Pek sevdiğim yazar inci Aral'ın son kitabı. Aşkı anlatan kadın yazarlar arasında inci Aral ı ayrı bir severim. Bu kitap da beni şaşırtmadı. Yine ilginç bir hikaye, yine etkileyici bir anlatım. Ve yine karakterlerini konuşturan bir yazar. inci Aral romanın kahramanları olan Ayşe ve Cihan ın bakış açısından bakarak yazmış romanı. Yani hem Cihan konuşmuş hem de Ayşe... Hatta zaman zaman Deniz...
Konu aslında ellili yaşların başındaki bir adamla otuzlu yaşların başındaki genç bir kadının ilişkisini, aşkını anlatıyor. Ama o kadar da değil. Çünkü işin içine olgun adamın eski aşkı da sirayet ediyor zaman zaman. Kitabın bir sürprizi yok. ilginç bir olay örgüsü var ama bunu da hemen çözüyorsunuz. Bir sır değil olanlar. inci Aral da öyle istememiş olsa anlayamazdık zaten. Sonuçta bu bir polisiye değil. içinde aşk ile, kadın erkek ilişkileri ile ilgili geçen öyle güzel yerler var ki barındırdığı romantizm eğer sizin de içinizde bir miktar varsa sarıp sarmalıyor sizi.
"ilk aşkın üzerinden zaman geçmez. Geçip giden sevgilidir. Ama aşk peri masalı gibi zamanın içinde bir yerlerde durur ve hep seni bekler. Masalın iyi ya da kötü bitmesi önemli değildir. Masal masaldır...."
"Çözümsüz sevgimin yediği darbeden sonra içime çöken eziklik, ayrılık acısından çok daha ağır bir şeydi. Yüreğim öylesine kabarık ve yaralıydı ki hastalığımın sonu gelmeyecekmiş sanıyordum. Hiçbir yere ait hissetmiyordum kendimi...."
"... Her şey bittikten sonra insan kendi aşkının gölgesine ya da kendi hikayesine daha fazla sadık kalıyor. O iz, gölge hiçbir zaman silinmiyor."
Bu ve bunun gibi pek çok cümle kitabın içinde saklı. Her aşk kendini yaşar ve herkesin etkileneceği cümleler, duygular farklıdır. Ama kendinizi koyverirseniz üzerinizde bir etki bırakacağı kesin. Çünkü bu sadece yaşlı erkek genç kadın aşkı değil; başka şeyler de var içinde. Şiddetle tavsiye ederim.
