Her gördüğü sakallıyı dindar vatansever dedelerden sanan beyni yanmışlara dert olmuş olaydır.
Şunu kabul edin vatan haini ile vatanseverleri aynı kalıba asla sokamayacaksınız.
Sarıklı diye asıldığını düşündüğünüz vatan hainlerinin hikayelerini fesli şarlatandan sonra bakalım kim uyduracak. Tabi milyon dolarlık mülkü edindikten sonra.
yerli de yerli diyorlar. sen taa 80-90 senelik şeker fabrikalarını satıyorsun. sonra da yerli malı diyorsun. yapılacak yerli elektrikli arabanın bataryasını bile Çin'den alıyorsun. gene yerli de yerli diyorsun. sen kendini bilmiyor musun kardeşim?
Algı yaratmak için oluşturulmuş düzmece ve kurgudan ibaret bir olaya dahil edilmiş amcalardır , evet zamanın te ce’si istediği yere çöküp istediği yeri gasp edip kamulaştırıyordu yani te ce’nin öyle çarıklı köylülerin arsalarını bağışlamalarına ihtiyacı yoktu.
Farklı bir açıdan değerlendirmek istiyorum. Öncelikle eli öpülesi amcalardır. torunları için varlıklarından feragat eden amcalara daha ne denebilir ki! mekanları cennet olsun.
Özelleştirme dünyanın uyguladığı bir sistem. Devlet asli görevine çekiliyor. (Hukuk dışında her şeyi ozellestirebilirsiniz.) Özelleştirme devletlere dinamizm sağlamıştır. En buyuk ekonomilere bakip gorebilirsiniz. Peki neden direniyoruz? Samimi olalim. Bunun iki cevabi var.
1-özelleşen yerde verim artar ama çalışan hakları devletteki gibi olmaz. Hesap sorma mekanizmasi cok iyi çalışır. işten kaytaramazsinız çalisan olarak. Bunu istediğiniz gibi karşı çikabilirsiniz ve anlayışla karşilarim.
2- tamamen kapatilacagini dusuneneler. ki bu zumre dediklerine kendileri bile inanmiyor. Devlet o zaman geri alır, devlet neden var o zaman. Bak telekom u geri alacak.
Simdi, Bu şeker talebi oldugu sürece bunu birileri üretecek. Doğru mu, doğru. Nasil ki petrol hala onemini koruyor diger enerji kaynaklarina gore. seker de şurup turevkerine gore onemini koruyacak. Sistemleri degiştirmek o kadar kolay degildir. Cok masraflidir. Ayrica tesisi Alan kisi icin özellestirmenin sartlari cok agirdir. Telekom dan biliyorum. Devlet deli gibi hedef koyuyordu. Tutturabilmek icin manyak gibi calisiyorduk. Ne oldu turkiye de? genisbant sıkıntısı cozüldu. Ana internet omurgamiz avrupa'dan iyidir. Ve en guzel sonuc Tuketiciler icindir:daha ucuz ve daha kalitelisine ulasir.
turkiye'nin ozelleşen fabrikalarindaki seker uretim rakamlarina bir bakin lutfen. Devlet eliyle bu oranlara ulasilabilir miydik?
Edit: imla
Edit2: kütahya şeker özelleşti ve üretim rekorlari kırıyor.
arkadaşlar çoğu yerde imza topluyorlar hiçbir şey yapamıyorsanız bir imza atın. ben öğrenci halimle gittim imza attım elden başka bir şey gelmiyor. susmayın imkanınız dahilinde destek olun tepkinizi gösterin.
O gün kazmayla kürekle savaşanlar bugün emperyalistlere "para"" için teslim olanları affetmeyecek.
Ve bütün bunlar olurken öylece oturup, tepki vermeyen halkı da affetmese yeridir.
ingilizce bilenler dan morgan'ın yazdığı "merhants of grain" (1979) kitabını olurlarsa, dünyadaki gıda stoklarının borsaya kote olmadıkları için hesapları gizli olan beş büyük aile şirketi tarafından nasıl kontrol edildiğine dair bir fikir sahibi olabilirler.
Örneğin, telgrafın icadından önce, ukrayndan yükledikleri tahılı ingiltereye götüren gemileri istanbul'da boğazdan geçerken inceleyen şirket elemanlarının trenle londraya giderek, gemi ingiltereye varmadan önce londra borsasını nasıl manipüle ettikleri anlatılanlar arasında.
Bu beş büyük şirket şunlar:
Cargill: 145 yıllık ABD şirketi. 65 ülkede 142.000 çalışanı var.
ADM (Archer Daniels Midland): ABD kökenli 40 ülkede 265 fabrikası var.
Bunge: 1818 de Hollanda'da kurulmuş olup merkezi New York'da. 40 ülkede 35.000 çalışanı var.
Glencore International: ingiliz-isviçre şirketi piyasanın %10 bunun elinde.
Louis Dreyfus: 1851 de kurulan fransız şirketi. yılda 70 milyon ton gıda elleçliyor.
avrupa'nın bir çok ülkesinde nişasta bazlı şeker ( gerçek adı: glikoz ) kullanımı tamamen yasaklanmışken, türkiye'de tayyip milleti glikoz manyağı yapmak için kendini parçalıyor.
Kamu iktisadi teşekküllerinin satılması, kardan ziyade zarar getirir. Satan her zaman kaybeder, alan kazanır. Çay şeker fındık tahıl ayçiçeği zeytin yağı çimento demir çelik makina tekstil yapı inşaat lastik plastik maden metal otomotiv v.b. sektörler ve bunlarla bağlantılı olan sektörler, ülkemizin hayati öneme haiz iş kollarıdır. Hükumet şeker fabrikalarını satarak hata etmektedir. Hiç olmazsa bari yerli sermaye şartı aransaydı. Yabancıya satılmasaydı. Elde kalsaydı. ülkemiz insanlarına nasip olsaydı. Biz istifade etseydik. Bizim insanımız kazansaydı. Böyle olmadı.
Kemikleri sızlayan amcalardır.
Tarıma dayalı ekonominin son neferi olarak, kar sağladığı halde, özelleştirme denilen ne idüğü belirsiz( aslında belirli) bir amaç uğruna feda edilen, diri diri toprağa gömülen nice kuruluştan biridir Turhal şeker fabrikası.
En elzem hammadde ve ürün sayılan şekerin, kendi ülkemizde üretiliyor olması, ağzımızın tadını kaçırmayı alışkanlık haline getirmiş zihniyetlere ne yazık ki dert olmuştur.
Toprağından bereket fışkıran, bir zamanların tarım ülkesi olan türkiye' nin, saman için bile dışa bağımlı hale getirilip, ele güne el açması vahim bir durumdur.
Buna sebep olan zihniyet ve bu zihniyeti destekleyerek, olumsuzlukları görmezden gelen güruh, başını yastığa Nasıl koyuyordur acep?
şunu kabul etmek lazım ki satılması düşünülen şeker fabrikaları zarar ettikleri ya da devletin sırtında bir kambur oldukları için satılmıyor zaten. asıl amacın bu tesisleri birilerine yok fiyatına peşkeş çekmek ve cargill'in türkiye'deki elini güçlendirmek olduğunu ortalama bir akp'li bile biliyor.
Şimdi bugün bu türk köylülerinin arsalarını bağışlayarak yapımına katkıda bulundukları turhal şeker fabrikası satılıyor. Pardon peşkeş çekiliyor...
Üstelik turhal şeker fabrikası yılda 12 milyon tl kar ediyor.
Kar eden bir kuruluş, bölgesine hayat veren bir kale yok ediliyor.
Bugün peşkeş çekilecek şeker fabrikalarımızın her biri sadece 2 ay çalışarak bütün masraflarını çıkarabilen birer işletme.
Yani sadece 2 ay kendi masrafı için çalışıp kalan 10 ay boyunca devlete gelir kazandıran birer para basma makinesi hepsi.
Ama hükümet altın yumurtlayan tavuklarını kesiyor.
Bu hem vatana ihanettir, hem de 80 sene önce tarlasını memleket kalkınması için bağışlayan bu iki fedakar amcaya.
Öbür tarafta bu güzel insanların iki eli yakanızda olacak...
