bugün bir gazetenin manşetten duyurduğu olay. gözümüz aydın mıymış, uzun zamandır beklenen olay mıymış, öyle bir şeymiş galiba... ben şahsen bu pozitif (?) ayrımcılığın sebebinin, gerekçeli kararının... her ne haltsa, açıklanmasını bekliyorum bir t.c. vatandaşı olarak. babasını askerde kaybetmiş çocukların, sözgelimi trafik kazasında kaybedenlerden ne farkı olduğunu öğrenmek istiyorum. ama kim ne derse desin, bu bir ''özür''den başka bir şey değildir benim gözümde. ''rahatımızı korumak için babanızı boş yere ölüme gönderdik, aman ses çıkarmayın ne olur'' ricasıdır sistemin sadece.
bu vesileyle babası askeri görevde ölen, sonra girdiği öss'de hiçbir ayrımcılık vs. olmadan bileğinin hakkıyla gata'yı kazanan tanıdığımı ve benzer durumda olanları da canı gönülden kutlayayım. hayat herkese eşit davranmıyor belki; ama yakınmadan, gocunmadan, bir yola tek başına baş koyunca da başarılamayacak pek bir şey yok...
bir kardeşimin, bu gerzek sisteme hizmet ederken ölmüş babasından kaynaklanan ve babasını başka bir şekilde kaybedenlerinkinden hiç de daha ağır olmayan acısı hafiflesin diye belki daha zeki, daha çalışkan, daha idealist, hatta belki daha fazla zorluk çekmiş başka bir kardeşimin üniversitenin dışında kalmasına sebep olacak gerzek düzenleme. (bu gerzek kelimesini de nereden kaptım bilmiyorum, neyse...)
sistemi ne kadar beğensekde beğenmesekde gencecik insanlar bu vatan için ölmüşlerdir. kimileri askerde kimileri polisken.bir çocuğun babasını hiç görmeden büyümesi ne demektir, bir kadının 20 li yaşarında çocuklarla dul kalması ne demektir hangimiz anlayabiliriz. onlar, babaları başka şekilde ölen çocukalardan farklıdırlar onların babaları bizler için ölmüşlerdir. bu vatanın onlara can borçları vardır. alkışlanası olaydır.
ayrımcılığın böylesine can kurban dedirten olay. ne ayrımcılıklar ne kayırmalar ne sahtekarlıklar oluyor bunları görmüyoruz,bizim yatağımızda rahatça uyumamızı sağlayan mehmetçiğin çocuklarına açılan ek kontenjanı haksızlık olarak görüyoruz. bunu haksızlık olarak görmememiz,kardeşlerimiz için yapılan bu imkandan gurur duymamız gerekir.
sistemin gerzekliği değil kişilerin gerzekliğidir. ülkene sahip çıksaydın bu kadar şehit çocuğu olmaz, o kadar da vatan evladı şehit düşmezdi. gayet mantıklı bulduğum düzenlemedir. o çocukların en azından bir yerde yüzü gülsün.
bu devletin, vatan toprağına düşmüş şehitlerine yapacağı vefa borcudur. kimse lafını dahi etmesin ayrımcılık filan diye. o şehitlere ne yapsak azdır. geride yetim kalmış çocukları da hepimiizin çocuklarıdır. canımızdır, kanımızdır hepsi.
bu uygulamayı düşünenlere ve uygulayacak olanları şimdiden tebrik ediyorum. adam gibi bir uygulama aklınıza geldi sonunda.
hangi üniversitede hangi bölümde kontenjan ayrılacağınıN açıklanmasını beklediğim olaydır. bütün üniversitelerde olacağı kesindir elbet ama gidip te boğaziçi matematik öğretmenliği ya da cerrahpaşa tıpta kontenjan ayırabilecekler mi diye de düşünmekteyim. yoksa sen gidip bütün işletmelerde kontenjan ayırdık şehit evlatlarına dersen kim ne ipler ki? işletme vb okuyacak olan gider açık öğretim de okur zaten.
ulkede ki teroru 25 kusur senedir bitirememis, askerligi zorunlu kılan mecburi hizmetdi ottu pusurdu diyerek bir cocugu zoraki babasız ve boynu bukuk bırakan bir devletin vefa borcudur, helal olsundur, ulke de hala icinde iyilik guzellik barındıran fikirlerin cıkabildiginin gostergesidir, umarım lafta kalmaz icraata gecer dedigimdir.
son derece doğru bir adımdır. afferin denilesidir.
bununla birlikte şehid demek sadece askerde veya vatan savunmasında hayatını kaybetmek demek değildir. Şehidliğin ölçüsünü akılsız, cahil, sıradan kişiler değil fıkıh alimleri bildirir. Mesela, fıkıh kitaplarında doğal afetlerde hayatını kaybeden insanların da şehid olacağı bildirilmiştir. Ancak şehidin hangi derecede olduğunu ise kullar değil cenab-ı hak(c.c) bilir.
Neticede bu güzel ve olması gereken bir yeniliktir. Sırf hükümeti eleştirmek için şehid çocuklarına böyle bir fırsatı çok görmek ihanettir.
dikilmiş ağacınız mı var, açtığınız yol mu var?
Vatan caddesi yapılırken "buraya uçak mı indireceksiniz" buyurmuşlar.
Boğaz köprüsü yapılırken "köprüye ne hacet" buyurmuşlar.
siz düşünüp de o güzel beyninizi(!) yormayın.
Bırakın bu ülkede iyi şeyler de olsun!
şehitlerin hakkı elbette bu tür uygulamalarla ödenemez, ödendiği iddia edilemez.
kimisi göz boyama desin, kimisi vicdan rahatlatma. lakin birşeylerin yapıldığını görmek sevindirici.
ayrımcılık diye ortalığa atlayanlar olacaktır. ayrımcılık diye nitelendiren bu kişiler acaba hayatlarının kaç döneminde torpile başvurdular, hiç saymışlar mıdır?
bu çocukların babaları askerlikten kaçan, kız peşinde koşan, gayesi hatun kaldırmaktan ibaret olan, baba parası yemekten öteye gidemeyen, üniversite sıralarını işgal eden kişilerin belki de algılayamadığı değerler uğruna şehit olmuşlardır.
ve bu değerlerin kıymetini en iyi babalarını o uğurda kaybeden çocuklar anlayacaktır.
bırakın ayrımcılık safsatalarını. siz babanızın kurduğu işin başına geçip ahkam keserken, onların destek alacağı babaları artık yok.
ayrımcılık mavallarına artık bizim de karnımız tok!
akp'nin başarılı bir sus payı olarak nitelendirebileceğimiz aktivitesi. güzel olmuş, iyi bir uygulama yapılmış. fakat bunu yapmak yerine terörü engellemeyi deneseler çok daha iyi olacak.
Son zamanlarda iyi düşünülmüş az uygulamadan biridir.
Bu uygulamayla problemi olanlar 2 gurupta toplanmalıdır kanımca;
1- şehit nedir ? nasıl olunur ? bu vatana ne bağışlamıştır ? bu yüce insanın emanetlerine nasıl sahip çıkılmalıdır ? bunları bilmeyen, anlayamayan cahil türk kardeşlerimiz. bunlara tavsiyem bir şehit çocuğunun hiç olmazsa gözünün içine bakmaları, bir şehit anasının elini öpmeleridir. başka bir şey anlatmaya gerek yok.
2- bu gurupta ise insan olmayan böcekler yer almaktadır. bu böcekler bikaç zamandır bizim ülkemizde ayaklanma tarzı küçük şeyler yapıyorlar. kafalarını deliklerinden çıkarıp bizim evlatlarımıza taş, molotof atıyorlar. kendi g.t leri yemediği için küçük p.ç lerinin eliyle atıyorlar hem de. ne alakası var derseniz açıklayayım, bu böceklerin yakınları dağda geberip leş olarak kaldıkları için, bizim kahramanlarımızın yakınlarına biraz olsun yardım eli uzatılması batıyor bu böceklere. onlara da hiç tavsiyem yok, sadece küçük bi haberim var, her itin olduğu gibi sizin de gününüz gelecek çok yakında, elinizi g.t ünüzden çıkarıp başınıza koyun, bu millet yakında uyanıyor, o zaman çıkacak dağ da bulamayacaksınız.
seçim yatırımı olduğunu düşündüğüm hareket. sehit çocuklarına kontenjan açılsın ama onların öğrenim harcı, kitap masrafları ne olacak, oturduğu yer dışında bir üniversite kazandığında yiyecek, giyecek, kalacak masrafları ne olacak ? bunlar düşünüldü mü ? endüstri mühendisi olmak için son 2,5 sene trenle adapazarı'na pasoyla gitmiş biri olarak bunu sormak hakkım.
(edit: neden beni eksiliyorsun. iş arayan bir yüksek mühendis olarak bunu soramaz mıyım ? adapazarı'na gidip gelmek yüzünden gür saçlarım seyreldi)
Yönergenin kesinlikle kabul edileceğini tahmin ederek bu yıldan itibaren uygulama safhasını merakla bekliyorum. Kriterlerin nasıl belirleneceği çok önemli. Mesele kanun çıkarmak değil icra safhasında ortaya çıkabilecek aksaklıkları öngörüp ona göre tedbirler almaktır. Yoksa babalarının şehit olması sebebiyle mağdur olan kardeşlerimizi bir kere daha mağdur etmekten öteye varmaz bu iş. Aslında sınavsız alınma değilde ek puan verilerek bu iş çözülse daha iyi olurdu. Öbür türlü hangi üniversitede kaç kontenjan açılacak kişiler bu bölümlere neye göre alınacak konularında ciddi sorunlar yaşanacaktır. Yinede takdir edilmesi gereken bir uygulamadır.Neticede babasını, başka çocuklar babasız büyümesin diye bir mücadeleyi yürütürken şehit olması neticesinde yitiren bir çocuğun acısını azıcıkta olsun dindirebilmek için ne yapılsa azdır.
seçim ekonomisine, seçimlere 5 ay kala başlayan akp'nin ucuz, şehitleri siyasetine alet eden politikasıdır. kusura bakmayın ama neden seçimlere 5 ay kala yapılıyor bu? neden öğrenci affı seçimlerden önce çıkıyor? neden vergi borcu olanlara düzenleme getiriliyor? alenen seçim ekonomisidir bunlar. hala alkışlıyorsunuz bunları. adamlar babasının hayrına çıkarmıyorlar bu yasaları. psikolojik oynuyorlar. açın gözünüzü artık! fakirlere oy almak için kömür dağıtmaktan ne farkı var bunun?
chpli burdur milletvekili ramazan kerim özcan'ın bu önergeyi ne zaman verdiğine ve meclis gündemine taşındığına baktım.. kasım 2007.. şimdi? ekim 2008.. yani 11 ay bekletilmiş.. seçim ne zamandı? 2009 mart'ında.. şu iki linkini verdiğim haberin tarihlerine bakın..