oldugu icin ozel hayati ifsa edilmistir. arica bu sevgili arkadasimiz bi turlu yayin yaptigi programi rahat birakmayip sagini solunu kurcalayarak bizleri fitik etti. ama olsun hic yoktan iyidir.
galatasaray'dan puan kaybı beklediğin maçtır. denizlispor, gaziantep'i yenmiş olmanın verdiği moral ile coşacak, galatasaray ise hem ankaraspor maçının hem de bordeaux maçının verdiği moralsizlikle, kötü oynayıp dibi bulacaktır.