bir insanın, 1 hafta sonra öleceğini öğrenebilmesi normal şartlarda namümkün gibi gözükse de; hayatını, ne için uğraştığını, hayattan ne beklediğini yeniden gözden geçirebilmesi adına değişik bir beyin fırtınasıdır. ne yapar insan bu son 1 haftasında? aslında ölüme yakınlığımız hep aynı derece de değil midir? yeterince farkında mıyız, aslında hayatın ne kadar fani olduğu konusunda?
zorunlu tanım: 1 hafta içerisinde öleceğini bilen insanın haliyeti ruhiyesidir.
-benim için gerçekten ölürmüsün aşkitommm?
+ölürüm tabi bebeğim.
-seni çok seviyorum ama buna inanmamı bekleme canım benim.
+1 hafta sonra inanırsın.bu lafımı unutma.
kötü bir durum olmasının sebebi, ölümle değil, yaşamla âlâkalı olmasıdır.
1 hafta sonra öleceğini öğrenen insan, sadece pişman olur; hatta öyle ki pişmanlıktan, 1 hafta geçmeden ölür. gözlerinin önünden geçen film şeridindeki şeye on üzerinden kaç verirdi, tanrıya yeterince sövmüş müydü?
mutlu olmalıdır. şanslı bir elamanmış. en azından ne zaman ve ne şekilde öleceğini biliyor . bankadan yüklü miktarda kredi çekip kendisiyle dalga geçen hayatla dalga geçmelidir.