ne giyerse giysin tam manken olacakken hayat rüzgarında savrulup sözlük yazarı olmuş kusursuz fizik sahibi arkadaşlarımıza kendini beğendiremeyecek kızdır. kış günü çizme değil babette giyse, bir karış topuklu ayakkabıda giyse, hatta bu kızımız pabuçlarıyla malzeme olmamak için yalın ayakta gezse beğendiremeze kendini. neden? çünkü boyu 1.50!
prim yapabilmek namına olaya farklı açıdan yaklaşma çabasında olan arkadaşlar olmuş. 1.50 lik kızın 1 metrelik çizme giymesini savunmuşlar. anlıyorum ergen arkadaşları, farklı görünebilmek namına yaptıkları çabayı takdirler karşılıyorum. yanılmıyorsam orta okulda filan ben de böyleydim, ama orta okulda şimdi değil.
olay şudur ki güzellik insanın kendisine yakışanı giymesidir. örneğin adriana lima bir aksesuar taktığında güzel oluyorsa, bu durum o aksesuarı kullanan tüm kızların o aksesuar nedeniyle güzel olacağı anlamına gelmez. aynı şekilde başka bir insan bir akseuarı kullandığında çirkin oluyorsa, bu durum o aksesuarı kullanan herkesin çirkin olacağı anlamına gelmez.
ayrıca eleştirinin ne olduğunu bilmeyen arkadaşlara kısa bir tanım yapayım. bir şeyi eleştirebilmek için o alanda sizin mükemmel olmanıza ya da deneyimli olmanıza gerek yoktur. zaten eleştirinin özü budur. o zaman bugün gazetelerde okunan, siyasetçileri eleştiren her köşe yazarının daha önceden siyaset alanında deneyimi olmuş ve başarılı kimseler olması gerekir ki böyle bir durum söz konusu değildir.
bu yüzden saçma sapan, olaya insancıl ve farklı bir açıdan yaklaşma yeteneklerinizi gidip bunlardan etkilenecek zeka seviyesi bir kuşunkine eşit, onlara yavşamanızı bekleyen kız arkadaşlarınızın yanında sergileyiniz. çünkü ben yemiyorum, bence sözlük de yemiyor.
mevzubahis kızıma bitki, posta kutusu, merdivensiz giyemez gibi nahoş ithamlarda bulunulmasına eleştiri diyen arkadaşlarımıza tavsiyem eleştiri yapacak kişilerin özelliklerinden bahsetmek yerine bu kavramı tekrar sorgulamaları olacaktır.
konu ile ilgili entry için bkz.(#3647117)*
