şehir efsaneleri

entry135 galeri1
    26.
  1. 2005 yılında bursada yaşanmıştır. ulu cami imamı sabah ezanını okumak için camiye varır ve ışıkların açık olduğunu farkeder. içeri girdiğinde ise evliyaların harıl harıl bir çalışma içerisinde olduğunu görür ve buna rağmen bayılmadan sorar "burada neler oluyor?"
    evliyalar da döner ve cevap verir "kefen katlıyoruz işimiz çok, fazla sorma, adamı yorma. büyük bi deprem olucak hazırlık yapıyoruz. cami imamı cesaretini korumaktadır ancak onunda dayanacak gücü kalmamıştır ve olduğu yere yığılırmış mış. ve akli dengesini kaybederek bundan sonraki hayatını bir akıl hastanesinde geçirirmiş miş.
    0 ...
  2. 27.
  3. kulaktan kulağa yayılan bir olay vardır ki, sanırım şehir efsanesidir. şöyle anlatayım:

    bilmem ne üniversitesinin edebiyatla ilgili bir bölümünde hocanın birinin sınav sorusu şuymuş: "din, cinsellik, gizem ögelerini içeren bir cümle yazınız." tabi kimse bu üç kavramı bir cümleye sığdıramamış, bir kız hariç. kızın da yanıtı şuymuş: "tanrım, galiba hamileyim."
    2 ...
  4. 28.
  5. 29.
  6. kulaktan kulağa yayılan genellikle boş çıkan söylentilerdir. discovery channel kanalında mythbusters isimli ekip bu konuları araştırıp efsane avcılığı yapmaktadır. genellikle doğru çıkmayan efsanalerdir, çok zorlayıp doğru çıkarttıkları zamanlarda oluyor. genellikle boş söylentiler için kullanılır.

    ayrıca #2053118 bu entryde bulunan 3 efsaneden sadece ikisi doğrudur. test edilip onaylanmıştır. 1 ve 3 numaralı olanlar doğru. diğeri ise şehir efsanesine en güzel örnektir.

    (bkz: anne ben mythbuster oldum)
    1 ...
  7. 30.
  8. ''oğlum kısa dönem askerlik kalkıyormuş''. ben bundan efsanesini görmedim, duymadım. ben askerdeykende çıktı bu efsane, o zaman duyunca ister istemez kestaneye dönüyor insan. ama şimdi kalkarsa ekime kalkmazsa skibbe kadar. ha bu arada, ekime kadar kısa dönem askerlik kalkacak diyorlar, haberiniz olsun.
    2 ...
  9. 31.
  10. bir van gölü canavarı vardı ne efsaneydi ama. ekran başında uzaktan resmini bile görmüştük. halktan görenler bile olmuştu. röportajlar yapılmıştı. şimdi unutuldu gitti. ama vanlılar sahip çıkmasını bildiler. şehirin sembolü yaptılar. şimdi van denince aklımıza ilk önce van gölü canavarı geliyor.
    2 ...
  11. 32.
  12. 4 tane üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematikfinaline geç kalırlar ve okula gidince hocaya arabalarının lastiğininpatladığını söylerler; Hoca ilk basta inanmaz ama öğrencilerininyalvarmalarına dayanamayarak, onları 3 gün sonra sınav yapacağını söyler.Sınav günü gelince hoca, 4 öğrencinin hepsini bos bir salonun ayrı ayrıköşelerine oturtur.Sınav geçme sistemi şöyledir: 100 üzerinden 50 puan alan herkessınavı geçebilir; Hocanın hazırladığı sınavda ise ön sayfada 10arpuanlık 4 tane basit matematik sorusu vardır; Bunları kolayca çözerler.Arka sayfada ise 60 puanlık 1 soru vardır:;Hangi lastikpatladı? gibisinden efsanelerdir. * ama * *
    1 ...
  13. 33.
  14. Mythbusters, bu efsaneleri test etmektedir. Diskaviri Çenil da izleyebilirsiniz.
    0 ...
  15. 34.
  16. Bir kız ve bir delikanlı, bir motosikletin üzerinde 180 Km hızla gidiyorlar ve aralarında şöyle bir konuşma geçiyor;
    Kız : Lütfen yavaşla, ben korkuyorum.
    Delikanlı : Hayır, bak ne kadar eğlenceli.
    Kız : Lütfen, lütfen, çok korkuyorum.
    Delikanlı : Peki, beni sevdiğini söyle.
    Kız : Seni çok seviyorum, lütfen yavaşla.
    Delikanlı : şimdi de bana sıkıca sarıl.

    Kız delikanlıya sıkıca sarılır.

    Delikanlı : şapkamı alıp, kendine takar mısın? Başımı çok sıktı..

    Ertesi gün gazetelerde şöyle bir haber çıktı: Motorsiklet Kazası, Motorsiklet fren arızası nedeniyle bir binaya çarptı.Üzerindeki 2 kişiden sadece biri kurtuldu.

    Gerçek ise şöyleydi; Yolun yarısında, delikanlı frenlerin bozuldugunu anlamış ama bunu kıza belli etmek istememişti.
    Bunun yerine, kızdan kendisini sevdiğini söylemesini istemiş ve kendisine son defa sarılmasını istemişti.
    Sonra da kendi ölümü pahasına, kızın başlığı takmasını ve hayatta kalmasını sağlamıştı. işte gerçek AŞKın anlamı da buydu.
    (bkz: gerçek aşk)
    5 ...
  17. 35.
  18. longvehicle,

    bundan çok uzun zaman önce isveçli tır şöförü long, yemene mal götürmüştür, long şehirde dolaşırken yemen kralı yebi bin nasırın kızı hicleye aşık olmuştur, hicleyle de tanışan long kızı babasından istemeye karar vermiştir. beklenen gün gelip çatmıştır long, kralın huzuruna çıkıp hicleyi babası kral yebi bin nasırdan istemiştir. fakat aldığı cevap olumsuzdur. bu kararla dünyası başına yıkılan long volvo marka tırına biner sürer yemen çöllerine. günlerce yol gider gözden kaybolur, artık kimse longtan haber alamaz olmuştur. long ve aşkı hicle tüm şöförler içinm bir fenomen olmuştur.

    işte o gün bugündür bütün tırların arkasında ''longvehicle'' yazar. vefakar tır şöförleri longvehicle efsanesini yaşatmak için onların adını yıllardır tırlarının arkasına yazmaktadırlar.
    3 ...
  19. 36.
  20. murattı,

    sarah vakti zamanında ingilterinin en ünlü sigara fabrikasının sahbinin kızıydı, o dönemde ekonomi okuyan sarah okuldan kalan boş vakitlerinde babasının fabrikasına gelip, kendisini iş hayatına hazırlamak amacıyla babasına yardım ediyordu, günlerden bir gün sarah üretim hattında incelemeler yaparken genç bir türk işçisiyle tanıştı, zamanla türk gencine aşık olan sarah için tek engel babasının izniydi. ve artık sevdiği ve evlenmek sitediği bir erkek olduğunu babasına da anlatmaya karar verdi. bir akşam yemeğinde konuyu babasına anlatan sarah'a babası bu gencin kim olduğunu sordu, sarah babasının katı soru sorma tarzından, bu ilişkiye onay vermeyeceğini anlayıp bu gencin kim olduğunu babasına söylemedi. bu gencin ismini çok öğrenmek isteyen baba ise ne kadar sorduysa sorsun bir türlü kızından cevap alamadı. ertesi gün babasının bu tavrını sevgilisine anlatan sarah bir sonraki gün aşık olduğu gencin işe gelmediğini gördü, daha sonraki günlerde aynı durumda devam edince sarah yardımcılarını aşık olduğu genci bulmaları için görevlendirdi. asistanlar bir süre sonra acı haberle döndüler aşık olduğu genç intihar etmişti. o gece sarah düğününde giyemediği beyaz gelinliklerini giyip gece fabrikaya gitti, ve üstündeki beyaz gelinliğiyle birlikte intihar etti.
    ardında tek bir not bırakarak, ''murattı''.

    ertesi sabah fabrikaya gelen babası, istemedende olsa kızını kaybetmenin verdiği acısıyla tanışmıştı. işte o gün bugündür o sigaranın adı murattı dir. ve filtresi diğer sigaralardan farklı olarak beyazdır.

    (orgin k.g.s.f)
    4 ...
  21. 37.
  22. sınavlar ile ilgili olanlar daha bir ilgi çekici gelmektedir ;

    bir hoca var-mış. hiçbir öğrenciyi geçirmiyor-muş. sonra öğrencilerden biri bir plan yap-mış. soruları çalıp, haftalar öncesinden bütün soruları ezberle-miş. sınavda noktası noktasına yaz-mış. sonra kağıdı verecekken, yazdıklarının hepsini sil-miş. doğal olarakta sınavdan 0 al-mış.

    işte efendim daha sonra dekanın yanına şikayet etmek için git-miş. "hocam ben hepsini yazdım, inanmazsanız kağıdıma bakın" de-miş. kağıda baktıklarında kağıt doğal olarak boş-muş ama silgi ile silinmiş-miş. bunun üzerine de hoca hakkında soruşturma başlat-mışlar.

    o kadar-mış yazdım hepsi uydu, en sondaki uymadı ya hay şansıma tüküreyim.
    1 ...
  23. 38.
  24. yemekteyiz'e katılanlara elektrik parası 300-400 geliyor. (spotlardan dolayıymış)
    0 ...
  25. 39.
  26. "arkadaşımın bir arkadaşının başına gelmiş oğlum" diye başlayan cümlelerden ibaret öykülerdir efendim. tamamen uydurmadır. bu yaşıma kadar sürekli arkadaşımın arkadaşlarının benim hayatıma oranla ne kadar ilginç yaşantıları olduğunu düşünmekteydim. birisine barda içki ısmarlamışlar ve sonrasında gözlerini açtığında kendisini buz dolu bir küvette eline sıkıştırılmış bir cep telefonu ve 911 numarası ile buluvermişti. *. bir diğeri ise sınavda risk nedir sorusuna işte budur yazmış ve boş kağıt vermişti. benimse hayatımdaki en büyük atraksiyonum üniversitede gözetmen arkasını döndüğünde elime yazdığım minik kopyaları açmaktan ibaretti. neyse ki hayatımın daha da sıkıcı olduğunu düşünmeye başlamadan arkadaşımın arkadaşları diye kimselerin olmadığını gördüm. *
    0 ...
  27. 40.
  28. istanbul deniz otobuslerinin ibrahim tatlıses in oglu idoya ait oldugu büyük bir şehir efsanesidir.
    0 ...
  29. 41.
  30. guiza kendini okutup üfletip bu sezonun gol kralı olacakmış..
    1 ...
  31. 42.
  32. depremden bir sene sonrası 2000 yazı, Bursa'nın Gemlik ilçesine bağlı Kumla'da tatil yapıyoruz, deniz kenarında akşamüstü arkadaşlarla otururkene, deniz birden bile dalgalandı, ama dalgalar öyle böyle değil amormal büyüklükte, herkesinde aklında depremdir, tsunamidir o var ne de olsa büyük marmara depreminden daha 1 sene bile geçmemiş, köyde herkes endişeli acaba yeni bir deprem mi geliyor diye, bizim zıpır arkadaşlardan biri köylülerden birisine "ben jeofizik mühendisiyim, bu belirtiler deprem belirtisi, bence önlemlerinizi alın" dedi(ynımızda dedi bunu, ki arkadaşın yaptığı mesleğin jeofizik mühendisliği ile yakından uzaktan alakası yok, muzurluk işte "niye öyle dedin" adama diye sorduk "yahu boşver dedim işte" dedi).

    neyse sonra hava karardı, anormal dalgalar devam ediyor, deniz kudurmuş vaziyette, biz gene oturuyoruz, bir yandan denize bakıyoruz bir yandan sohbet ediyoruz. birden baktık karanlığın arasından bir kadın koştura koştura geliyor, yanımıza yaklaştı, bizim muzur arkadaşın annesi, "aman çocuklar deniz kenarında fazla durmayın" diye bizi telaşlı şekilde uyardı, "neden teyze" diye sorduk, "köyde bir deprem uzmanı demiş, bu gece 8.0 şiddetinde Gemlik merkezli deprem olacakmış, dev dalgalar oluşacakmış, aman çocuklar dikkatli olun" dedi oğluna da "aman oğlum lütfen aklım siz de kalmasın" diye uyarıda da bulundu, biz "tamam teyzeciğim merak etme sen" diyoruz ama bir yandan da bazı arkadaşlar kendini tutamıyorlar gülüyorlar, neyse teyze gitti, biz yerlere yatıyoruz, hayır dedikoduyu "ben jeofizik mühendisiyim, bu belirtiler deprem belirtisi" başlatan bizim arkadaş, artık nasıl bire bin katarak anlatılarsa döndü dolaştı "köyde bir deprem uzmanı demiş, bu gece 8.0 şiddetinde Gemlik merkezli deprem olacakmış, dev dalgalar oluşacakmış" şeklinde bize geri döndü.

    heeaa ne oldu sonra gece dalgalar devam etti, ama ertesi sabah deniz çarşaf gibiydi, deprem falan da olmadı. güzel bir şehir efsanesi yaratmıştı bizim zıpır arkadaş...
    3 ...
  33. 43.
  34. Duyduğum en hayvancası Süleymaniye Camii ile ilgili olanıdır;
    rivayete göre Süleymaniye'nin altında aynısından bir tane daha varmış, deprem olduğunda ters dönecek ve cillop gibi bir yenisi çıkacakmış, resetlenecekmiş Süleymaniye.
    (bkz: boyun devrilsin)
    2 ...
  35. 44.
  36. benim esmer kadınlardan hoşlanmam. 375 sevgilim esmer diye böyle bir efsane uydurmuşlar. oysa ki ben bütün kadınları severim.
    1 ...
  37. 45.
  38. 46.
  39. en meşhuru; dışarıda geçirdiğiniz bir gecenin sabahında, küvette buzlar içinde ve böbreğiniz alınmış olarak uyanma efsanesidir. (bkz: organ mafyası)
    2 ...
  40. 47.
  41. + bir çoçuğu bir odaya kapatmışlar, sadece yemek vermişler kimseyle ne konuşmuş ne görüşmüş. 10 yaşına geldiğinde hangi dili konuşmuş?
    - tarzanca abi.
    + olurmu lan arapça.
    8 ...
  42. 48.
  43. öğretmen riski tanımlayın der. öğrencilerin hepsi kağıtlarına zor bir duruma göğüs germek vesaire yazarken bir aralarından sadece bir öğrenci geçer. o da kağıdı boş bırakır ve sol alt köşesine küçük bir not düşer:
    ' risk, budur. '
    2 ...
  44. 49.
  45. istanbul hukuk fakültesinin bir dersliğine sınav olmak için başka bir üniversiteden gelenler olur.
    efsane bu ya, sıranın üzerinde yazan diyaloğu özellikle kimse silmez. *
    sıranın üzerinde şu yazmaktadır:

    ' insanların ayakkabısız gezdiği bir ülkede, hukukçuların işi hukuk yapmak değil ayakkabı üretmek olmalıdır.'

    bunun altındaysa şu yazmaktadır:

    ' iyi ama, üretilen ayakkabıları adaletli bir şekilde dağıtmak yine hukukçuların işi olacaktır. '
    3 ...
  46. 50.
© 2025 uludağ sözlük