soğuğun ortasında, kimsenin olmadığı bomboş sokakların beklenti içindeki sessizliği, elinizde yanan bir sigara sebepsiz yere cebinize koymadığınız telefonda gözleriniz bir umut. belki de gitmem gerek.
yine mi uykusuz kaldım dedirten derinden bir offf çektirtendir.
Saat 03.00 olmuş, resimler buruşmuş, karlar erirken saçlarımda. Sen hep güzelsin benimse her bir içtiğim damla yaralarıma vurmuş.
Teoman muntazam bir detaysın.
gripin parçası. tam da gecenin 03.00'ında gidecek havası vardır.
--spoiler--
Saat üç ayaktasın
Uyku tutmamış yine
Ne yaziyorsun kara kara
Beyazlar ustune
Kalem biter hiç güvenme tukenmez diye
Hayat bile sona erer günün birinde
Sen hic yalniz kalmadin mi?
Kalabalığın içinde
Derdine derman aramadin mi?
Şiselerin dibinde
Sözler sahteymis,
Çek kendini adım adım
Yüzler belliymiş
Yağmurlarda aradığın
Bulamadığın
Üsenmişsin
Hikayeni baştan anlatmaya
Faydası yok
Nefesini geçmişle yormaya
itiraf et seviyorsun hüznü kederi
Acı besler uyandırır
Boşvermiş bünyeyi
--spoiler--
Her haftasonu aynı şeyi yaşarım. Hep cuma günü “Bu akşam saat 00.00 da uyuyacağım” derim ve sonuç suan saat 5.57 . Hep aynı şey. insanı çıldırtıyor ama o gecenin sessizliği yalnızlık duyusu bu duygularımı bastırıyor. Keyifli birşey.