bir yerlere yazmak lazım elbet, suya yazılmıyor nedense, havaya hiç...
bir de yardımcılara ihtiyaç vardır kelimeleri dans ettirecek türden yerleştircek güzellikte belki bir duvar ustasına olabilir bilinmez belki kadın ellerine...
uzayıp gitsin istersin kelimelerin boy boy sıralanmasını seversin belki, titiz bir adamsındır belki naif bir kadın...
neslini devam ettirmek zorunda olan bir canlının sarıldığı gibi sarılmakla başlamak lazım işe, laf belki yavan kalabilir ama iştah şarttır bir kere...
şiir okumayı öğrenmek/bilmek ve şiiri anlamak gerekiyor...
okuduğu şiiri yorumlayamayan ondaki derinliği anlayamayan biri, nasıl olurda üç beş kelimeyi yoğurarak derinliği olan bir yapı inşa edebilir?
her şey yolunda giderken, sanat yani şiir çıkmaz!
ancak bir büyük sevgide hüsran, ayrı kalma, şartların yan yana getirmemesi ve daha birçok etken şiir yazımına yol açar.
yukarıda şairin dediği gibi pişman olursunuz yazdığınıza, ama şair olursunuz.
ve ne güzel anlatılmış ki, yazılan en güzel şiirleri nefret ettiğimiz insana yazarız.
güzel bir şiir anlatmış olayın gerçeklerini. duygularıma tercüman:
şair ve kadın
şairleri var kadınların;
onlar ilmek ilmek işler harfleri,
kelimeleri, dizeleri.
ete kemiğe bürünür hayaller,
kan dolar damarlara,
beden olur,
can verir sözlere,
şair olur.
her akşam orospularla
gerdeğe girer mısralarında.
bir dilim keçi peyniri
eskimiş ucuz şarabıyla sarhoş.
an gelir, şiiri yazdırandan utanır,
pişman olur yazdığına.
şair olur.
