onu da alıp, bi sahil kasabasına gittikten sonra yeşili, maviyi, doğayı, huzuru ve aşkı iliklerime kadar yaşardım. sonrasında vasiyetimi ve son nefesimi, sevdiğim adamın kollarında verirdim.
ilk başta sevdiğimin yanına gider bütün içimdekileri dökerdim, sonra ailemin yanına giderdim. geyiğin dibine vurmak için, onları son defa koklamak için.
Hemen simdi sahile koşar , gecenin bir yarısı artık dertten mi keyiften mi bilinmez, balık tutmaya cıkmıs denizin asıl sahiplerinden sandal kiralar yorulana kadar kürek cekerim . işte burası dedigim noktada sırtüstü uzanır gökyüzünü izlerim , ölüm beni kucaklayana kadar aldıgım her nefesin her sesin huzur dolu her saniyenin tadına varırım.
şu an düşündüm de yalan değil mutlu olurdum öleceğim için,hissettiğim bu ;
oturur yazardım bana yaşatılan her şeyi ölmeden önce emanet ederdim birine yazdıklarımı,sonra hayatımı darma dağın eden şahıslarla aynı havayı solmayacağım için mutlu bir şekilde giderdim yüce mahkemeye...