matbaada kitabı inceleme fırsatı buldum. arka kapak tanıtım yazısı ve diğer yazarların kitap hakkındaki görüşleri şöyleydi.
"bir kadının öyküsü bu, ait olmadığı bir ülkede büyümüş bilinmeyenlerde yaşayan bir kişilik, bir kimlik, bir anne. boşanma umuduyla başlayan evlilik. her partinin ardında gizemli bir organizasyon ve yol boyunca uzanan instagram mesajları. ölümsüzlük getiren sosyal medya, soluk soluğa ben."
"kuşe kağıtlı özel baskısı yapılmalı." - yılmaz özdil
"subaşının bu ilk kitabı modern kadının en büyük sorunlarını yalın bir dille anlatıyor." - jared diamond
Al işte ne günlere düstük. Seyma subası gibileri bile yazar olabiliyor. Modern popularite yuzunden tanınmış kişiler ürünlerinin niteliklerine bakılmaksızın kendilerini çok satılanlar listesinin en tepesinde görebiliyor. Sanatın bu kadar ayaklar altına alındığı dönemde nasıl halen bilim ve sanat konusabiliyorsunuz anlamış değilim.
Bı benzerini "yatmadan önce yüz fırça darbesi"diye zamanında bı hanım çıkarmıştı. Tekrara ne gerek var diyesi geliyor insanın. Bu başlığa yazdığım için tiksindim şuan kendimden ama bu ve bunun gibi kıymetleri kendinden menkul gereksizlerin sictiklarini kitaplastirmalarina müsade eden sözde yayinevlerine küfretmek lazım. Arz edeni ayrı talep edeni ayrı sevsinler(!).
Şuan hazır Popülerken çıkardı çıkardı. Ne yazsa Alır millet okur. Sonra modası geçip gündemden düşünce bir daha kimse ilgilenmez bile. Herkes 1 kitap çıkarabilir. Bu zaten moda. Ama herkes yazar olamaz. Bu allah vergisi kabiliyet ve ciddi emek ister.