şiir denemeleri

entry184 galeri11
    143.
  1. geceler diyorum, sanki seni bana hatırlatmakla görevli. dört tarafı duvarlarla çevrili bir oda. karanlık. ve aklimda sen, hayallin karanlığı delip geçen loş bir ışık. geceler diyorum, zamansız, insafsız, acımasız.
    2 ...
  2. 144.
  3. Bir bıçak var derinlerimde
    Yerini sorsanız söyleyemem
    Hissedemem de
    Hala dünkü yaralarımın yerini hatırlıyorum
    Bugünümse silik,yorgun bir yağmurun ardından çıkan gökkuşağı misali
    Sonsuz bir boşluğun anlamsız uğuldaması
    Onca fırtınaya rağmen hala bir parıltı umuyorum
    Yiten gözlerinde
    3 ...
  4. 145.
  5. Adım bilinmez mısralara tutundu,
    Her güneş bana doğar sandım,
    Ardımda bıraktım mahsun çiçekler,
    Bitmedi umutlar,
    O çocukluk günleri mazide kalmış hep,
    Tüketmeyi öğretir yağmurlar bana. Evet.
    0 ...
  6. 146.
  7. Gönül razıydı her an elemden,
    Seni de bulacak acı sevdiğinden.
    Bir fitneydi akan her kelimenden,
    Elem tutsun, hiç tutamadığım ellerinden..
    6 ...
  8. 147.
  9. Ben bir dağdayım,
    Acayip bir yoldayım,
    inek gibi dardayım,
    Teyzelerin pancarıyım. Evet.
    1 ...
  10. 148.
  11. Gökte var tayyare
    Filanca şehirler bilinmez
    Ahiret ile dünya arasında
    Bitmez rüyalar var
    Amcan kusurludur mesela...

    Not: şiir aşırı profesyinel ve bilimseldir. Okurken tikkatli olunuz.
    0 ...
  12. 149.
  13. valla ben bir kere denedim. peçetelere yazmıştım bir sürülerdi, yaktırdılar.
    0 ...
  14. 150.
  15. 151.
  16. seni özlüyorum, bilmiyorsun
    gece ve gündüz bir oluyor
    ezgiler ve şiirler bir oluyor
    deniz ve gökyüzü bir oluyor
    seni özlüyorum,

    özlüyorum,
    zaman kırılıyor gövdesinden.
    akşam ezanları ürkütüyor,
    seni özlüyorum; deniz incilerini kusuyor
    tanrı kırılıyor en hassas yerinden
    kuşlar ölüyor şehrin üstünde bir bir.
    3 ...
  17. 152.
  18. Varlığımla yokuluğun olmamalı beraber,
    ya yokluğun olmamalı hiç;
    Ya da varlığımdan alınamamalı bir haber.

    -Kafi.

    2.5 yıl önce falan bi zalımın kızına yazmıştım. evet.
    5 ...
  19. 153.
  20. Şimdilerde kurak bir iklime büründü yüreğim.

    Yağmurlarını çektiğinden beri çiçeklerim soldu.

    Sessiz bir sinema dönüyor beynimde.

    Sonunu kestiremediğim bir yoldayım.

    ince ince sızlıyor solumda açtığın yara.

    Bu savaştan nasıl sağ çıkılır, bilmiyorum.
    2 ...
  21. 154.
  22. Kirmizi üzümler toplamistik bir yaz günü
    Kirmizi gecenin birinde sarhoştuk, agliyorduk
    Ustaca inandiriyorduk birbirimizi
    ay ışığının güneşi kıskandıran masallarına.
    4 ...
  23. 155.
  24. Allah
    Kitap
    Kuran
    Ümmet
    Muhammet
    Vatan
    Millet
    Erdoğan
    Ve seks..
    4 ...
  25. 156.
  26. unutma seninle günleri, ayları soyduk
    dünyanın tüm neşesini bir dilim elmada bulurduk
    kent yorgunluğunu dinç bir kahkahaya çevirmekti hünerimiz
    kör bir çingene görmüştü, yüzümüzdeki ilkbaharı.
    1 ...
  27. 157.
  28. Seni üstüme giyeceğim
    Budur soğuğun ilacı
    Bak ya ne diyeceğim
    Babamın sütü çok acı.
    1 ...
  29. 158.
  30. Bir başka dua, bir başka tapınma
    Bilmiyorum, gözlerin tanrıyla arama girdi gireli
    Gecenin yüzünden okuyorum hasreti

    Gecenin koynunda kırmızı bir karanfil
    Agzinda senin adın çığlık çıglıga!
    O vakit titriyor gözlerimde gündüz mumları.
    4 ...
  31. 159.
  32. saat dört sigarasının filtresinden yine seni öpüyorum
    sonra seni son görüşümü hatırlıyorum
    kaçıyorsun benden
    bir zamanlar ki ah o zamanlar
    sımsıkı sarardın yüreğimi
    buna bolca şâhit var
    sıradan bir orkinosa sorabilirsin haliç’deki
    mâzi, mâzimiz iki kelimeyi yutuyor
    tek bir kelime doğuruyor
    sen ve ben yok
    biz oluyoruz o eski zamanların prangasıyla
    benden kaçıyorsun
    çünkü sen de atışlarını duyuyorsun
    gözlerim kararıyor sen bana bakmadıkça
    ellerimi koyacak bir yer bulamıyorum
    düşüp bayılmak en kolay yol oluyor
    inanmazsan haliç’e hattâ orkinosa sor

    seni hatırlıyorum
    seni çok net hatırlıyorum
    ama hayâl meyâl görüyorum
    sesin binlerce yıl uzaktan
    girit’deki bir miken kasabasından geliyor
    binlerce yıl özlüyorum
    sonra bir zaman makinesi îcât ediyorum
    ne yazık devlet ödenek vermiyor
    projede kalıyor sana yolculuk
    annem üzülmesin diye geceleri ağlıyorum

    sokakları hiç bu kadar karanlık görmemiştim
    ve hâlâ çoraplarımla uyurum biliyorsun
    hâlâ olur olmadık seni ararım biliyorsun
    seni çok sevdim, seni çok sevdim

    girit’de bir ağacın altında beni bekliyorsun

    şu zaman canımı çok yaktı
    sen sâdece can yanmalarımı döküyorsun
    mısrâlarım alevlenmeye hazır bir kor gibi
    bekliyor senin nefesini

    daha perde kapanmadan yüreğini bir başka oyuna açıyorsun
    ardında mezarsız bir ölü bırakıyorsun

    yağmurlu bir vefâ akşamı sana vedâ ettim
    sonra kıta değiştirdim
    kalbimi yeşerten, bana yaşamayı öğreten
    sen
    bursa manzarası eşliğinde, tophâne’de
    ölüm haberini verdin bana
    kendi sesinle
    sel oldum birden yağmur bastırdı
    apar topar seni gömecek bir yer buldum
    mezarına benden başka kimse toprak atmadı

    hayat insanı hırpalıyor
    hayat insanın sevdiği için saçını çekiyor
    hayat insana neler neler öğretiyor

    beyoğlu sokaklarında bir kadını çok kolay kaybedebilirsiniz.
    1 ...
  33. 160.
  34. Acele et dediler
    Vites atıp gazladım
    Hızdan korkup indiler
    Yarrağımı sıvazladım.
    4 ...
  35. 161.
  36. Muhtemelen yarın bambaşka bir sabaha uyanacağız
    ben bir sigara yakacağım uyanır uyanmaz ardından
    Uyuşuk uyuşuk pencereden dışarıyı seyredeceğim
    Senin ise tüm düşündüğün gözlerinin şişini nasıl geçireceğin olacak o sıralar
    Ardından süslenip püsleneceksin
    alelacele çıkacaksın bir yerlere yetişeceksin
    Topuğunun teki kırılacak yolda kimbilir
    Sonra Tökezleye tökezleye yürüyeceksin
    Ama herşeye rağmen
    herşeye rağmen
    seveceksin bu hayatı.
    0 ...
  37. 162.
  38. 163.
  39. imkanlarım sen dahilinde,
    aldığım nefes sen kadar,
    yağmur sen kadar yüzüme vuruyor,
    güneş sen kadar parlıyor,
    kısacası sen olmayınca;
    ne yağmur yağıyor
    ne güneş doğuyor
    ne de ben oluyorum.
    3 ...
  40. 164.
  41. bir derin düşünce , düşler yere düşünce
    bir soğuk kış akşamı yeşil gocuk üstümde
    toparlamak mı çare yoksa bırakmak mı yerinde
    neler döküldü bakmak veya neler kaldı yerinde

    Kafiyeler basit kalır düşünceler kaybolur
    biraz sanat gibi dudaklarından öpersem hep ayb olur
    şark misali talan gönle senin aşkın garb olur
    zaten kavuşmak imkansız apolitik bir harb olur.
    7 ...
  42. 165.
  43. ikide bir elimi başıma götürüp,
    yalnızlığımı düzeltiyorum,
    rüzgarda dağılan.

    şimdi yalanlara inanmaya ihtiyacım var.
    çocuklar gibi,
    tüm çaresiz insanlar gibi.
    1 ...
  44. 169.
  45. sabaha doğru sokaklarım,
    sabah kadar boşum,
    sokaklar gibi anlamsız.
    sevgi vardı, bir güneş gibi
    anlamadım, o da doğamadan mı gitti?
    rüzgar gibiyim bu vakitte,
    odalara, balkonlara dolan
    ama ne getirdiğini ya da ne götürdüğünü
    bilmeyen cinsten.
    martılar, kırlangıçlar, yalnız geceler...
    ey gece,
    sonsuz bile eksik senden bu saatte
    vara vara bitiremediğim.
    insan sonsuzu senden çalmış,
    içinde bir zindan bırakmış.
    ki o mahkumiyetten çıkan gebelikler,
    gündüzün bir suçlusundan ibaret
    sadece.
    5 ...
  46. 170.
  47. Yüreksiz bedenden şecaat beklenmez.
    Zira yüreksiz bedende kan deli gezmez.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük