sincab üstünde göçebe hayatı yaşayan, şirin çileği toplayıcılığı, avcılıkla uğraşan şirinler olabilirdi. aşçı şirin hancı şirin olur, tarkan kılıklı şirinler hancı bana et ve şirin çileği şarabı getir diyebilirdi.
islam sonrası şirinlerde ise muhtemelen güçlü şirin külhan beyi, gözlüklü kadı şirin olurdu. şirinler görünüşü nedeniyle mantarda yaşamayı red eder daha edepli* yerleşim şekilleri ararlardı. * şirinbaba padişah şirine hürrem olurdu, gargamelden altın karşılığı alınırdı.
genel olarak ise gargamel her halukarda haraca bağlanır, savaş zamanı kedisi azmanı yollaması zorunlu kılınırdı. balçık alemi dedikleri yaratıklara seferler düzenler, esir alır, yağmalar ve geriye iterlerdi. bu sayede bu yaratıklara göz dağı verilirdi.
ayrıca şirin çileği mancınıkları yerine şahi şirin çileği şirinleyen şirintopları olurdu.
Şirinler Türk olsaydı uludağ gibi sözlükleri de olabilirdi. Orada da Şirine bakire mi değil mi, beli mi açıldı, poposu mu gözüktü tartışması yaparlardı.
hepsi bir arada bu kadar mutlu yaşayamazdı. bunun sağcısı olurdu solcusu olurdu alevisi,sünnisi,lazı, çerkezi,kürdü. hepsi birbirinin ümüğüne çöker iki günde toz duman olurlardı.