şalvar altına kırmızı topuklu ayakkabı giyen kadın

entry1 galeri3
    1.
  1. Romantik bir insanın duygulu anlamlar çıkarabileceği, havanın daha tam aydınlanmadığı, bulutlu ve soğuk havayla hafif karanlığın ruha karamsarlık ve gizemli bir durgunluk duyumsattığı sıradan denebilecek bir sabah vaktiydi...

    Bir otobüs durağında, her zamanki gibi gözler ileride bir an önce otobüsün gelmesini beklerken, duran bir otobüsten yavaşça ve aslında da onu kaygılandıran bir telaşın olduğu açıkça anlaşılan bir kadın otobüsün kapısına tırsakça tutunup inerken nedensizce dikkatimi çekti.
    Bir anormallik olduğu her halinden belliydi ancak deli de denemezdi. En fazla 30 yaşında olabilirdi ve aslında şirin de bir yüzü vardı. O otobüsten inip yanıma yaklaşana kadar geçen birkaç saniyelik lahzada gözlerimi ayıramadım. Başı eğikti ve hafifçe de sağa sola oynuyordu. Hayatın bütün dertleri üzerindeymiş gibi suretindeki ağlamaklı ifade ve yüzünü hayata içlenmişçesine burkması insanın içini cız ettirecek cinstendi. O on saniyelik zamanda ifade edemeyeceğim çok karışık bir ruh haline büründüm. Bu çok garipti ve de oturup ağlayabilirdim. Evet, belki her yerde görülebilecek oldukça gündelik bir haldi işte ama çok farklı bir şey vardı sanki onda…

    iner inmez sanki o da beni umursamazca sezmişçesine yüzündeki ifade değişmeyerek oldukça uyuşuk ve sakince yanıma yaklaştı. Ardından, sahiplenmeye ve sevgiye ihtiyacı varmış gibi donuk bakışlarla önce şöyle bir yüzümü süzdükten sonra ondan oldukça küçük olmama rağmen yardım istercesine "abiii basmane nerde?" diye sordu.
    işte o sırada, kadının haline kitlenen ben bu beklenmedik soruyla öyle bir sarsıldım ki, sanki bu kelimeyi ilk defa duyordum. Kadına öylece bakarken hemen yanımda duran adam çok katı bir ifadeyle "karşıdaki durağa geçin" dedi. Ancak Ben hala o garip hüznün etkisinden çıkamamıştım. Evet, garip bir hüzün işte... Bu duyguya bütünüyle acıma diyemezdim fakat Kuşkusuz o an benden yardım isteseydi hiç düşünmeden bütün paramı ve ceketimi ona verebilirdim...
    Ve eminim ki, bir romancı o kadının sadece o kısa halinden onlarca sayfa ruh tahlili yapabilirdi. Diğer yandan duraktaki kimsenin de özel bir dikkatini çekmemişti bu. Orada çevresine karşı hassas bir bünyeye sahip olan sadece ben miydim acaba...

    Kadının arkasından baktığımda ise altında ona kısa gelen paçavra bir çarşaf, altında pembe çorap ve kıpkırmızı topuklu ayakkabılar; Üzerinde o soğuk havada titremesine sebep olan ince kazak ve başında da saçlarının yarısını açıkta bırakan gri bir eşarp vardı. Sokak kadını da değildi. Bir ailesi olduğu belliydi ve Kim bilir ne derdi vardı...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük