konser öncesinde çalan şarkılar zaten kalabalığı Interpol'e hazırlayacak düzeydeydi. the national, the decemberists, iron & wine ve daha niceleri.. konserden önce ve konser süresince hiç neşeli değildim, ama zaten interpol konserine neşelenmek için gidilmeyeceğini de gayet iyi biliyordum. konser gayet iyiydi, ses kulesinin önündeki bariyerlerin üstüne oturarak şu boyumla küçükçiftlik park'ta sahneyi görmeyi başarmam mutluluk vericiydi.
setlist daha iyi olabilirdiyse de, leif erikson daha ilk notasından ağlattı, sonlara doğru gelentake you on a cruise süründürdü.. tüm konser boyunca her fırsatta specialist diye haykırsam da, isteğim gerçekleşmedi, olsun varsın.
hiç bir şey olmasa bile, konser öncesi the decemberists - sleepless eşliğinde içilen sigara dahi tüm geceyi kurtarmaya yeterdi..
hayatımın en güzel gecelerinden biriydi, ses sistemi kötü olmasına rağmen, specialist veya stella was a diver and she was always down çalınmamasına rağmen, genel olarak seyircinin şarkılardan bihaber olup evil hariç hiçbir şarkıda eşlik etmemesine rağmen, çok çok güzel bir geceydi benim için. o encore neydi öyle o şarkıları alıp bu bizim konser diye koysan yine ben gayet mutlu ayrılırdım ordan, en kısa zamanda tekrar beklediğim gruplar arasına en üst sıradan giriş yaptınız süpersiniz on numarasınız.
kesinlikle ve kesinlikle gidilmesi gereken konserdir. sadece lights dinlemek için olsa bile o para verilir, o konsere gidilir. o halde edip akbayram' dan geliyor: bekle bizi istanbul... dınının dınının.
ama tabi öncesinde şu anda içinde bulunduğum vize haftasından sağ salim çıkmam gerek. onun için de sözlükten çıkış yapmam gerek. bunla da kalmayıp gidip sayfalarca notun arasında kaybolmam gerek. bla bla bla
en iyisi mi ben gideyim şöyle güzel bi interpol playlist'i hazırlayıp karanlıkta dinleyeyim. oh mis.