tuhaflık kelimesinin tam karşılığı olan olaydır. çocuğa yazık allah kimseye yaşatmasın..
ilgi çeken kısımları ise ; müstakbel sahtekar gelini en son nikah dairesinde mi ne görmüş olması. arkadaş nikahı kıydılar sonra kız taksiye binip gitti mi ? bizim geleneklerimize göre gelin ile damat beraber ayrılır mekandan. hadi eleman tufaya düşmüş ailesi hiç mi uyanamadı işe. bir de düğünden sonra başka erkekler ile yazışmalarına şahit oldum demiş. bu nasıl mümkün oldu peki.. nasıl insanlar ile aynı havayı soluyoruz biz lan ayda 500 lira nafaka alabilmek adına bu kadar tezgahı nasıl bir yaratık kurar ki. çocuk nasıl izin verdi tüm bunlara kızın babasına 100000 lirada para vermiş ev alacağım diye..
hukuki zemende hemen çözülebilecek olay. gidiyorsun, açıyorsun bir nitelikli dolandırıcılık davası, durumu şahitler ve resmi evraklarla izah ediyorsun, sonra üzerine bir de tazminat davası...
Kac günlük olduğu önemli değil, çocuk yoksa boşanılan eşe nafaka vermek çok saçma. Herkes kendi hayatını idare edebilir+ bir erkeği yalnızca boşaldığında çocuğun masraflarını ödemeye mahkum etmeli adalet.
Türkiye'de hukuki açıklıktır. Aynı zamanda vicdansızlık ve acizliktir. Kadınları sokaktaki sapıklardan koruyamıyoruz bu bir gerçek ama erkekleri de güvendiği kadınlardan koruyamıyoruz.