Çoğu kimse topu çizgiden başlatacak adamın yakındaki adama vermesi ve o adamında son saniye üçlüğü atmasını sanmıştı belkide. ama iş öyle olmadı işte. 0.5 saniye kala pota dibindeki adama top attı. (bkz: bu hikaye 0.5 saniye içinde yazıldı.)
dünya üzerinde, bu kadar süre kala, böyle bir oyunu çizebilecek 3 -4 coach vardır sadece,Ivkovic de onlardan biri. sırf böyle bir coach'u bile izleyebildiğimiz için bu turnuvada şanslıyız. Semih blokladığı ve finale çıktığımız için de ekstra ötesi şanslıyız, mutluyuz
basketbolu çok yakından takip eden arkadaşların doğal bulduğu, benimse acizane, topu oyuna sokan adamın,direk ordaki tek ve boş adamı görmesinin büyük bir olay, organizasyon olduğuna inandığım olay..
semih'in o meşhur kolu ve insanüstü uçması olmasaydı şu anda başka türlü olacaktı herşey..
burda önemli olan, topu sokan adamın bir oyuncu vasıtasıyla değil direk o adamı görmesi..ve o adamın da orada boş kalabilmesi,daha doğrusu topun eline ulaşabilmasi ve nerdeyse basket yapabiliyor olması..çok da küçümsenecek bir olay değil..
hatice'ye değil neticeye bakacak olursak sevinçliyiz tabii.
Beklenen hücum şeklidir ki Semih Erden'in tokat şeklindeki bloğu da orada gelmiştir. Kısa zaman içinde iki doğru taktik ile Abd ile final maçına kalınmıştır.
fenerbahçe'nin geçen sezon yaşadığı dramı yaşatabilecek türden aktivitedir. bizimkiler topa tepik attıydı kerem'in turnikesinden sonra, gerisini siz düşünün artık.
lakin garip olan şey, topu atacak kişiye kimsenin basmaması ve adamın da topu gayet rahat bir şekilde hedefe göndermesiydi. ben bu kadar saçma bir defans organizasyonu görmedim. adamın topu pota dibindeki adama atacağı belli. bir kişi topu oyuna sokacak olan adamın dibinde durup elini kolunu sallasa, o adam hayatta atamazdı o kadar isabetli bir pası.
not: 0.5 saniye, 5 salise demek değildir. 1 salise, 1 saniyenin 100'de biri olduğuna göre*, 0.5 saniye, 50 salise yapar.