seyirci değil taraftarız anlayışımız gereği tribünde yerimizi aldığımız maç olmuştur. takımımıza, kocaman adama, başkana ve yönetime desteğimizi gösterdik. açıkçası bizim için artık sonuçlardan çok mücadele önemli. sahaya çıkan oyuncularımızın maç sonuna kadar gösterecekleri mücadele, akıtacakları ter esastır. sağolsun bizimkilerde yüzümüzü şimdiye kadar kara çıkarmadılar.
klasik saraçoğlu idi, doluydu. sarı-laciverti kuşanan gelmişti. fenerium her zamanki gibi full çekiyordu. takım ısınmak için sahaya çıktığında coşku başladı. futbolcular tek tek tribüne çağrıldı. tezahüratlar eşliğinde maç başladı. ilk yarı pek zevkli olmadı. daha doğrusu fenerbahçe'de bir beceriksizlik hakimdi. tribünler de maçtan ziyade tezahüratlara konsantre olmuştu. ilk yarıda volkan takımı ipten aldı diyebiliriz, kritik kurtarışlar yaptı. ikinci yarı ise değişikliklerle başladı ve bu değişiklikler yararlı oldu, sonucu etkiledi. stoch geçen seneki ibb maçında attığı golü kopyala yapıştır yapmıştı (sadri şener'in bununla ilgili bir itirazı olacağını öğrendik). ikinci yarı stoch çok iyi oynamaya başladı, gökhan'da.. takım daha iyi organize oldu. derken goller geldi. alex'im yine güzel bir gol attı. gökhan'ın gol atması çok iyi oldu. açıkçası frikiği alex kullanacak diye beklerken baroni'nin kullanması ve gol olması şaşırttı.
alex'in golü bana(evet çok seviyorum) ve büyük fenerbahçe taraftarına gelsin, stoch'un golü basına, gökhan'ın golü ise tff ve sağlık heyetine gelsin...
sevdalıların buluşma günü olduğu için müthiş coşkuluydu tribünler. özellikle "ooo ekinler yeşillendi. savcı uyuma bu maçta şike var. şike şikeee." çok sevildi. her golden sonra da büyük başkan diye tempo tutuldu. 61. dakika ise "i.. trabzon olamazsın şampiyon ve nasıl koydu aykut kocaman" es geçilmedi. özellikle gollerden sonra "zıpla zıpla" yerini "şike şike" ye bırakmıştı. ilk dakikadan son dakikaya kadar hatta ondan sonra da taraftarlık görevimizi yaptık. ses de gitti.
maçtan güzel anlar; fenerbahçe oyuncularının tribünlere çiçek vermesi, stoch'un golden sonra tribünlere koşması ve oradakilerle sarılması, gökhan'ın golden sonra stoch'u kucağına alması, alex'in varlığı...
volkan'ın yediği golleri ibb kalecisi yeseydi şikeee şikeeee diye anıracak olanlar sporda bu tür hataların olduğunu hiç bir zaman anlamazlar. ama o eziklere fenerbahçe'nin kendi takımları ile maç yapacağı haftayı takip etmelerini tavsiye ederim. büyük tecavüz olacak. (ergen ağzıyla meramımızı böyle anlatabildik)
yine her sezon olduğu gibi şike şike devam ediyoruz efenim.
acaba hala havlayanlar var mı bu konuda. cüneyt çakur var oglummmm kesin şike var amına goyım gibi lafları yakında duymaya başlarız eşek hoşaftan ne anlar di mi.
fenerbahçe'nin doğruya yakın kadro ile başladığı ikinci yarıda, takriben 25 dakikada işi bitirdiği karşılaşma.
şimdi ilk yarıyı seyretmeyen, sadece ikinci yarıyı seyreden (ayağım her zaman uğurludur, ki bu işlere pek inanmam) biri olarak ve aldığım bilgiler doğrultusunda söylenen o ki, takımın yerlerde süründüğü falandı. ama özetleri seyrettim ve şu kanıya vardım: takım ilk yarı sadece mücadele etmiş, oyun olarak iyi değilmişiz. ama rakip ibb, onları da yabana atan bu ligde fena çuvallar. yendikleri takımlar da ortada!* bir sürü yeni adamın oluşu da bu tip maçlarda takım içi dengeleri bazen bozabilir. aykut hoca orta sahayı güçlü tutarım anlamında orhan'ı sağ bek, gökhan'ı da orta beşlinin sağında başlatmış, topuz'u da göbeğpe koyarak. semih tek forvet. en azından kendince doğru olabileceğini düşündüğü bir olayı hayata geçirmiş.
sonuç: olmamış.
belediye'nin de 2 pozisyonu var. ki bunları her zaman bulabilecek bir takım belediye. o zaman bence bir sorun yok.
işin ikinci yarı kısmı 2 doğru ile beraber toplam 3 gol getirdi.
serdar kesimal stopere gelince defans dörtlüsü belli. emre ve topuz da formu yakalayıp oturunca orta beşli de belli, ki zaman zaman sezer de burayı zorlayabilir. forvet zaten şu an belli.
o halde sıkıntı yapmayın beyler. sonuç olarak bu takım geçen sene de yaklaşık bu kadro ile işi bitirdi. gidenlerin yerine gelenler sağlıklı bir şekilde monte olsun gerisi bir şekilde yürür, yürümeli de zaten. belki devre arası iyi bir ikinci forvet alınabilir alternatif olarak.
sonuçta baktığınız zaman play off için 5-6 puan geride kaldığınız bir yerde bile şansınız epeyce yüksek şampiyon olmak için. tabi oralara kadar daha çok sular akar, ama lig haftaya başlıyor, yani milli ara sonrasından itibaren. tüm takımlara başarılar.
migros tribününde izlediğim maçtır. mabedim her zamankinden daha güzeldi sanki ve özellikle bütün tribün sarı(migros)-lacivert(maraton)-şampiyon(türk telekom)-faner(fenerium) diye bağırdığımız an inanılmaz derecede güzel bir andı.