kollektif futbol anlayışını sahaya yansıtamamış, bloklar halinde ofans yapamayan, kanatlardan gelemeyen, gelsede uzun boylu forveti olmayan mahalle zibidilerinin karşılaştığı maçtır.
ömer üründül'ü yorumu: iki takımda gol atamazsa berabere biter. enteresan çok enteresan.
(bkz: yok böyle bir şey) muhtemelen maç akşam ezanından saniyeler önce başlamış ve akşam ezanını okuyan müezzinin sesi duyulunca bu olay hakem düdüğü etkisi yaratıp evlere dağılınmıştır.
topun sahibi ikizlerse olabilecek hadisedir. biz gol atıyorduk karşı taraftan topun yarısı:' olmaz topun yarısı benim oğlum giderim.' diyordu. onlar gol atıyordu:' sayılmaz, topun diğer yarısı benim alırım.' diyordu. hayat zaten tuhaftı bir de ikizler falan.
büyük ihtimalle maçın başında top sahibi kişiyi annesi çağırmıştır. eve gitmek zorunda kalmıştır.topuda arkadaşlarına bırakmamıştır. sonra arkasından şöle denmiştir: "topuda götürdü lan al da evde turşusunu kur amk"
bir halı saha maçında gerçekleşen olay bu lisedeyken yaptığımız bir turnuvada.bizim maçımız değildi ama turnuva çizelgesinde gördüğümüzde dumur yaşatmıştı.ödül tabiki 2 kilo baklava olm niye kastınız bu kadar catenaccio falan.
minyatür kale de oynanadı ise, bir de felaket rüzgarlı bir hava ise olabilecek bir durumdur.
bir kere başımıza gelmiştir, üçe üçe minyatür kalede oynuyoz, ama felaket rüzgar var, top ta plastik top uçup gidiyor, gol olmadı o maçta, zaten taş çatlasın 15 dakika oynadık, daha fazla oynayamamıştık.