bütün dünyada gözlemlediğim hadisedir.
tabi bizim şehirlerde daha da kötüdür.
allahını seven söylesin, şehirde eğlence adına ne var.
kafede oturmak
sokaklarda turlamak
yemek yemek
lan oğlum eskiden köylerde bile daha çok eğlenilirdi.
harman döverler gidip bakarsın. düvene binersin.
çeşme ya da kuyubaşına gençler toplanır, şakalaşmalar, flörtleşmeler gorla gider. e bunun nişanı var düğünü var gider oynar kurtlarını dökersin.
gerçi köyler de bu sadeleşmeden nasibini aldı. herkes evde pc ya da telefon başında vakit geçiriyor.
gelelim asıl meselemiz olan çözüme.
ne olursa şehirde eğlence olur.
ilk başta eski bizansta olduğu gibi küçük küçük ve açık tiyatro sahneleri yapacaksın.
isteyen izinsiz mizinsiz kullanacak.
gençler tiyatro oynayacak, müzik yapacak, hokkabaz olan hokkabazlık yapacak.
isteyenler de gidip izleyecek.
lunaparklar ve çay bahçeleri olmalı. her semtte. bu çok ama çok önemli öyle tehlikeli oyun aletlerine gerek yok. koy iki salıncak. bi tane tur oyuncak treni, bir tane açık satranç tahtası, hani şu taştan olanlar, büyük ölçekli.
son olarak aklıma gelen de seyyar satıcıların bir arada bulunduğu ufak alanlar.
ben topkapı nın eski halini bilirim. insan kaynardı. köftecisinden, priz satan, fiş satanına kadar her satıcı vardı. gezmek çok eğlenceliydi.
şimdi topkapının haline bak. resmen insansızlaştırma yapılmış. bi allahın kulu yok.
