ah ne de tatlıdır.. o beleş yemeğin getirdiği hissiyatla hem soyut anlamda tatlı, o iki tabak baklavayla da hem de somut anlamda tatlıdır..
- ninja bu gece kalman gerekiyor, çok iş var.. (ismimi saklamak için böyle yazmıyorum, harbi ninja diyorlar şirkette bana, o kaddar karizma doluyum düşünün)
+ tabi ki yavuz bey, ne demek.. (''ulan pis sakal.. öğlen yemeğine iniyorum şimdi var ya bi pilav nohut çıksın batıracam holdingi yeminle..'' diyorum ama içimden.. dışımdan dersem çıkışım diye bişi veriyolarmış.. pek tavsiye etmediler..)
ya işte böyle sevgili işverenler.. size çalışanlar olarak kendi aramızda işveren yerine dötveren dediğimiz yetmiyormuş gibi, bir de böyle ufak hesaplar kovalıyoruz.. iniyorum ikişer tabak çakıyorum her yemekten.. bir somun da ekmek.. ohh.. yiyemesem yanımda yukarı çıkartıyorum valla.. monitörün yanı esnaf lokantasına döndü.. varsın dönsün.. ''gece kalır mısın''mış.. pijama partisine çağırıyor sanki.. ibne yavuz.. böyle böyle batırcam şirketi..
gfgkjpjkgfjlepwop91ni d
pardon lan ekmek kırıntısı kaçmış klavyeye..
dur lan it'cilere karnıyarık gönderiyim dünden kaldıydı..
Az bulunan çalışan haklardan biri olan öğle yemeği hakkını son zerresine kadar değerlendirmek, bu durumdan gayet memnun olmak. işe başladıktan sonra zam yerine kilo almak.
