ırk ayrımı yapmak kadar kötü ve saçma olan bir eylemdir.
aramızda doğmadan önce bazı seçimler yapabilenler var mı bilmiyorum tabi. eğer yoksa ki--büyük ihtimalle-- buna herkesin karşı çıkması gerekir.
mesela ben karadenizliyim aslen. 20 yıllık ankaralıyım. --g ile yazardım da şimdi ciddi bir yazı giriyorum şuraya.--
her çeşit insan gördüm sayılır, ankara karma bir yer zaten, istanbulda da 3-4 ay yaşamışlığım var.
ankara nın sincanında geçti çocukluğum, lisede etimesgut, sonra eryaman a taşındı bizim aile. ben ünide farklı şehirleri dolaşınca bir ayağım yine ankara da kaldı tabi. sincan dan başlayayım, az sincan yerlisi, çok çorumlu ki alay konusu olurdu, yozgatlı, her taraftan gelmiş olabilen memurlar, gümüşhaneli, erzurumlu, çankırılı insanların ağırlıkta olduğu bir yer.
çok insan tanıdım, simit satan arkadaşım da vardı, hatta onun yerine baktığım ve bağırmaktan utandığım da olmuştu-- babasının altında düzinelerce araba olan arkadaşlarım da vardı. en iyi arkadaşım çorumluydu mesela ki sincanda çorumlu gördün kaç gibi bir durum var. en kötü arkadaşım diyeceğim hiç kimse olmadı bak. olsaydı çorumlu olabilirdi. allah ın çorumu, kaç bin adam var neticede.
sonra etimesgut, daha memur, daha esnaf daha milliyetçi insanlar vardı burada. ankaranın çeşitli ilçelerinden insanların olduğu bir mekan. orada da en iyi arkadaşım genelde pek \"sevilmeyen\" bala ilçesinden bir arkadaştı. adam gibi adamdı kendisi.
mesela memleketimden bir adam vardı, halısaha maçında geliyorum deyip gelmez hesabı bize kitletirdi. rakip takımdan sigara parası alıyormuş meğer yavşak, arkasından böyle dedim ama özünde iyi adamdı o da. halı saha harici bir yamuğunu görmedim, sigara tiryakisiydi, biraz da parası olmazdı, anlayışlı olmak lazım.
bizim toplumda önemli tabi, hemşehri olmak. babamın bir arkadaşı vardı, mehmet diye. adam pis zengin. öyle böyle değil. market zincirleri, oto galerisi falan gırla. neyse adamın muhasebecisi köyündendi, adamı öyle dolandırdı ki, avustralya ya falan kaçtı dendi ama bir iz bulunamadı adamdan. mehmet amca hala zengin ama pis zengin değil maalesef.
liseyi özel okulda okudum burslu olarak. babam devlet memuruydu, annem ev hanımı. annesi babası prof olan arkadaşlarım da vardı, benim gibi mütevaziler de. göçmen arkadaşım vardı hala en canımdan ötedir, aradan 5 sene geçti düşünün.. etimesgutta otururken en iyi arkadaşım olan balalı bir arkadaş vardı demiştim ya, lisede de vardı aynı yerden. ama tam bir belaydı çocuk.
eryaman hep karışık bir yer. çok komşuluk olmadığından yakın marketteki elemanı tanırdım bi, internetçiyi tanırdım evin yakınındaki, iyi insanlardı, marketçi ankaralı, internet sahibi çorumluydu.
üniversite samsun, ankara ve afyon üçgeninde geçti, geçiyor. ankarada her tip insan gördüm, samsunda da öyle, afyonda ege konya akdeniz insanları var çoğunlukta.
diyebileceğim tek şey var;
her insan komplike bir yapıdadır, doğduğu yer bir yere kadar etkiler insanı. bir yere kadardan sonra kişiliği patlar dışarıya. ve bu insanın nereli olduğunu değil neler düşündüğünü sormak gerekir.
yani bir yerden evliya da çıkar ateisti de. hatta bu ikisi komşu bile olabilir..
bir insanı değerlendirmek de saçmadır, çünkü bir kişiyi asla tam olarak tanımak mümkün değildir.
Genellemeden ziyade ortalamaya göre değerlendirmek diyelim,
- Tekirdağ insanı, eğlence düşkünüdür. Onların gözünde Kocaeli'den sonrası doğudur. (8 Sene Kaldım)
- Ağrı insanı, gerçekten karışık. Haini var adam gibisi var. (4 sene kaldım)
- Sakarya insanı, her milletten insan var. çoğunluğu lazlardan oluşuyor. Özet olarak: cool görünürler ama dışı sizi yakar içi onları. (4 senedir burada yaşıyorum)
- Konya insanı, Pinti ve rahatına düşkün olurlar. (her yaz giderim.)