yanlış bir laf söylememiştir belki ama eksik ve yetersiz konuşmuştur. işin akışına tam hakim olmamamla beraber başlık altındaki bazı entrylerden anladığım kadarıyla mgk toplantısından sonra yaptırımlar vb ihtimaller netleşebilirmiş. o zaman sorarım adama tüm dünyaya sesini duyurabilme olanağını elde ettiğin bu konuşmayı mgk veya herhangi başka bir görüşmeden sonra, somut olarak atacağın adımları netleştirdikten sonra yapsan ölür musun be adam. şu ülkede siyasi görüşü ne olursa olsun herkes biliyor zaten israilin ne tür bir o.ospu çocuğu olduğunu. tüm dünya seni izlerken klasik kınamalarla, gözdağı vermelerle kullanmasana bu şansını. o tüm dünyaya ulaşabilen kanallar sıkıcı konuşmanı yarıda kestikten sonra sen burda kendini yırtsan ne farkeder. savaş değil istediğimiz ama lafla da sınırlı kalmamalı bu işin karşılığı.
eğer bu işin karşığılı bu laflarla sınırlı kalcaksa işte o zaman tayyip israilden bile daha insanlık dışı davranmış olur. dünya üzerinde bu tür olaylara tepki verme karakteri en yüksek medeniyetin başbakanıyken bu konuşmayla olayı geçiştirirse israilin ekmeğine yağ sürmüş, o katillere daha da cesaret vermiş, "ben türk medeniyetini oyalarım siz devam edin işinize" mesajını tüm dünyaya reklam olarak vermiş olur. bu durum da o bahsettiği köklü medeniyetin içten içe çürümesinin dışavurumlarından biridir. sonuç olarak tayyip söyleyeceği doğru düzgün birşey olmadan önemli birşeyler söylemeye çalışmıştır. şu saatten sonra somut bir yaptırım (siyasi, ticari, askeri vs) uygulanmadıkça bu konuşma laf salatasından öteye geçmeyecektir.
eğer gerekli toplantılardan sonra belli somut adımlar atılırsa da bu konuşma kararlılığımızın bir ifadesi olma mertebesine yükselebilir belki.
savaş ilanı dışında yapılabilecek en sert en çok aşağılayıcı konuşmayı yapmıştır tayyip bu konuşmada. israil bu laflardan ne kadar alınır bilinmez elbet ama yer küre üzerinde başbakan sıfatı taşıyan birinin israil'e karşı yaptığı en sert açıklamadır zannedersem. iran bundan daha sertlerini söylüyor olabilir elbette, ahmedinejad topunun amına koyarız diyor ama bu farklı.
Zorbalar, haydutlar, korsanlar bile belli ahlak kuralına uyarlar. Hiçbir hassasiyete uymayanları bu sıfatı yakıştırmak bile iltifat olur.
diyerek israile gereken ayarı vermiş konuşmadır.
ayrıca sözlük yazarlarının ne beklediğini anlamıyorum ne demesini bekliyordunuz ki?
israile savaş açıyorum sayın basın mensupları, ben burda konuşmamı yaparken tsk israile girmiş bulunmakta.
bu mudur?
savaşın çoçuk oyuncağı olmadığını hepinize hatırlatmak istiyorum.
savaş açtık deseydi gelip sözlükte
elin arabı için biz niye savşıyoruz
7 şehidimiz varken israile savaş açan başbakan
pkk yı unutup israile giren başbakan diye başlıklar açmayacak mıydınız?
ilk aşamada ülkaye daha yeni dönülmüşken, daha tsk la doğru dürüst oturulup konuşulmamışken ve yapılması gerekenler enine boyuna düşünülmemişken, yapacağımız herşeyi çıkıp tüm dünyaya duyurmanın da bir anlamı yok.
israile yol haritamızı verdiğimizde onlar oturup gelmemizi beklemeyeceklerdir heralde.
önce kararlarımızı alalım sonrasında duyurmak kolay.
konuşma, sertliği ve diplomatikliği açısından çok iyiydi. gaza gelmeden düzgün cümlelerle siyasi bir dille israil eleştirildi, dünya kamuoyuna seslenildi ve bilgilendirildi. itirazım yok...
ama...
bir tane somut adım açıklanmadı, sürekli dünyayı göreve çağırıyoruz dedi. eyvallah da bir dünya ticaret anlaşman var adamlarla, madem bu kadar kınıyorsun adamları, her türlü lafı söylüyorsun -ki haklısın da- iptal et anlaşmaları. para, insanlığın önüne geçmesin bir kere de. o anlaşmalar iptal edilmediği sürece bu konuşma eksiktir ve hala birilerinden korkuyor demektir. anlaşmalar iptal edilirse de bu entryi yalar yutar rte ye saygılarımı sunarım.
diplomasi diline aşina olanların hakkını vermekte hiç de zorlanmayacağı sert bir konuşma olmuştur.
özellikle şunlar kolay yenilir-yutulur ifadeler değildir;
- israil'in Gazze'ye insani yardım götüren gemilere yaptığı kanlı katliam her türlü laneti hak etmiş bir katliamdır.
- Üzülerek söylemeliyim ki, dün yaşananlar, insanlığın ortak medeniyeti açısından kara bir leke olmuştur. Büyük bir ayıp olarak kayda geçmiştir.
- Biz biliyoruz ki savaşın da barışın da bir hukuku vardır. Savaşta çocuklara saldırılmaz, savaşta kadınlara yaşlılara saldırılmaz, savaşta sivillere din adamlarına saldırılmaz, savaşta beyaz bayrak çekenlere saldırılmaz. Savaşta değil, barışta bunlara saldıranlar ise sadece hukuku çiğnemekle kalmazlar, insanlığı ayaklar altına alır, insanlıktan çıkmış olurlar. Zorbalar, haydutlar, korsanlar bile belli ahlak kuralına uyarlar. Hiçbir hassasiyete uymayanları bu sıfatı yakıştırmak bile iltifat olur.
- Yalan söylemeyi devlet politikası haline getiren, işlediği suçtan yüzü kızarmayan bir yönetimden soruşturma beklemek yerine, uluslararası camia bu olayı soruşturmalı ve hukuki olarak sorgulamadır.
- Alanen cinayet işleyen, alanen katliam yapan saldırgan bir devletin, pişmanlık dilemeden ve hesap vermeden insanlığa kendisini anlatması mümkün değildir.
"altını çizerek söylüyorum bu durumu sinsice destekleyen olabilir!"
diyerek ağzımı açık bırakmıştır. (hayran kalmışımdır)
o değil de 7 şehitten 1 dakika bile sürmeyen bahsi tepkimi toplamıştır...
(bkz: konuşmaya gelince siz konuşmayı çok iyi bilirsiniz)
her zamanki gibi içerik olarak boş, hemde bomboş bir konuşma oldu. tamamen hamaset dolu, uçarız kaçarız edebiyatı yapılan bu konuşmanın sadece 2-3 dakikasının iskenderun şehitlerine ayrılmış olması tam da birr ümmetçiden beklenecek bir davranış. en az 9 vatandaşımızın terörist devlet israil tarafından bilerek katledildiği bir günde bile "kimse sabrımızı test etmesin" diyebilen bu şahısa sorulsa keşke ulan bu sabrın ne zaman taşacak senin acaba? davos'ta 80lik perez'e gider yapmak kılay tabi. ama iş sıkıya gelince ilk 12 saat ortalarda görünme sonra da çık böyle abuk subuk konuş. hey gidi kasımpaşalı bu yollar helal sana (!).
nacizane, laf çok icraat yok diye değerlendirdiğim konuşmadır. başbakan konuşmaları iyi yapıyor, ona lafımız yok da, iş somut adımlara gelince hiçbir şey yapamıyor. bu gidişle israil daha çok gemi basıp sivil öldürür. tabi somut adım derken savaş istemiyoruz ama en azından bütün anlaşmaları iptal etmek, israil'in büyükelçisini sınırdışı etmek gibi çeitli yaptırımlar uygulanabilirdi.
2 saattir konuşuldu bir kez dahi kader denilmedi. halbuki başbakanın ağzından kader lafını duymaya alışmıştık.
sonuç? peki şimdi ne olacak? ne yapmayı düşünüyorsunuz? biz bişe anlamadık çünkü konuşulan onca şey koca bir hiç. aynen devam edilecek bugüne kadar neler yapıldıysa.
söyleyeyim sizlere yapılacaklar şunlar:
- büyükelçi geri çekilecek (geri gider 10 gün sonra)
- sportif müsabakalar iptal edilir (çok mühim)
- askeri tatbikatlar iptal edilir (israil tir tir titriyor)
yapılması gerekenler:
- israil büyükelçisi persona non grata ile ülkesine postalanmalıydı. (bunun kolay yolu can güvenliği bahane edilebilir)
- askeri ve ticari tüm anlaşmalar iptal edilmeliydi.
ha bir de neden gitgide arap dünyasına yaklaştırılıyoruz? bunun arkasında hangi güçler var? bir de bunları açıklasanız, daha güzel olur sanki.
kimseyi tatmin edemeyeceği zaten belli olan konuşmaydı. bu adam ne derse ne desin zaten kimseye yaranamıyor. dün akşam programlarda başbakan dönüşte çok sert konuşur, ortalığı karıştırır, savaş açar ülkeyi zor duruma sokar diyenler bugün neden sert konuşmadı diye eleştiriyorlar. kimisi de hayli sert konuştu diyor. yahu bir karar verin.
konuşmaya gelirsek olması gereken sertlikteydi. sonuçta tüm dünyanın gözü ondaydı ve mantıklı cümlelerle yapılan vahşeti ortaya koydu. ki yapılan bu vahşet sadece türkiye'nin değil tüm dünyanın meselesidir ve onlara da gerekli msjı vermiştir. zira israilin arkasındaki güçler diyerek kast etmeye çalıştığı da budur ya da olayla ilgilenmeyenlere söylediği cümleler. yerinde cümleler de vardı konuşmada; 'israilin yalanlarından bıktık, düşmanlığımız sert olur, yeni yetme değiliz' gibi... bunlar dünya kamuoyunda gerekli yerlere ince msjlardır. evet belki çok açık şeyler de söylemedi ama zamanında one minute gibi haklı olayda öfkeyle kalkan zararla oturur diyerek eleştiri alan adam bu seferde sağduyulu davranıyor. ben de beklerdim o katil devletle yapılan kıl, tüy bütün anlaşmaları bitirmesini ama bu deli cesaretini göstermedi ya da gösteremedi. kaldı ki böyle bir hareket yapsa eminim yine eleştirilecek hatta topa tutulacaktı. israile savaş açsak haklı durumdayken haksız konuma düşürürlerdi bizi. topu uluslararası hukuka atmak şu durumda daha mantıklı ve bu işin peşini bırakmamak. sakin ve mantıklı düşünerek bu işi çözme kavuşturmalıyız. daimi üye olmadan bm toplama başarısını gösterebildiysek devamını da getirmeliyiz.
"bu ülkedede barış, özgürlük ve istikrar anlamında çok gelişmeler kaydedildi. Ne zaman özgürlüklerin perdesi aralansa kanlı eller ortaya çıkıyor, istikrarı bozmaya çalışıyor"
Başbakanımızın ileri görüşlülüğünü bir kez daha ortaya çıkardığı bu planların içinde olanların zor yutkunduğu bir konuşma olmuştur. Lafı aynı zamana denk getirerek ülkede kaos hedefleyen pkk güçlerinin hatay saldırısına değinen, bazı kesimlerin destek olduğu bunun milletçe farkında olduğumuzu dokundurarak anlatmıştır. siz ne kadar terörden yana olsanızda biz adaletten yana olacağız demiştir. Kimse türkiye'yle aşık atıştırmaya, sabrını denemeye kalkmasın, türkiyenin dostluğu ne kadar önemli ise düşmanlığıda o kadar tehlikelidir demiştir, yine başı dik onurlu ve %100 özgüvenle kararında sertlikte konuşmuştur.
Başbakan profosyonel davranıyor sıranın bize geleceğini tahmin ettiğinden geç olmadan tüm dünya ülkelerini yanına almaya çalışıyor, israilin yaptığı zorbalıkları gözlerinin içine sokuyor. Ölü sayısını fazla göstererek farklı amaçların peşinde olan, öldürülen beyaz bayraklı barış gemisi insanları için kutlama düzenleyen israil halkı için ise tam bir ters köşe durumu oldu, zavallı sesi çıkmayan bişi ispatlayamayan filistin halkını ezmek kolaydı, halkına silah verip hayvan avı gibi insan öldürten bunu bir bilgisayar oyunu gibi eğlenceye dönüştüren israilin iplikleri piyasaya çıktı. Önceden bilen bikaç millet nefret ediyordu, bu olayla herkesin nefretini kazanmayı başardı, süper oldu, siyaset işte tam böyle bir şey, RTE bu işi biliyor.
canlı olarak seyredemediğim sözlükten takip ettiğim konuşmadır. somut bi adım atılmadığından ve de seçmenlerine dönük bi konuşma olarak gerçekleşmiş olmasından dolayı eleştirilmektedir. şahsi kanaatim henüz ne yapılacağına karar verilememiştir. belki belirlenen bazı adımlar vardır ancak sonuçları üzerinde iyice düşünmeden adım atmak istememektedirler. söylenecek sözün, atılacak adımın geri dönüşü olmayacağının bilincindedirler. bunun içindir ki mecliste değil grupta bi konuşma yapılmıştır ve de grupta yapılan konuşmada da ne kadar beğenmesek de ana konunun dışında iç siyasetle ilgili konulara da değinmiştir. önümüzdeki bi iki gün içerisinde atılacak somut adımların netleştirilmesi ve mecliste gündeme getirilmesini bekliyor ve temenni ediyorum.
heralde sahibi olunan bi dükkanın değil de bi ülkenin geleceğine ait kararların verildiğini hatırlatmaya gerek yoktur.
nedir bu rte düşmanlığı anlamadım gitti.. su noktadaykden bile adamı eleştirenlerin şapkalarını cıkarıp önlerine koyma vaktidir vakit..yapılan eylem belli alınan kararlar yapılan işler belli.. bm güvenlik konseyini bu kadar bir sürede toplayıp israili kınama gibi bir karar cıkarmak dış siyasette yapılan en buyuk eylemlerden biridir bence..bugune kadar bm güvenlik konseyinden israil hakkında cıkan olumsuz kararların 4 te 3 ünün amerika tarafından veto edildiği dusunulurse durumun önemi daha iyi anlasılabilir..burdan atıp tutanlar savas baltalarını cıkaranlar ne istiyorlar bilemiyorum ama bu konusma benı yeterince tatmin etmiştir..tatmin etmiyenleri ise ilk grup toplantısında böyle bir zamanda iken hala toprak mahsulleri ofisi hakkında yorum bildiren kılıcdaroğluna havale ediyorum.. Mutlu olun mesud olun ne diyelim.
edit:mısır sınır kapılarını geçici olarak acmıs.sonuc isteyenlere kapak no:1
edit:israil ordusu ise Twitter sayfasından yaptığı duyuruda , aşdod limanına yanaştırılan gemilerdeki yardım malzemelerinin Kerem Şalom geçiş noktasından Gazze'ye transferine başladığını belirtti. kapak no:2
"Türkiye'nin dostluğu ne kadar kıymetliyse, düşmanlığı da o kadar şiddetlidir" diyerek güzel ayar vermiştir. savaş bekleyen embesil ergenler için perşembe günü kurtlar vadisi özel bir bölüm yayınlayacakmış. duyurulur.