şiir

entry942 galeri38 video6 ses1
    92.
  1. şairin hayatla hiç bitmeyen kavgası.
    1 ...
  2. 91.
  3. şiir
    kelimelerin ifade ettiği bir düşünce değildir.
    kanayan bir yaradan
    ya da mütebessim bir dudaktan
    yükselen ilahidir
    şiir.

    kelimeler
    zamanın zincirleriyle bağlanamazlar.
    konuşacağın
    ya da yazacağın vakit
    sana yaraşan,
    bu hakikati
    gözünün önünde bulundurmandır. *
    1 ...
  4. 90.
  5. şiir alabildiğine özgürdür. şiir kuralsız, bağımsızdır.
    şiir çok aşıktır. hisleri mısraya narince çevirir.
    2 ...
  6. 89.
  7. Acıları illaki büyütüp sevinçlere kavuşturan imgecikler bütünü.
    Her satırda sayfalanan duygular kısaltmasıdır.
    Abartıdır hayata.. Ve mürekkebin kalemi doldurması degil; duyguların şaire rast gelmesidir siir..
    1 ...
  8. 88.
  9. Her gün yeniden aşık olmalıyım sana,
    Kaybetmeliyim kendimi bilmediğim bir yerde,
    Elim ayağım titremeli,
    Gözlerim kararmalı,
    Ve yeniden doğmalıyım sende...
    Her gün yeniden aşık olmalıyım sana,
    Aşkım hiç büyümemeli böylece,
    Hep bebek kalmalı,
    Hergün yeniden doğmalı!
    Hep en baştan var olmalı ki;
    Ben öldükten sonra,
    Seninle birlikte,
    Ancak yaşlanmalı...
    2 ...
  10. 87.
  11. şiir bir olayı, duyguyu veya düşünceyi vurucu bir şekilde anlatma sanatıdır. ahmet haşim şiiri "söz ile musiki arasında olan fakat sözden ziyade musikiye yakın olan bir lisan" olarak tanımlar. şiirin belli bir konusu ve üslubu vardır. başlıca türleri; lirik, didaktik, pastoral ve epik şiirdir.

    en güzel örneklerinden birini can yücel "her şey sende gizli" şiirinde vermiştir:

    "yerin seni çektiği kadar ağırsın
    kanatların çırpındığı kadar hafif
    kalbinin attığı kadar canlısın
    gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç
    sevdiklerin kadar iyisin
    nefret ettiklerin kadar kötü
    ne renk olursa olsun kaşın gözün
    karşındakinin gördüğüdür rengin
    yaşadıklarını kâr sayma
    yaşadığın kadar yakınsın sonuna
    ne kadar yaşarsan yaşa
    sevdiğin kadardır ömrün... "
    2 ...
  12. 86.
  13. "şiir kalpten gelen duyguların lisanla dile gelmesidir."

    (bkz: yahya kemal beyatli)
    1 ...
  14. 85.
  15. "... şiir bir köprüdür madde ile ruh arasında. şiir güzelliğin en yoğun ifadesidir ve nefes alışıdır duygularımızın... "

    (bkz: ümit yaşar oğuzcan)
    2 ...
  16. 84.
  17. insanın kendi iç sesini yakalamasıdır.bir iletişim türüdür.ve tanımsızlık yakışan kavramlardandır.
    1 ...
  18. 83.
  19. Karanlıkların aydınlattığı karlarla kaplı bir şehre bakıp gökyüzünden düşen tek bir kar tanesinin omzuna binip kendini rüzgarlara bırakmak , yeryüzünde konacağın uygun bir yer bulamayıp kendini yıldızların aydınlattığı bir şehre teslim etmek, daha sonra ,daha önce hiç görmediğin o kar tanelerinden biri olarak bir ağacın dalında , diğerleri ile birlikte bulunmaktan mutlu olmak, mutluluğunu tarif etmek için etrafında sessiz duran kar tanelerinden uygun sözcüğü bulmak için yardım istemektir. Tek ,tek , tek...

    Bir kafdağını aramaya çıktığın rüyalarında zıp zıp zıplayıp o ada senin bu ada benim doğru adayı ararken, kendini bir kurban ve soylu bir şövalye sanmayı aynı anda başarırken, çıtalı uçurtmaların kuyruğuna takılıp seyreylediğini düşündüğünü sandığın bir uyku aralığında sabah mahmurluğu ile gözlerini beklenmedik bir anda aralayıp, kabus mu düş mü diye içinden geçirmen ve içinden geçirdiklerini kağıda dökmek için elini uzattığında kalem ve kağıdı eline alıp öylece durman, uyandığına çoktan pişman olduğun ve bir daha göremeyeceğin düşleri unutmamak için kelimelerin aklına hücum etmesini beklemendir şiir.

    Şiir; bir bakışın, tek bir kalp atışının, eşsiz bir kokunun, farklı bir tadın , bir elin bir ele değmesinin, bir anın adıdır. O adın size bambaşka bir anı hatırlatmasıdır. Bir zaman makinasıdır şiir. Bilinmeyen ülkelerin, bulunmayan yol atlasıdır. Kendi kendinin, başkalarına anlattığın macerasıdır. Maceralı denizlere yelken basmaktır. Ama daha da önemlisi o yelkeni dolduran rüzgardır şiir. O rüzgarın adıdır... O adın farklı anlamlarıdır...

    Bir ter damlasının içinden çıkıp bilmediğin bir yerde süzülüp vücudunda duracak uygun bir yer ararken hissetmek , koklamak ,fark etmek ve tedirginlikle vücudunun titremesi, beyninin ne olduğunu anlamaya çabalaması , ruhunun kabarmasıdır.Ürpermektir. O ürpertinin geçici ateşinde hiç bitmesin diye dua etmektir. Bir duadır sonçta, uygun sözcükleri bulmaya çabaladığın bir yakarış. Sonsuzluk isteğidir belki, belki bir sondan kaçış. Sonra bütün bu karmakarışık düşünce topaçlarını çözmektir, çözdüklerini kelimelendirmek , kelimelendirdiklerini anlatmaya çalışmaktır şiir.

    Şiir ,kelimelerin notalardan kurtulması, sıfatların dans etmek için izin istememesi, zamirlerin bir çağlayanın yüksek yerlerinden umarsız ve tamlamaların zamansız intahara kalkışan su damlaları gibi gönlüne düşmesi , ferahlatması , sana sahip olmasıdır. Şiir bu haliyle kimi zaman bir ayrılık şarkısıdır, kimi zaman kavuşmaktır. Dolambaçlı yolların çıkmaz sokakları, kapı aralarının karanlık köşeleri, insan ruhunun hem gizli bölmeleri hem anahtarlarıdır.

    Bir insanın bir insanı anlaması, aslında bu sırada bir başka insana seslenmesi, tam da o anda belki bambaşka birşey düşünüp başka zaman aralıklarına sürülmesidir. Düpedüz sürgündür şiir... Kendine sürülmek kendinden sürülmektir...

    Bilmediğin bir nehrin kenarında uykusuz gözlerin yorgunluğu ile yolculuk ettiğin bilinmedik bir coğrafyada ayakların hareketsizlikten uyuşmuşken, yorgunken, hatta biraz da korkmuşken. Bir nehrin can dostu palmiyelerin arasında sana selam duran kıpkırmızı ama can yakıcı derecede kırmızı, mağrur bir güneşi yüzünde beliren ama hiçkimselerin görmeyeceği bir gülümseme ile selamlamak, sonra da bu anı anlatmak için doğru kelimeleri bulmaya çabalamaktır. Ve gizlemek , gizlenmektir bu haliyle herşeyden herkesden...

    Bir kartalın bir leşi didiklemesi, aç bir martının çığlığı, umudunu yitirmiş bir kurdun bakışları, bir timsahın gözyaşları, bir aslanın geceyi yırtan kükremesi, yağmur sonrası bir ormanın sesi , insanın kendine huzur vermemesidir. Huzuru arayan bir iç huzursuzluğudur şiir.
    Hedefini arayan bir ok, elden çıkmış havada süzülen bir mızraktır.
    Yazıldıktan sonra kimseye ait olmayandır, ama herkesin bildiği.
    3 ...
  20. 82.
  21. "şiirin bir söz sanatı olduğu bilinen bir gerçektir. çünkü şiir iletişim aracı olarak sözcükleri, yani genel olarak dili kullanır. dili kullanırken de kendine özgü bir üst-dil yaratır. bu üst-dil günlük dilden çok farklı, incelmiş ve başkalaşmış bir dildir. şiir anlam ya da duygu yükünü bu üst-dil aracılığıyla aktarır okuruna. kendisiyle okur arasında bu dile dayalı bir köprü kurar. duygu ve düşünce akışını bu köprüyle iletir okura."

    (bkz: metin altıok)
    2 ...
  22. 81.
  23. Yokuş

    Öteki dünyada akşam vakitleri
    Fabrikamızın paydos saatinde
    Bizi evlerimize götürecek olan yol
    Böyle yokuş değilse eğer
    Ölüm hiç de fena bir şey değil.
    bu işte en güzel şiirlerdendir...
    1 ...
  24. 80.
  25. 79.
  26. Ak Tenlim

    Sevgin fil dişi kulemde uyuyor.
    Seni sana yazmak zor be ak tenlim
    Mürekkebim nefesini duyuyor
    Yaralı harflere sor be ak tenlim

    Saçlarını bağla yele bırakma
    Narin dudağını dile bırakma
    Beni vurdun sakın ele bırakma
    Güzel gözlerinle sar be ak tenlim

    Ozanlar sevgiyi hep ak görürler
    Ağalar var herkes tok görürler
    Burada seni bana çok görürler
    Bilmem ki bu nasıl yer be ak tenlim

    Dedem ninem gibi dağlara gitsek
    Dağlar bitse gökler bitse biz bitsek
    Gönüllerimizi her kime açsak
    Birbirine tutsak der be ak tenlim

    Düğümler çözüldü Urganlar susun
    Arılar durmayın sevgiyi kusun
    Boş ver artık ne olacaksa olsun
    Gel gönlüme gir be ak tenlim
    1 ...
  27. 78.
  28. ağlatamam ki ben kimseyi de kayseriyide.
    gönlümde senin adın bütün şehirler.
    sevebilirim ama nafile sevılmesemde.
    sevilmenin en yakıştığı kişiye olsun bütün şiirler.

    a.t.d
    1 ...
  29. 77.
  30. Arıyor kendisini bırakan ağzı
    Yeniden, yeniden sesini bulmak için

    iki köşeli yalnızlığın bir ucunda sen, bir ucunda ben
    Birleşip ayrılıyor çizgilerimiz
    Hangi boyuttan koparılmıştık ki biz

    Anı bile yok, ses, koku bile
    Bir elin yazdığını öteki el karalıyor sanki
    Silgiler hatırlıyor, kalemler unutuyor bizi...
    1 ...
  31. 76.
  32. Yalnızlık Şiiri

    karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır
    yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım
    bu gece dağ başları kadar yalnızım

    çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından
    dudaklarımda eski bir mektep türküsü
    karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim
    gözlerim gözlerini arıyor durmadan
    nerdesin?


    Attilâ ilhan
    2 ...
  33. 75.
  34. Büyük Yalnızlık

    Önce çaresizlik çaldı kapıları
    Sonra yoksulluk
    Bütün âşina çehreler silindi aynalardan
    Bir anda boşaldı dünya
    Yapayalnız kaldık

    Tez tükendi umut ekmeği
    Bitiverdi suların hayali
    Çevirdik derin bir karanlığa gözlerimizi
    Sen ey büyük yalnızlık
    Bir sen terketmedin bizi...
    1 ...
  35. 74.
  36. Geride Kalan

    o tren gitti
    ben kaldım
    bir güz yaprağıydı hüzün
    döne döne
    indi önüme

    yerde ezik bir karanfil
    gözlerimde son gülüşün
    ve belki hâlâ sallanan elin

    o tren gitti
    ıpıssız kaldım
    yaslandığım ağaç gövdesi
    nasıl anlasın beni?

    gittikçe daha uzaksın
    ses yok kulak dayadığım raylarda
    kim duyacak içimde kopan çığlığı
    kim görecek beni
    kör karanlığında gecenin?

    gökte akan bulut
    varır mı senin gittiğin topraklara
    benden sana taşır mı bu yağmuru?

    rüzgara bıraktım kendimi
    sürüklenip gidiyorum
    bir şiir seni fısıldıyor
    boşluğa düşüyor adımlarım
    sigaram söndü ateşim yok
    meyhaneler çoktan kapanmış
    kendime çekilsem
    limanım belirsiz
    pusulam kayıp

    o tren gitti
    ben kaldım
    bir güz yaprağıydı hüzün
    döne döne
    indi önüme
    2 ...
  37. 73.
  38. Yalnızlık

    Dışımda yağmur yağıyor, sessiz
    içimde yalnızlık öyle yorgun
    Gökyüzü genişler birazdan, yağmur diner
    Mindere uzanır misafir güneş

    Camlarda ışıldayan altın aydınlık
    Masadaki sürahiye yansır
    Bütün tazeliğiyle yeniden
    Cömert bir gün doğar şehrin üstüne.

    Güzeldir bu tabiat güzelliğine
    Oysa insanları da sevmek isterdim
    Böyle uzak oldukça kendimden bile
    Tad alamıyorum canım dünyadan
    1 ...
  39. 72.
  40. Deniz, durgun göl gibi gitgide genişliyorSular kayalıklarda nur'dan izler işliyor, Engine sarkan gökler, baştan başa yıldızlı..Şimdi göğsümde kalbim, çarpıyor hızlı hızlı. Göklerden bir yıldızın gölgesi düşmüş suyaDalmış suyun koynunda bir gecelik uykuya. Bazan uzunlaşıyor, bazan da kıvranıyor, Durgun suyun altında bir mum gibi yanıyor. Yakın olayım diye bu gökten gelen izeÖyle eğilmişim ki, kayalardan denizeAlnımdan düşen saçlar yorulmuş suya değdiBaktım geniş ufuklar başımın üstündeydi. Bilemem nasıl oldu, geldi ki öyle bir anYenilmez bir haz duyup denize atılmaktanKurtulmak ne kolaymış faniliğimden dedimDoğruldum atılırken bir dakika titredim. Bir dakika sonsuzluk doldu, taştı gönlümdenBir dakika, bir ömrü kurtarmıştı ölümden
    1 ...
  41. 71.
  42. Gece Hüznü

    Uzaklardaki yıldızlar gibisin bu gece
    Ulaşmaya çalşıyorum yetilşemiyorum ellerimle
    Ulaşırsam sıcağından yok olacak
    Ulaşamasamda sensiz kalacağım aklıma geliyor
    Üzlüyürorum .
    1 ...
  43. 70.
  44. bu gece

    Zaman bekçisine sattım yine seni
    Bu gece
    Yapacağım başka ne kaldı
    Bu gece
    Bitirdin güzele dair her şeyi sen
    Bu gece

    Oysa ne güzel başlamıştı her şey
    O gece
    Nasıl oldu da böyle olduk biz seninle
    O gece
    Bıraktım artık seni zaman bekçisine
    Bu gece .
    2 ...
  45. 69.
  46. "dal kırılmış
    rüzgarın hiç umrunda" gibi cümleler kurabildiğiniz bir baş dönmesidir.
    2 ...
  47. 68.
  48. duyguların dillendirilmesi işleminin edebi boyutlarla süslenerek sonlandırılmasıdır.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük