Bizler gibi zamanin da Cennetden kovulmus bir mahlukat ile pazarkik yapma durumudur.
Yagmurlu bir gun ardindan bir turlu ne yapacagimi kestiremedigim gunlerden di. Violin ve piano calmaktan sıkılmıs, fransiz mutfagina ayit yemek kitabimin icinde ki tum menuleri birer birer yapip masaya dizmistim. Evin icinde bir asagi bir yukariya pijamalarim icinde dolanir iken aklima birden sinsi bir fikir geldi. Seytan evet o derdime cagre olacak di.
Sanki bu dusuncemi onceden fark etmis olacak ki birden georg clooney kiliginda, kapinin esiginde karsimda belirdi.
+ duyduguma gore bir kiz cok sıkılmış. Duyduğuma göre bir kiz eğlence arıyor.
Sesinde ki gizem tuylerimin diken diken olmasini saglamisti. Ama soguk kanliligimdan ödün vermeyerek cevap verdim.
- bu gece tek gecirmek istemiyorum
+ ha ha hah dunyanin en yakisikli erkeklerini kapina dizerim.
- hayir sadece kate upton u istiyorum.
+ tamam ama tek bir sart ile ruhunu bana ver.
Seytana sinsi planimi caktirmadan devam ettim.
- kate i goreyim ondan sonra ruhum senin
kabul etti ve birden kate belirdi. Tanrim cok guzeldi, yasayan dunya harikalarindan biriydi di. Seytana kis kis gulerek
eğuzu besmele cekip birden cebimde ki haç kolyesini yuzune firlattim. Haykirarak oracik da kül olarak yok oldu. O gittikten sonra kate e bakip bir cay koy dedim. Ardindan birlikte tavla oynadik. Yagmur bittiginde ise taksi parasi verip evimden yolladim kadini.
