iç anadolunun ortalarındayım, geçersem okulu bitireceğim, aklım sınavda değil akşamki maçta. kalırsam da okuldan atılıyorum. son sinavım artık. girdim. arkadaşlarımda kalıyorum. apar topar eve geldim akşam, kimse yok. hepsi hasta beşiktaşlı ya, meğersem dışarı kaçmışlar maçı izlemeye. yabancı bir evde yalnızım, okulum bitmiş o gün. bundan sonra sınav yok artık, artık öğrenci değilim.
aldım birkaç bira, başladı maç. gündüz de konuşmuşuz, "nolur maç" diye, ben berabere demişim, bahis de oynamışım, biri 4-0 demiş, chelsea nin her zamanki gibi formda olduğu zamanlar. deli bir arkadaşım da 2-0 alırız, sergen in golü var dedi. güldük falan.
chelsea bastırıyor tabi, "yine tatsız geçecek, yine yenilicez" derken sergen çaktı bir tane. allahım, deli gibi bağırıyorum evin içinde. derken bir tane daha. bitti ilk yarı 2-0. beraberlik için şanstı bu. 3 tane yemeyebilirdik ikinci yarı, puan alabilirdik. devre arasında babam aradı, "bu kez alıcaz maçı, vermiycez burdan" dedi. o devre arası geçmedi sanki. ikinci yarı başladı. ilhan mansiz, ihanet etti beşiktaşa, biliyordu atılacağını, biliyorduk. aklımıza gelen başımıza geldi. 10 kişi kaldık. beraberlik ümitlerim de eriyordu.
sonra bir şey oldu. o sahadaki 10 kişi, birer maximus a dönüştü. canla başla derler ya, daha da ötesi savaştılar. maçın son düdüğü gelmeden, 92. dakikada, 7.kattan şehre bakıyordum ağlayarak, ama sessiz. maç bitmişti, kazanmıştık. tarih yazmıştık. okulum da bitmişti. her şey bitmişti ve ben yapayalnızdım.
sonra arkadaşlarım geldi, onlar da ağlamış, manyaklar. bu, benim hatirladiğim avrupa da bir türk takımının m.utd-fenerbahce, arsenal-galatasaray dan sonra en büyük başarısı oldu.
ilhan mansız'ın, düdükten sonra topa vurmak eylemini iki kere gerçekleştirmesi nedeniyle çift sarı kartla oyun dışı kaldığı maçtır. aradan geçen 3 küsür yılda beşiktaşımızın başka hiçbir maçı tüylerimi böyle diken diken yapmamış, gözlerimi doldurmamıştır. hani "götüyle başıyla top çıkarma" tabiri vardır ya işte onu yüreğiyle yapmıştır beşiktaşklı futbolcularımız...
bu maçtan önce o zamanlar sık sık yapptığım bir totemi yine maçtan önce yapmıştım. bizim orada ki *fifa 2003 olan tek internetcafe ye gidip beşiktaş ı almış chelsea yi world class ta deplasmanda 2-0 yenmiştim. ilk başta ben farkında değildim ama sonra dönüp baktığımda 7-8 kişinin arkamda benim yaptığım maçı seyrettiğini ve kaçırdığım gollere ah vah ettiklerini gördüm. o zamanlar türk takımları maç yapmadan önce gidip sanal alemde aynı gün o rakibi yenmek gibi bir çocukluk totemim vardı işte. bu maçta skorunu doğru tutturduğum nadir maçlardan biri olmuştu.