sikko gibi 29 sayı fark atmasaydık (yani şöyle 13-14 falan güzel olurdu mesela) 5 eylül 2011 büyük britanya polonya basketbol maçı için britanya'nın biraz daha umutlu oynamasını sağlayacağımız maçtı. ama biz hayvan gibi 29 sayı fark attığımız için britanya'nın turu geçebilmesi için 58 farka ihtiyacı var yani adamlar sikerim bu işi nası olsa yapamayız o kadar fark diyerek asılmayabilirler maça. hayır ben anlamıyorum madem polonya'ya yenileceksin senin neyine adamlara 29 sayı fark atmak!
türkiye'mizin 90-61 gibi bir skorla kazandığı maçtır. açıkçası gruptan çıkma yolunda önemli bir adımdı. hem de britanya'nın dün litvanya'ya karşı gösterdiği üstün performans akıllarda soru işareti bırakmıştır. biraz tırsmıştık. ama loul deng'in dün 40 dakika boyunca sahada kalması ve üstün efor sarfetmesinden dolayı britanya takımı bize daha yorgun geldi. yani özellikle ilk çeyrekte deng hemen hiçbir topa girmedi ve takım olarak 10 sayı atabildiler ve bunun 4 yada 5'i serbest atıştandı. yani maç daha ilk periyotta koptu. maça neredeyse hiç asılmadılar bir ara 2. çeyreğin sonlarına doğru bastırdılar fark 16'ya falan indi ama hemen ömer aşık hayvani bir smaçla takımı kendine getirdi. sonuç olarak böyle bir fark gördük. en fazla süre alan oyuncumuz 23 dakika sahada kaldı, sayı yükü ise yine takıma eşit olarak bölündü. 12 dev de sayı attı. ama günün adamı emir preldzic oldu. adam her türlü varyasyona kalkıştı, sayı attı (15 sayı ile en fazla sayı atan oyuncumuz), asist yaptı (ersan ilyasova'ya yaptığı asist ağlattı resmen), oyunu kontrol etti, rebound aldı, yaptı da yaptı. ayrıca enes kanterde iyi oynadı, özellikle serbest vuruşlardaki isabeti ile takımın yüzdesini yukarı çekti. bu iki oyuncumuz sayesinde benchten çok güzel bir katkı sağlamış olduk. ama şöyle de bir şey var, sonuçta oynadığımız takım ingiltere. adamlar ayaktopundan başka bir şeyden anlamıyorlar. onda da iyiler ama en iyi değiller. 31 sayı fark atınca ingilizlere bi rahatlama aldı beni lan. ama ingilizlere de atmadık ki farkı biri kenyalı amk diğer amerikalı diğeri torontolu diğer hollandalı sikerim sizin sömürge zihniyetinizi olum. neyse artık önümüzdeki maça bakıcaz, yarın eğer litvanya'yı alt edebilirsek ispanya maçı bizim için daha kolay bir hale gelecek. eğer ağlak ispanyol sporcular karakterlerini sahada gösterirlerse işimiz zor ama adam gibi oynarlarsa iş son çeyrekte belli olur. litvanya'ya karşı ise alan savunmasını iyi yapabilirsek ve simas jasaitis'i dış şutlarda durdurabilirsek, saras'ı da belli bir sayının altında tutarsak ömer aşık o potanın altını üstüne getirir zannımca. haydi hayırlısı.
ersan'ın savunmada iyi oynadığı ama hücumda yine eksik olduğu maç. kendisine güvenini toparlayabilmesi için ne yapması gerek bilmiyorum, ama bir an önce bir çözüm bulmalı. aldığı topları kendi kullanmayı, en azından britanya gibi kolay rakipler karşısında, denese ve biraz kendisine gelse süper olacak. onun atamadıkça üzülmesini ve dağılmasını gördükçe ben de üzülüyorum.
henüz bir yorum yapmak için erken olabilir ama, bu maçta alkışları şu ana dek hak eden en genç oyuncu enes kanterdir.
gb, savunmamızla baş edemiyor denilesi midir emin olamayız ama bir talihsizliktir üzerlerinde sanki, hani nasılsa yenileceğiz tavırları var diye düşünürken deng'in aksiyonları olmasa teslim oldular diyeceğiz neredeyse.
'bu muydu çekindiğimiz b. britanya?' diye düşündürten maç. litvanya'yı zorlayan bu britanya'ysa, bizim litvanya maçından da galip olarak ayrılmamız hiç de zor değil.
enes ve emir kenardan yine harika geldiler. hidayet erken faul problemi yüzünden çok efektif olamadı. oğuz defansta birkaç hata yaptı ve faul problemine girdi. ömer aşık ribaundları ve pota altımızı domine etti gerçekten. sonda yediğimiz 10-2 lik seri hariç defansımız gerçekten iyiydi. deng'e biraz dur diyebilirsek 50'yi göremez ingilizler.
ömer aşığın geçen senelerdeki gibi yine serbest atışlarda kötü olduğunu gördüğümüz maçtır. anlamadığım kaç senedir geliştiremiyor musun ki? çok zor bir şey mi bu? gerçi shaq da atamıyordu.
ilk çeyreğini 22-10 önde bitirdiğimiz maçtır. son dakikalarda oğuz'un savunmada yaptığı küçük hatalar yüzünden o 10 sayıyı yedik. yoksa 5-6 ile kapatıcaklardı yarıyı.
neredeyse tek hücum silahlarının deng olduğu düşünülürse, emir-hidayet üzerinden oynanan hücumlar deng'i yıpratır ve hücumlarını kısıtlar. bence bundan yararlanmalıyız ve yararlanıyoruz da. mükemmel başladık.
