bugün
tavsiye

kişisel olarak boykot edilen şeyler

ben iyi hissetmedigim yerde durmuyorum.
fil gibi hafızam vardır.
bana kendimi kotu hissettiren mekana bi daha ayak basmam. cafe olur, restoran olur.
bana kendimi kotu hissettiren is yerinde istifayı basarım. istersen aylık 100.000 tl versinler. umruma gelmez.
bana kendimi kotu hissetiren arkadas grubunun yanına gitmem.
bana kendimi kotu hissettiren sevgiliyi terk ederim, bir daha adını anmam.

keci gibi inat ve fil gibi hafıza.

o yuzden siz insanlara incelikli davranın hayatınınzda istiyorsanız.

en çok sevişmek istediğin kimse

sevismek istedigim kimse yok.
20 yasından 30 yasına kadar 10 kisiyle sevismisim. yarısı ok, yarısı cop-luzumsuz.
30 yasından 40 yasına kadar da 10 kisiyle sevismisim. yarısı ok, yarısı cop-luzumsuz.
40 ile 50 arası daha farklı olsun istiyorum. bir 3 sene nadas donemine aldım kendimi, biraz kendi kendime kalıp ne istiyorum ne istemiyorum gormek istiyorum. biraz hem ruhum hem bedenim dinlensin. biraz ustumdeki enerji temizlensin. simdilik 6 ay oldu. bakalım 2,5 daha olacak mı? daha evvel rekorum ilk uzun sureli iliskimden ayrıldıgımda 2 senelik bir nadas donemi, icimden kimseyle sevismek gelmiyordu; bir de ilk bosandıgım donem 1,5 senelik bir donem, eski esim haricinde birinin dokunması dusuncesi bana tiksindirici geliyordu o donem. onun haricinde hayatım boyunca pek yalnız kalmadım, biri gitti biri geldi.
gecen en samimi arkadasım bir video gondermis, 2 tane 70 yasında nine ayna karsında susleniyor, o zaman da 80 yasındakileri kovalıcaz, o potansiyeli goruyorum ben bizde. ihih.

200tl nin geldiği durum

Akapelilerin anlayamacağı başka video.

https://www.instagram.com.../?igsh=MWRvbWM5czhsazFkYg==

kubilay tuncer

sinemaya dair teorik değerlendirmeleri müthiş.

Şurada, ‘kuru otlar üzerine’ değerlendirmesi o kadar derinlikli ki, bir film değerlendirmesinden çok daha geniş bir perspektif sunuyor. Konuştuğu konuya hakimiyeti bambaşka.

Genel olarak nbc ve filmlerine dair değerlendirmeler o denli “bakın ben sinemadan anlıyorum” alt metni verme endişesiyle yapılıyor ki, yüzeysellik ve tarafgirlik çerçevesinin dışına çıkılamıyor. ilk defa böyle doğrudan ve isabetli bir kritik gördüm.

Kuru otlar üzerine’ye dair sası/çiğ bulduğum şeyin ne olduğunu anlamak açısından çok faydalı bir değerlendirme oldu benim için.

ilker canıkligil’in sulu sepkenliğine rağmen izlenmeye değer bir 1 saat.

https://youtu.be/jm7p34cnAok?si=Oy0isPOW-OgRLOav

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

ben neyin acısını çekiyorum? neyin mücadelesini veriyorum? geçti sanmıştım. aslında sanmadım. unuttum. yoksa ben o zaman harbi intihar edicektim. intiharımın halisinasyonlarını görmeye başlamıştım. bilmiyorum düşüncelerimde mi bir sıkıntı oldu? düşündüğüm şeylerde bir sıkıntı mı var? yine de her şeyi unutmak istemiştim. hatırlamak istemiyordum. umurumda bile değildi. "güvendesin, korkma". 2 kelime. 2 kelimecik. düşünme, düşünmeni gerektirecek bir şey yok. bitti. gençliğimin baharı öylece gitti. bunları düşünecem diye bir aşk acısı bile çekemedim. psikoloji desen gitti. hey yavrum hey. beni şaşırtan şey 4 yıllık ski tutmuşluğumun yanında hala şu an bazı şeylerin standart gidebilmesi olağanüstü derecede şaşırıyorum. 6 aylık tatile niye çıktım? asıl kanıbozuk olan kim? kalbimde sadece acı varken ben nasıl insanların yüzüne gülebilicem? çok zor. çevremi son 4 yılda o 2 kişi hariç hep affediyorum. çünkü hiçbirinin bu psikolojiyi kaldıramayacağını bildiğim için olan bitenlerden onları sorumlu tutmuyorum. tutmamaya çalışıyorum. ama bu imkansız gibi bir şey. benim tekrar insan sevmem, sevebilmem. ileride bir aile kurarsam eşimi veya çocuklarımı nasıl sevebilicem ben? içimdeki acının ve insanlık tarafından gelen satılmışlığın boyutu o kadar büyük ki en basit tabirle bile bunu kaldırabilmek çok zor. gözlerim kan çanağına dönmüşken haberde gördüğüm dünyanın en ucuz numarasının "olağanüstü tehlikeli" diye tabir edilebilmesi ve benim bunları yaşamaya devam etmem. bu ne kadar kaldırılabilir bir şey? çok korkunç. en korkunç unu 6 yıl önce atlatsam da bazı şeylerin değişebileceğini ümit etmiştim. ah allahım ah allah belanızı versin. sadece normalite istedim. allahın belaları. şu an hiçbir şeyi hatırlamak istemiyordum. şunları kesmekten bu kadar mı acizsiniz. parmaklarım kırılsaydı keşke ah. midem bulanıyor. bana halimden anlayan arkadaşlar lazım.

funny games

sinema dışı bir deneyim olarak görülebilecek haneke filmi. bu filmi hiç sevmediğiniz insanların huzurunu kaçırmak için tavsiye edebilirsiniz.

haneke ile birçok sinemaseverin aşk-nefret ilişkisi vardır, bunun en sağlam örneği de bence bu filmdir. ilk önce nefret ettim, sonrasında hayatımda yaşadığım en çarpıcı ve en irite edici sinema deneyimi olduğu için saygı duydum. adam zaten seyirciyi rahatsız etmek için özellikle yapıyor bunu, amacına ulaşıyor mu? ulaşıyor. efsane oldu mu? oldu. öyleyse saygı duyup sinema tarihindeki hakkını teslim etmek gerekir.

garip

Gerçekten çok garip...
insan bazen kendi düşüncelerine hakim olmaya çalışır. Her seferinde ise bunun imkansız olduğunu fark eder. Ama nedense asla vazgeçmez. Her seferinde yeniden denemeye çalışır.
"Artık o konu hakkında düşünmeyeceğim" , "artık kendime eziyet etmeyeceğim" ve benzeri cümleler kurarız zaman zaman. Ancak çoğu zaman kendi düşüncelerimize hakim olamayız. Bazı şeyler var ki, onlar hakkında düşünmek istemesek de, ne kadar çabalasak da, başaramayız. Bizim çabalarımız ise, bize acıdan başka bir şey getirmez. Bu yüzden, bazı düşüncelerinize özgürlük verin. Fikirlerinizi serbest bırakın. Korkmayın, çekinmeyin. Dışarıdan bakana aldırmayın, ne söyler, ne düşünürse söylesin. Zaten, bazen, kendi düşüncelerinizin üzerinde kontrol sahibi olamazsınız. istemeseniz de aklınız sizi o yöne doğru çeker. Bu yüzden, kendinize ve düşüncelerinize biraz özgürlük verin. O düşüncelerin size acı vereceğini düşünüyorsunuz. Ama asla korkmayın acı çekmekten. Bazen insanın acı çekmesi gerekir. Çünkü çektiğimiz acılar, gittiğimiz yolda daha sağlam adımlar atmamıza yardımcı olur. Zamanla yaptığımız hataları bir daha tekrarlamamayı öğretir o acılar...

otobüste inmeyeceği halde düğmeye basmak

otobüs şoförünün azarlamasına sebep olan gelişme. bir keresinde yanlışlıkla değmiştim, adam kimse inmeyince gürlemişti. bir başka seferde de yanlış bastığı için, kimse gücenmesin diye, bir arkadaşımız inip gitmişti.

fethullah gülen öldü mü sorunsalı

Bugün bir hoca efendi! mağduruyla tanıştım. Hatun 2 küsür yıl içeride yatmış zimmetingten. içimden oh olsun derken dudaklarından öptüm. Ateşli bir hatun görünce bende prensip falan kalmıyor, kusura kalmayın artık laik dostlarım. *

sözlük yazarlarının itirafları

Bugün bir arkadaşla konuşurken dedi ki " bazen diyorum ki ben niye rüya gibi akıllı değilim. Sen sorunlarını sessiz hallediyorsun, kendini hiç rezil etmiyorsun"

Dışarıya böyle yansıyorsa ne mutlu. Tamamen öyle olmayabilir...