60 saniyeden oluşan sürenin insan hayatındaki önemidir. kimileri için, "1 dakikadan nolcak ya" olan bu süre zarfı öyle kıymetlidir ki bazen, insanı ters köşe yapar hissettirmeden.
örnekler verecek olursak:
- hayati bir durum söz konusu. bir akrabanızın sağlık durumu çok kötü. adadasınız, son vapur 22.00'de kalkacaktır. siz limana geldiğinizde saat 22.01 olduğu takdirde, sabahı beklemek zorunda kalırsınız.
- hava alanında 1,5 saatlik bir bekleme süresinin ardından bineceğiniz uçak, saat 08.30'da kalkacak olsun. 8.20 de ciddi anlamda tuvaletiniz geldiyse, ve işinizi bitirdiğinizde saat 08.31 ise, uçağı kaçırmış olursunuz. ve bir sonraki uçak seferi için belki ödediğiniz bilet ücretinin iki üç katını ödemek zorunda kalırsınız.
- üniversite sınavına hazırlanıyorsunuz. bütün senenizi heba ediyorsunuz. gece-gündüz, sabah-akşam ders çalışıyor belli bir emek harcıyorsunuz. sınava son giriş 10.15'de, ve siz sınav yerinize gittiğinizde saat 10.16... tam olarak 1 sene daha çalışmak zorunda kalıyorsunuz. 1 dakikanın eşiti 1 sene oluyor bir anda.
- sevgiliniz başka bir şehirde yaşıyor. son paranızla gittiniz otobüs bileti aldınız. otobüs saat 23.40'ta kalkıyor. otogara vardığınızda saat 23.41... bu duyguyu nasıl anlatabilirsiniz ki?..
- bir futbol takımının kalecisi olduğunuzu varsayın. takımınız, 1-0 önde. dakika 90, hakem 3 dakika uzatma gösterdi. uzatma süresinin son dakikasında talihsiz bir şekilde 2 gol yediniz. o uzatma, 3 değil 2 dakika olsaydı belki finalist olan taraf sizin takımınız olacaktı.
işte bunların hepsi, "amaaan ya 1 dakikadan ne olacak" diye andığımız o "1 dakika"dan sebep gerçekleşebilecek olaylardır. hatta içinde yaşamış olduğum bir iki tane durum da vardır. sonuç olarak insan ömrünün bırakın bir dakikasını, bir saniyesi bile bir ömürdür.
sabah telefon saat ve bilumum araçlar kuruldukları saatte sizi uyandırmak için kendilerinden geçmiş siz uyanmamak için yatağa iyice yapışmışsınızdır ertele kapat dokun gözü açmadan herşey etkisiz hale getirilmiş uyumaya devam ederken birden rüyanızda işe gidyor olduğunuzu görüp gözünüzü açarsınız aman allahım oda ne saat gelmiştir ve sizin acilen çıkmanız lazımdır üstbaş alel acele giynilir ve merdivenlerden uçarak inersiniz durağa doğru sprint atrken yıkılırsınız servis gelmiş ve hemen hemen 1dklık mesafe açmış gidiyordur kaşınız gözünüzü düzeltemediğinizemi yataktann fırladığınızamı yoksa servisi kaçırdığınızamı yanarsınız eğer o 1dk önce açılsa gözler yakalamamak elde değil duraktakiler size bakar sizde onlara önemli değil havalarında bir bakış ataıp eve doğru yollanırsınız yavaş yavaş.
bir satranç oyuncusu için 1 dakikanın fazla önemi yoktur. oysa bir rallici için 1 dakika hayati önem taşır.
alışverişten dönen bir emekli için bir dakika sorun değildir, oysa saatte bir geçen otobüsü kaçırmamak için sokaklarda koşa koşa ilerleyen öğrenci için 1 dakika altın değerindedir.