-kadınım-
bacaklarımda kaldı aşkın kokusu
ellerimde teninin yoksunluğu
gözlerimde hala, kapıyı çarptığındaki yitişin
dudaklarım, dudaklarını sayıklamakta hala, annesini arzulayan bir çocuk açlığıyla
hani ağız dolusu bir küfür savurur gibi
hani o sigaradan çekilen ilk nefes gibi
işte, işte öyle benim sana olan yoksunluğum.
Yüreklerin sonsuz sevgisidir, şiir
Coşkularımızın zirvesidir, şiir
Gönüllerin açan gülşenidir, şiir
Gizemlerin en derinindedir, şiir.
_____Nağmelerin eşsiz tınısıdır, şiir
_____Kalplerimizin çarpıntısıdır, şiir
_____Duygularımızın sultanıdır, şiir
_____Güzelliğin doyumsuz tadıdır, şiir.
Zamanların içinde bir andır, şiir
Hayallerimizin ilhamıdır, şiir
Gözyaşlarımızın pınarıdır, şiir
Sevgiye vurulan prangadır, şiir.
zorsa yaşamak hayatı
bittiyse umutların genç yaşında
çalmıyorsa telefonun 10 gündür
hele seveninde yoksa
kalkmak sitemiyorsan yataktan
o iğrenç monoton işe gitmek istemiyorsan
demmekki film bitmiştir.
malesef kötü sonla.
okurken bazen bazı dizelerde - ya da çoğu kişin- şerefsizim aklıma geldiydi diye düşündüğü ama iş yazmaya geldiğinde herkesin yazamadığı kimi zaman anlamı kimi zamanda anlamsız kelimeler, cümleler bütünü.
güneş doğduğunda, başka bir şehrin sabahında olucam,
her insanın bir öyküsü vardır ya benimki de böyle işte.
başka bir şehrin sabahından başka bir dilde,
elveda...
çok konuşmak, az susmaktır şiir. doya doya özgür olduğun, sadece satırlarda olmadığın, korkmadığındır. mürekkebi kan olandır.
sahyun nebisi
yer yarılacak, bir kadın bacağını aralayacak,
incir yaprakları eriyecek sıcak lavlarda.
etekler sallanacak espanyol gecelerinde,
uçlarında kor topları
ve yükselecek şirkler
ve yükselecek tengrinin lanet çığlığı.
iki bebe bir büyüyüp bir küçülecek,
ağız dolusu emzikler akıtacak
o ne kin, o ne aşk!
ser sınırı geçecek
ve çökecek küfesi dolular.
bir aydın ayacak anadan geleni keşfiyle
yılan ayaklanacak
dökecek zehrini kutsal kaseye
ve bastırılacak cebrailin sesi.
kadın secdede kalacak kan denizinde.
oğlu, o'nun oğlunu taşıyacak.
pasifikte bir nebi doğacak,
tam orta yerinde.
acun içine kapanacak ve
gömülecek meryemin kan denizine...
ustası nazım hikmet olan yazım türüdür. örnek diyenler için;
karşımdasın işte...
bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni.
ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim.
kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim.
tıkandığım o an,
elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte,
aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim.
ellerim boşlukta, ben darda kaldım.
ellerim buz gibi, ben harda kaldım.
bir senfoni vardı kulağımda çalınan,
bitti artık hepsi...
köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme.
bakış açım belli oldu yine.
geride kalan, ardından bakar gidenlerin.
bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim.
dağlara çarptım her esişimde.
yollara küfrettim her gidişinde.
demiştim sana hatırlarsan:
"önemli olan
'zamana bırakmak' değil,
'zamanla bırakmamak'tır..."
şimdi bana, geçen o zamanın
unutulmaz sancısı kalır.
gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?
sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim...
günlük hayatta kullanılan kelimelerin doğru dizilim neticesinde, daha önce hiç kimsenin tanımlayamadığını, anlatamadığını, söyleyemediğini kimseye çaktırmadan, usul usul ifade etmesidir... örnek vermek gerekirse, aşağıdakidir hacı...
seni düşünmek güzel şey
ümitli şey
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil
şarkı söylemek istiyorum...
ya evlenin ya da evlenmeyin...
ya da her ikisi içinde pişman olun.
dünyanın aptallığına kahkahayla gülün
pişman olun.
onun için ağlayın
ve yine pişman olun.
dünyanın aptallığına kahkahayla gülün,
ya da onun için ağlayın;
her ikisi için de pişman olun
dünyanın aptallığına kahkahayla gülün,
ya da onun için ağlayın;
her ikisi için de pişman olun.
kendinizi asın; ve pişman olun.
kendinizi asmayın,
onun için de pişman olun.
kendinizi asın ya da asmayın
ikisi için de pişman olun
ister asın ister asmayın,
her ikisi için de pişman olun.
işte sevgili dostlarım,
tüm insan bilgeliğinin özü.
Sınırları belli olmayan tek yazın türüdür.yıllardır insanların fikirlerini, düşüncelerini, duygularını en rahat kaleme aldığı tür olmuştur.bazen kendinden birşeyler bulursun bazen de kendini kaybedersin içinde.
ne olur kim olduğunu bilsem pia'nın
ellerini bir tutsam ölsem
böyle uzak uzak seslenmese
ben bir şehre geldiğim vakit
o başka bir şehre gitmese
otelleri bomboş bulmasam
içlenip buzlu bir kadeh gibi
buğulanıp buğulanıp durmasam
ne olur sabaha karşı rıhtımda
çocuklar pia'yı görseler
bana haber salsalar bilsem
içimi büsbütün yıldız basar
bir hançer gibi çıkıp giderdim
ben bir şehre geldiğim vakit
o başka bir şehre gitmese
singapur yolunda demeseler
bana bunu yapmasalar yorgunum
üstelik parasızım pasaportsuzum
ne olur sabaha karşı rıhtımda
seslendiğini duysam pia'nın
sırtında yoksul bir yağmurluk
çocuk gözleri büyük büyük
üşümüş ürpermiş soluk
ellerini tutabilsem pia'nın
ölsem eksiksiz ölürdüm
attila ilhan