şiir denemeleri

entry184 galeri11
    47.
  1. Bu sıralar bir Şair’in gözünden bakmaya çalışıyorum,
    Hayat denilen ‘Kargaşa’ isimli filme.
    Kalbimde başrol olarak belirlediğim insanın kof ve boş çıkması acı veriyor yüreğime.
    Bir damla gözyaşı beliriveriyor.
    Bir ‘Off’ çekiyorum.
    Yine zarar veriyorum kendime bir rakı masasında ‘O’nsuzluk eşliğinde,
    Yürüyorum kaldırımlarda,yönümü tayin etmeden
    Nereye gideceğimi bilemiyorum,bilemiyorum işte.
    ‘O’ndan kaçmaya çalışıyorum ama
    Peşimi bırakmıyor 'O'nsuzluk,
    Büyük bir azimle kaçıyorum,
    Bu arada sevmeye çalışıyorum insanları,
    Tabi!
    ‘O’ndan sonra ne kadar sevebilirsem!
    Bu saatten sonra ‘Sevgi israfı’ diye betimliyorum içimdeki ‘O’nu.

    içimdeki ‘O’nu öldürürken/
    (K.Aktaş)
    1 ...
  2. 48.
  3. öyle fırtınalar kopuyor ki kalbimde,
    öyle şimşekler çakıyor ki beynime beynime,
    şimşeğin ışığı gözlerimi kör edecek kadar parlak,
    gürültüsü ise kulaklarımı sağır edecek kadar kuvvetli,
    hırçınlığımsa fırtınanın hırçınlığından mıdır nedir anlamadım?
    ben artık anlamıyorum ki zaten hiç bir şeyi,
    tanıyamıyorum kendimi,
    seni özlemiştir belki de fırtına da benim gibi, ne dersin?
    ondandır bu deli gibi esmeleri,
    ondandır herkesleri delip geçmeleri,
    seni arıyordur da yana yakıla,
    önüne geleni yıkıp geçiyordur.

    ben saksi degilim ki sundu.
    0 ...
  4. 48.
  5. baharat kokulu sevgilim , bebeğim,
    yağmurlarında yıkandığım tatlı esmerim.
    deniz dalgası saçların mı güzel?
    yoksa güneş yanığı tenin mi?
    inan daha karar veremedim.
    0 ...
  6. 49.
  7. ceremesini cektik
    eller zulmunde
    yabanin diyarinda
    duslerimizde hep guzellik vardir
    ama senin gibi uzakdi

    eveet toplarsak sonuc eder 40 yok lan ceyda diye bir kiz icin yazmisdim zamaninda..
    0 ...
  8. 50.
  9. envarı sönük kırgın dirayetim
    itikadı küflü, müşrik diyanetim...
    anlatsana...
    nasıldı o bel kıvrımlarının kabirvari çukurları?
    hani beis yüklü şehevi dokunuşlar konuyordu ya göğüs uçlarına
    ve ellerin iğfal ediyordu bakir mutluluklarımı,
    dokunuyorken aslında seni hiçte haketmeyen o biçarenin saçlarına...

    herhangi bir günün saat yarımı geçtiği sıralar
    sen hibe ediyorken enfes varlığını o adama
    bilemezsin;
    nasılda vehim yağıyordu makber-misal odama...
    0 ...
  10. 51.
  11. Gel senle sevgiyi yeniden yaratalım
    Arawak kabilesi gibi sırtımızda ölüm olsun
    Ellerimizde bir parça humuslu umut
    Ve her ahlaksız sevişmede kır ruhumun kemiklerini
    Sen bana ucuz bir şarap al gel şimdi
    Oğur dinleriz odunun süregelmiş sesleriyle
    Ateş değil şarap değil sen ısıtırsın belki iliklerini ruhumun
    Yanına bir şey almadan gel
    Kitaplarınıda bırak
    Üzerinde bir parça kumaşla gel sevgili
    Ona da ruh vereceğiz elbet
    Anılarımızı toplayacağız benim elbisemin eteklerine
    Birbirimize sarıldıktan sonra yıkamayacağız kıyafetlerimizi kirlenir diye…
    Biz sadece birbirimizi sunalım kendimize
    insan her şeyi reddebilir aşık olunca
    Reddedetmek yorucu bir iştir kanımca
    Yarın için bir şaraba daha ne dersin ?
    Ve bu sefer yine senden…
    0 ...
  12. 52.
  13. Mumlar yanıyor Fransız sokağında,
    Can veriyor kırmızı, mavi, yeşil ışıklara,
    Rüzgarın hafif ama acımasız dalgaları okşuyor alevleri,
    Her kapıda tebeşirden tahtaların üzerine ve okunmaz hale gelen meze, şarap yazıları iştah kabartıyor.
    içki masalarında unutulmuş onlarca dert,
    Ben alıp siliyorum ve saklıyorum.
    Sabah uyanır uyanmaz teslim edeceğim sahiplerine.
    Yoruldu sokak istiklale bırıkıyor yükünü,
    ihanete uğratılmış yarın gelenleri kovacakmış gibi bakıyor gidenlere,
    Her basamağa basılmış bin adım ve her adımda bin dert.
    Kapanan her kapı sesi seni hatırlatıyor bana,
    Ve mumlar sönüyor Fransız sokağında..
    0 ...
  14. 53.
  15. Ben sana bir şeyler yazmak bile istemedim
    Yazdıkça senle olmamak için
    Düşünmek istemedim geceleri
    O düz saçlarının kokusunu
    içmek istemedim, çoğu zaman
    Daha çok “sen” olur aklım diye
    Bakamadım kapı önündeki yollara
    Çıkagelir hayalin, deliririm diye
    Ben aslında seni düşünmek de istemedim.

    03:59
    09/05/12
    1 ...
  16. 54.
  17. bir at gördüm
    beyaz at
    sen yoktun at vardı
    bir sana baktım bir ata
    ooo yaylalar yaylalar.
    0 ...
  18. 55.
  19. Sikeyim böyle bahtı

    sultan olsam kral olsam neye yarar,
    neyleyim ben kraliçesiz tahtı,
    erdem yine çaresiz avuç içine dayar,
    a dostlar, sikeyim böyle bahtı. *
    0 ...
  20. 56.
  21. Bu gece

    Bu gece diger gecelerden farkli olacak,
    Yalnizligim goz kirpmayacak artik gok yuzune
    Kadehlerimle son bulmayacak huzunlerim,
    Bu gecenin sabahinda ne ben nede sensizligim varolmayacak.

    Bu gece diger gecelerden farkli olacak
    Sabahinda beni goremeyecegin gecen bu gece
    ilk olmadigi gibi sonda olmayacak
    Bu gecenin sabahinda ne ben nede sensizligim varolmayacak.
    1 ...
  22. 57.
  23. hani bir gün dönecektik
    sevecektik
    yine eskisi gibi
    olacaktı, olacaktı bu sefer.
    kırgınlık, üzüntü bir de sensizlik
    yoktu, yok olacaktı bu sefer.
    beklemek, beklemek diye bir şey yoktu.
    düşmüştük yere ama ellerimiz havadaydı
    tutsun diye bekledik birbirimizi
    tutmadık, tutamadık
    ne güneş eskisi kadar parlak
    ne de gök yüzü mavi
    şimdi, şimdi her şey gri
    öğretmenim, canım sevgilim
    demedim
    diyemedim
    demişsem de dinletemedim.

    Gülhan seven adam/ 7 Kasım 2012 - Ardahan
    3 ...
  24. 58.
  25. hani bir gün sevecektik,
    eskisi....
    bu olmadı.
    gelsene bize ey yar,
    çay iç....
    bu da olmadı.
    seversen ekime,
    sevmezs...
    bu da olmadı yav.
    diyerek denemekten vazgeçmektir.*
    1 ...
  26. 59.
  27. hey sen! Evet sevgilim, sen..
    Seni kaybetmek zorundayım yine...
    Herkes gibi, her şey gibi...
    Kalbime mühür vurmalıyım hiç sevmemiş gibi
    ve sen gitmelisin yeniden...
    Sevmek günahkâr olmakmış,
    Yanıp tutuşmakmış...
    Şimdi sensizlikle harmanlanıp, aşkınla tutuşup;
    alev alma vakti...
    1 ...
  28. 60.
  29. Akıl midir insani guvendiren,
    Yoksa kalp midir aklı körelten?
    Nefret midir sonu her guvenin,
    Yoksa sevgi midir insani kör eden.
    1 ...
  30. 57.
  31. sözlüğün ne kadar yeteneksiz olduğunu göstermiştir.

    (bkz: arap sen yazma yazınca sapıtıyon)
    0 ...
  32. 58.
  33. postadaki şiir köşesinden daha amatörce şiirlerin yer aldığı denemelerdir. hani enteldiniz la hepiniz. *
    0 ...
  34. 59.
  35. ne kadar konuşabilirsin?
    kimsenin seni dinlemedğini bile bile..
    kimseye anlatamadığını bile bile ne kadar konuşabilirsin?
    tüm sözlerin havada kaldığı bir zamanda,
    hayatın kimseyi zorlamadığı bir zamanda;
    ne kadar konuşabilirsin?

    peki ne kadar bekleyebilirsin?
    son sigaranla,yağmurun altında,
    hiç tanımadığın birinin gelmesini ne kadar bekleyebilirsin.
    hiç.
    çok beklersen hiç gelmez.
    çok istersen hiç ulaşamazsın.

    sadece hayatın ellerini üzerinden çekmesini sağla,
    sonrası iyi geceler..
    1 ...
  36. 60.
  37. Bittiğini vurgulayan cümlelerime son noktayı özlemin koyuyor.
    Şair sen olmuşsun artık…
    Tıpkı senin gibi şiirlerim de benden gidiyor…
    0 ...
  38. 61.
  39. Henüz bitirmediğim şiirim üzerinde çalışıyorum hala

    Boş bir sokak, karanlıkta
    Acı bir yalnızlık kaldırımda
    Ağaclar rüzgarla koyun koyuna
    Yağmur damlaları

    Boş bir karanlık sokakta
    iki çift ayak sesi yol kenarında
    Sessiz, yorgun, düşünceli

    Boş bir karanlık sokakta
    Yalnızlığım gelir aklıma
    Karanlık bir sokak gibi
    Yalnızım...
    0 ...
  40. 62.
  41. Varlığını gördüm ancak kalbim yoksun kaldı senden,
    Son sözün kulaklarımda , def-i bela kabilinden.
    Kaçabildiğim kadar uzaklara kaçtım, ve bitti…
    Dördüncü sene geçti , mucize kabilinden…
    0 ...
  42. 63.
  43. Herkesin olmalı yarasıyla bezediği, huzuruyla süslediği, diyarlarından koparttığı mısralar.

    Afyon’u hiç sevemedim.

    Doğru, sen bilmezsin.
    Afyon’a anlattım ben, çaresiz hissettiğim anlardaki karabasanlarımı.
    O, kimseyi salmaz kocatepe gördü sensizliğe yalvarışlarımı.

    Bağırırken farklı zaman, aynı mekanda garipleşmişliğime,
    Şahitliğini yıkılmaz ihtişamı ve vakurluğuyla yerine getirdi.
    Öyleydi ki o anlar, göğsünü yırtmak isterdi şahit olan zaman.

    Öyleydi ki ben ateşlerle görürdüm göğsümde, akan ebediyetin süliyetini.
    Sen ise hazırlanırdın bağrına kopup gelen taptaze heyecanlara.

    Ben “dağlar” diye çınlatırdım sessizliğin kulaklarını, şahsenem.
    Sen uzatırdın ellerini memleketlisine, tutuşturduğun yangınlara elem.

    Öyleydi ki ben anılarda kayboluşumu tamamalardım aydınlığın direnişine inat.
    Sen aydınlanmış taraçalarında voltalanırdın yare kondurduğun ruha inat.

    Ben Afyon’u hiç sevemedim, düşürdüğün aygülle.
    Çünkü ben akıtmadan edemezdim yaş, senden diye.
    2 ...
  44. 64.
  45. Ayağımda Adidas ayakkabı,
    Babam yeni ayfon aldı.
    Atayiz kızlar pek tatlı,
    Gelmeyin üstüme anarşikim ben.

    Koministir benim yoldaşım,
    Bakunindir arkadaşım.
    Bi bok bilememekten ağrıdı başım,
    Gelmeyin üstüme anarşikim ben.

    Beni feysbukumdan ayırmayın,
    faşistlerle karıştırmayın.
    Katil devlet faşist millet
    Gelmeyin üstüme anarşikim ben.
    0 ...
  46. 65.
  47. 66.
  48. istemez miydik herkesten farklı olmayı
    lanet olası düşler öldürdü, sıradan insanı
    kesin olan bir şey varsa hayatta, ben bilmiyorum
    hayat hep afaki, dünya karambol
    artık yeter. oynama umudumu kaybettim sadece izliyorum
    rüyalara inanıyor gerçekten kaçıyorum
    fark ettim ki fark edeni umursamamak lazım
    lal olmuş aslında, bu susmak bilmez dünya
    ekmek hala en büyük kavga
    riyakarlıksa yine moda
    esen rüzgarlar bile taraf tutuyor artık
    bilmeyen bilmekten korkuyor
    azalan azlar artarken
    kıymetsiz olan hep çoğalıyor
    sınırlar aştıkça sınırlar çıkmakta
    anları beklerken donuyor zaman
    nerde o küçük tasasız insan
    arama boşuna, sen değilsin o asla...

    * *
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük