midye dolma almıştım akrabalara gittik, dolaba koyduk . Neyse annemler yukardaydı ben yeğenimi gezdirdim. Gidicez anne al dedim gelirken . Annem midye diye poşetteki siyah üzümleri almış 1.5 saatlik araba yolcuğundan sonra ben bagaja bakınca farkettim . Ankara'da okuyorum tam 5 aydır midye özlemiyle yanıp tutuşuyordum . Bi heyecanla bagajı açtım üzümleri gördüm ... Midye dolma yiyemeyen yazar derdidir.
yazarın şu anda çektiği ruhsal acıdır. bir acı günlüğü olarak da kullanılabilir.
unutkanlığın alt dünyanın verdiği hislere baskın gelmesinden kaynaklanan vicdan azabı ve sigarasızlık.
edit: ızdırabınızı sikeyim arkadaşlar. şu an birleşik ve ki ayrı yazılacak tabi. baksanıza ne kadar da güzel. acı günlüğü tutayım dedim ota boka çatıyosunuz. derdiniz varsa yazın. yoksa siktirin gidin.
birkaç dakika evvel bir endişeye kapıldım. bu tarz endişe yalnızca bir hata yaptığımda ya da biri beni üzecek birşey yaptığında hissederim. devamında gelen sinir bu endişemin kaynağını bilemeyip sadece tahmin yürütebildiğim için. ve gene birşey buldum. bu beni gerçekten üzdü yalan yok ama şuan hissettiklerimin kaynağı bu değil.
şuan zihnim bana işkence ediyor. "beni seni üzecek bir şeyler yapıyor.", "bunu değiştirebilirdin." diyor. insanlar direk etrafıma suç attığımı zannediyor. beni hakkaten tanıyan biri öncelikle suçu kendimi attığıma hatta direk kendimden şüphelenip yola çıktığımı bilir.
eskiden bu his kolay kolay yanılmazdı ama şimdi kimseyi arayamam hal hatır sorma, nasıl gidiyor vs. ya da sadece dikkat dağıtmak için. gene haklı olsa bile hislerim bundan emin olmama imkan yok. yapabileceğim hiçbir şey yok.