eleştiri kaldırmaması değildir olay, olay; sosyal medyanın abartılarıdır. adam arabasında çivili sopa bulunduruyormuş. lan harbiden insanın aklı almıyor. hani, demir sopa, çivisiz sopa, 14 numara anahtar, karga burnu, susturuculu silah, tüfek, top, tank neyin bulundurur da; çivili sopa neymiş?
sanatçı adama yakışır mı lan çivili sopa? yazık yaa, yemin ediyorum. oysa milyonlardan prim alıyorsun.
şaka bir yana, sosyal medya gerçekten bazı konuları olduğundan fazla abartan bir balondur. oyuncu ile tartışmışlardır. aralarında ufak bir çatışma olmuştur. sosyal medya, bir bin katarak sunar insanın önüne. 'ohaa şafak sezer arabasında çivili sopa saklıyormuş, ananskym diyenlere de dalıyormuş hacıığ' yok artık lebron. hiç sanmıyorum. kesinlikle. hı olabilir, taşıyabilir olmayacak diye bir şey yok ama hiç ihtimal veremiyorum.
ekşi sözlük ofisinin basılmasına gelince; şimdi birçok insan ekşi diye yırtınıyor, insanlar ilk orda okuyor tüm eleştirileri. yazılanlara dair, haklı olarak bir dayanak istemiştir, ama elbette ki saçmadır.
milletin klavyesi torba değil ki büzesin kardeşim. yazar onlar yazar. boru değil. bana yanlış yerlerinden yazmaaa, yazmaaa dfasdf.
ekşi sözlüğün ofisini basıp bu yazıları kim yazıyor üleaaan diye bağırmış kişi kendisi.
uludağ sözlüğün ofisini basıp benim yazım hakkında şikayette bulunursa seve seve ev adresimi,cep telefonu numaramı vereceğim kendisine.
edit: he bu arada oyunculuğu hakkında yorumda bulunmam gerekirse ...
neyse bulunmayayım. olmayan bişey hakkında yorum yapmak yanlış olur.
vodafone reklamları, tv dizileri, sinema filmleri derken hayatının en verimli günlerini yaşa, paraya para deme, sonra da ekşisözlükte yazan bir saçmalığa sinirlenip ofis bas.(şayet doğruysa)
zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış, adamın biri çıkar ''arabasında çivili sopa taşıyor'' yazar, kadının biri çıkar ''eski sevgilimdi erken boşalma sorunu vardı'' yazar. milletin parmakları torba değil ki büzesin. ekşisözlük şart değil ki, örneğin internette yer alan magazin haberleri altına sadece rumuz ismi giren herkes yorum yazabiliyor. o haberler altına çoluk çocuk, abazan, akıllı, deli herkes yazabiliyor. ''bizim üst kat komşumuzdu, içip içip olay çıkarırdı evde, ailesine çok çektirdi'' , ''benim bir kız arkadaşımla birlikteydi, kızı evlenme vaadiyle bozdu , bırakıp kaçtı '' gibi halk arasında her türlü senaryolar serbesttir. ekşisözlük, ekşisözlük diye bokunu çıkarmamak lazım, nihayetinde orada da herkes 4/4 lük insan modeli veya bilir kişi değil. bazı ünlüler bu şekilde öfkeyle kalkıp sözlüğe laf attıklarında tamamı ile zararla oturuyorlar. genelde yorumlar iyi, 3-5 tane kötü eleştiri varsa böyle bir olay neticesinde daha çok tepki görüyorlar. sözlüklerle savaşmak sanatçılara yakışmıyor, bazen haklı olsalar bile.
ekşi sözlüğe (bkz: şafak baskını) yapmış, özgüveni yüksek, tipi itibarıyla durum komedilerinde başarılı fakat bundan faydalanmak isteyen programcıları da düşük canlı yayın performansıyla hayal kırıklığına uğratan kişilik. ayrıca yediği hakaret ve küfür dolu eleştirilere de tepki göstermesi oldukça normaldir. iki türlüsü de kabalık değil mi zaten?
söylenenlere göre kolpaçino bomba filminin bir çekim sahnesinde figüran oyuncunun çoluk çocuğuna küfredip çivili sopalarla dövdüren yönetmen oyuncu.
gerçekten öyle bir şey yaptıysa ve insanlar hala bu şahsı adam yerine koyup bu adamın filmlerine gidiyorlarsa ben insan değil hayvanım. tabiiki hırsızın hiçmi suçu yok? ve sen şafak sezer eğer böyle olaylara giriyorsan allah senin belanı versin.
iddialar doğru ise şafak sezer isimli şahış bundan sonra film ve dizi yapamayacak şekilde protesto edilmeli sanatın bu dalından ototpark mafyalığına sürülmelidir.
ben kendi adıma bu arkadaşın rol aldığı hiç bir filme gitmeyeceğime, oynadığı hiç bir diziyi izlemeyeceğime yemin ediyorum.
herkes herkesi sevmek zorunda değildir. her çalışma herkesin hoşuna gitmeyebilir. ancak kimsenin, beğenilmediği, çalışmalarının sevilmediği için bir insana ait iş yerini basmaya hakkı yoktur. kanunlara da aykırıdır.
baskının sebebini tam olarak bilmesem de, hukusal açıdan yaptırıma maruz kalması kuvvetle muhtemel şahıstır kendisi.
kendisine yapılan tüm eleştriler o ofisten çıkıyormuş gibi ekşi sözlük ofisini basan insan. hababam sınıfı serisinden 2 gram sempatim vardı, o da gitti. ne diyeyim.
AKP yalamasıdır. Son ofis basma rezaletindeki cesareti de bu yalamalığından almıştır. yalama dedim bak bu siteye üye olsun özel ileti atsın ofise mofise gerek yok görüşelim.
ah be abicim naptın dediğim oyuncu. ha çok sevdiğimden, projelerini beğendiğimden, çok güldüğümden değil. ama bundan sonra harcayacaklar seni. eriyeceksin. sosyal alemi sözlükleri okuduğunda önceden siktir git lan dediğin herif citroen? derken artık deli gibi eleştiri yazacaklar. çünkü sen çıkıp açıklama yapana kadar işin gerçek yüzünü bilmeyecekler. ve gerek bundan önce gerek bundan sonra yaptığın bütün işleri baltalayacaklar. acımasızca ve haksızca eleştirecekler. işte bu yüzden ah be abicim naptın dedim. umarım kalkabilirsin bu olayın altından.
taklit ve mimiklerle komedi yapmaya çalışan oyuncumsu. bir kere filmine gittim oda hakikaten rezaletti, kendisi oyuncu ve figuranda dövermiş ayrıca. çektiği filmler zaten rezalet, yaptıgı espriler ise komedi sanatına hakaret gibi... yani figuranı oyuncuyu dövecegine bi kendine baksın.
