böyle bir ihtimal yoktur. hukukun bu kadar sonuç bağladığı elle atılan imzanın çakmasının yapılabilmesi iki insanın parmak izlerinin birbirine eşit olması ihtimali ile aynıdır.
bizim çankaya mahallesi muhtarı kaşeye basmış imzayı ikametgah alıcaktım baktım bir velet, imza kısmına yapıstıryor imzalı kaşeyi, muhtar nerede_? kahvede okeye dördüncü .
işin şakası bir yana bilime ve yargıya bırakalım yorum yapmaktansa.
benim anlamadığım şey tsk ile bu iddianın bir türlü bağdaştırılmak istenmemesi.
ayak direyenlere sormak lazım bu ülke iki darbe ve muhtelif sayıda muhtıra görmedimi
beyler bayanlar. işi o aşamaya getirende bunun gibi benzeri planlar değilmiydi.
eğer tsk kendini bu tip planlardan soyutlamak istiyorsa bunun yöntemi delillere kağıt parçası muamelesi yapmak değildir. aksine iddiaları "bağımsız" yargının , "bağımsız"
görevlilerine teslim edip, kendi içindeki çürüklerin çuvaldan temizlenmesini sağlamaktır. yoksa baykal gibi siyasetçileride arkasına alarak bizi yıpratmaya çalışıyorlar söylemi ile güven telkin etmesi mümkün değildir.
he eğer bu ülkede yargı bağımsız değildire inanıyorsa ordu, tıpkı bilimum vatandaş gibi, o zaman da direk şu soru gelir insanın aklına lehinize verilen
kararlar doğru aleyhe açılan soruşturmalar hepten yanlımı? yargıyı bu kadar elastike bir hale sokarsanız "ey bu ülkenin erkleri" bir gün gelir ters tarafa da eğilir.
sonra bu ne pehriz bu ne lahana turşusu diye sorarlar adama. şahsen ben soruyorum.