tersten konuşabiliyorsanız tersten konuşmaktır. ortamınızda bi kaç kişi daha tersten konuşabiliyorsa tersten ingilizce konuşun. adamlar onu da yapıyorsa içinizi dökün onlara, her şeyinizi paylaşın. onlardan kaçış yok. o adam çaprazdan fince bile konuşsan anlar. gözünden tanır seni artık.
birbirinin dilinden, halinden anlayan iki kişi arasında karşılıklı geçer. mevzuyu bilmeyen üçüncü kişiler genellikle " ne diyo bu tehlikesiz ve saf insanlar " modunda mal, mal bu kişilere bakarlar, konuşmaları dinlerler. zaten şifreli konuşmanın amaçı da bu değil midir?
+ kiralık ev buldum. tutayım mı? ( bizim tayin işi ne oldu? )
- tut. depozito da ver. ( oldu. parayı hazırla )
ancak ve ancak kafası çalışan iki kişi arasında olabilecek bir anlaşma biçimi. maksat bulunulan ortamdakileri olaydan haberdar etmeden mevzuyu halletmektir.
karşınızdaki kişi bir az düz kontak çalışan biriyse şifreyi mifreyi unutur, dediğinizden bir şey çakmaz.
öyle aval aval bakar suratınıza.
siz de "hani şöyle şöyle anlaşmıştık ya" da diyemezsiniz. onun mallığından farksız bir hale düşersiniz bulunulan ortamda.
yani anlaşılacağı üzere laftan anlamayan biriyle şifreli konuşmak açık açık konuşmaktan daha kötü bir hale düşmeye sebebiyet verebilir malesef.
bir de her hecenin başına "par" getirilerek kullanılan bir teknik vardır. orta okul döneminde görülür ergenlerde...
örneğin: "parşif parre parli parko parnuş parmak." yazması zor olsa da konuşması zevkli ve kolaydır.
başkalarının anlamaması için iki veya daha fazla kişi arasında konuşulan dil. sırf bunun için bazı kızlar kendi alfabelerini yaratmışlardır. korkuyorum.