1-1 sona ermiş, juve'nin avrupa ligi macerasına nokta koymuştur(özet en altta).
büyük bölümü kar altında, tamamı da yoğun kar yağışı sırasında oynanmıştır. prosedür gereği maçın iptal edilemeyeceği söyleniyordu sağda solda, ayrıntılarıyla araştırmadım. juve'nin elenmesine de sevindim ama bu şekilde elenmeyi hak etmediklerini düşünüyorum. maçın ispanyol hakemi fernando teixeira vitienes, "bizim memlekette hiç kar yağmıyor la böyle" deyip duygulanmış olacak ki, saha çizgileri görünmediği halde maçı devam ettirdi.
ilk yarı beyaz topla oynandı, ikinci yarı kırmızı topa geçildi. çizgiler neden siyah ya da kırmızı yapılmadı peki? benim bildiğim, bu işlem gayet basit bir işlem. sürse sürse yarım saat sürer. ilk yarı bittiğinde çizgiler görünür haldeydi, 10 santimetre kar falan da yoktu ki "karı mı boyayalım çizgi diye?" diyebilsinler!
lech poznan'ı çok severim polonya'dan ötürü. ama yine de bu maçın böyle bitmemesi gerektiğini düşünüyorum. sonra "bi' juve'ye mi karlı lan hava, manyak!" deyip rahatlıyorum. maçla ilgili dikkat çeken en önemli nokta ise, juve oyuncularının ısrarla içeri girmeye çalışmaları... ulan gerzekler, kotorowski savunmaya çemkirip duruyor, eliyle gözünü gösterip "topu mu görüyorum amk nasıl tutayım!" diyor, top diye yağan kara atlayıp eline gelen topu tutamıyor falan... her dakika top ayağınızda, ilk yarım saati geçtim, kalan 60 dakikada 10 tane şut çekseniz ceza sahası dışından, o maç 5-1 biterdi.
