evrenin hız limiti olarak kabul edilen bir kavramdır. Kesin değeri 299.792.458 m/s olarak ölçülmüştür.
fizik kurallarına göre bir nesne ışık hızına yaklaştığında kütlesi artar. bu nedenle, daha fazla hızlanması için çok daha fazla enerji gerekir. bir nesne gerçekte asla ışık hızına ulaşamaz. Çünkü ulaşması için mevcut kütlesini kaybetmesi gerekir.
Işık hızı zamanda yolculuğun temeli olacaktır.
dinozorların tahminen, yaklaşık olarak 65 milyon yıl önce yok olduğunu hesaba katarak, onları görebilmek için 65 milyon ışık yılı uzaktaki bir galaksiden dünyamıza baktığımızı düşünelim bu görüntü zamanda yolculuk değil de nedir?
evrende en hızlı hareket eden şeydir. saniyede 300.000 km yol kateder. ışık her ne kadar çok hızlı olsa da evren söz konusu olunca onun da sınırları ortaya çıkıyor. ışık hızı devasa mesafeleri hesaplamak göstermek söylemek için kullanılır. ışık yılda yaklaşık 10 trilyon km yol kateder. (10.000.000.000.000) bu kadar rakamı yazmak yerine 1 ışık yılı deriz..
ışık bir sabittir. yani 100 km hızla giden bir arabanın farlarını yakınca ışık 300.100 km hızla gitmez yine 300.000 km hızla gider. einstein'in özel görelilik kuramı ışık üzerinedir.
300.000 km/sn biraz, ne bileyim az değil mi?
Tamam 2017 imkanları ile oldukça astronomik bir rakam ama bundan yıllar sonra geçilmeyeceğinin kanıtı var mı?
ilk tek pistonlu arabayı Ford 1913 de yaptı. Aradan 100 yıl geçmeden ibresi 500 olan Bugatti chiron yapıldı.
Yazılımın bundan 100 yıl öndesine göre kat kat daha hızlı geliştiğini düşünürsek, buradaki bir çok yazar ölmeden görebiliriz belki ha?
2011 yılında CERN'de ışık hızının aşıldığı duyurulmuştu. Bu haberin ardında nötrinolar bulunuyordu. Ancak daha sonra, fizikçilerin nötrinolar üzerinde yaptıkları bu ölçümlerde hata olduğu anlaşıldı. Artık biliyoruz ki nötrinolar ışıktan hızlı değil.
Einstein'in denklemleri şunu söylüyor; uzay-zaman homojen bir doku olduğu için, uzayda maksimum hıza erişmek ancak zaman içindeki hareketin tamamen uzaydaki harekete yönlendirilmesiyle mümkün. Kabaca özetlersek, hızı artırmanın tek yolu zaman içindeki hareketi azaltmak. Bu yüzden ışık hızına ulaşan bir nesne artık zamanda hareket edemiyor olur. Fotonlar da ışık hızında hareket ettikleri için "zamansızlar". Bir foton olsaydınız, sizin için zaman diye bir kavram olamazdı. Çünkü ışık hızında zaman durur. Işık yavaşlamaz; Büyük patlamada oluşan fotonlar bugün hala aynı anı yaşıyor.
Peki herhangi bir nesneyi, bir şekilde ışık hızına çıkarmamız mümkün mü? Einstein'ın formülü bu tür çabaların asla başarıya ulaşmayacağını söyler. Çünkü bir şey ne kadar hızlı hareket ederse enerjisi o kadar artar ve bir şey ne kadar çok enerjiye sahipse kütlesi de o kadar artar. Bir nesnenin kütlesi ne kadar artarsa hızını artırmak da giderek o oranda zorlaşır. Bir yerden sonra kütlesi sınırsız artacağından ışık hızına ulaşması ya da bu sınırı aşması mümkün değil.
Fakat ışıktan hızlı hareketin bazı sıra dışı örnekleri de vardır. Örneğin evrenin genişleme hızı her noktada aynı değildir; bazı bölgelerde ışıktan bile hızlı genişliyor. "Hızlı" sözcüğünü kullanıyor olsak da bu durum biraz karışıktır; çünkü evrenin genişlemesinin ölçütü hız değildir. Yeni şişmeye başlayan bir balon düşünün; üzerinde örneğin renkli küçük daireler olsun. Şişmeye başladıkça daireler birbirinden uzaklaşır. Ama o sırada dairelerin hiçbiri balon üzerinde hareket etmez. Yani başta oldukları noktada kalmaya devam ederler, bu sırada aralarındaki boşluk genişler. işte evrenin genişlemesi de böyle bir şeydir. Biz de o dairelerden birinin (Samanyolu) içinde olduğumuz için diğerleri bizden uzaklaşıyor. Dolayısıyla aslında hareket eden bir şey olmadığından Einstein'ın uzay-zamana yapıştırdığı hız kuralı da ihlal edilmemiş olur. Işıktan hızlı olan bir diğer şey de kuantım dolanıklık. Birbirlerine, evrenin çok uzak bölgelerinde olsalar bile bağlı kalabilen elektron çiftleri kendi aralarında ışıktan hızlı iletişim sağlıyor. Ancak bu iletişim de Einstein'ın bahsettiği bilgi aktarımı dahilinde değil çünkü bunun "kullanılabilir, anlamlı bilgi" olduğu söylenemez.Özetle hiçbir şey ışıktan hızlı değildir. Işıktan hızlı olmak için tek bir şansımız var; Uzayı iyice büküp, zamanda kestirme yol açabilen bir solucan deliği oluşturmak ve bunun içine atlamak. (Popüler Science, Temmuz 2016)
ışık hızı boşlukta tam olarak 299.792.458 m/s'dir. evrendeki hiçbir madde ve enerji bu hızdan daha hızlı gidemez. hiçbir bilgi bu hızdan hızlı iletilemez. kütle ışık hızına yaklaştıkça sonsuza gider ve kütlenin hızını arttırmak için gerekli enerji de aynı şekilde sonsuza yakınsar. uzayın dokusu veya diğer bir deyişle higgs alanı hiçbir şekilde kütlesiz herhangi bir maddenin ya da enerjinin ışık hızını aşmasına müsaade etmiyor. kısacası bu hız evrendeki tüm fiziksel olgular için bir üst sınırdır, evrensel bir sabittir. bu hızı aşamamak "uzayın yapısının bu şekilde olması"ndan ötürü böyledir. yani ışığın hızının neden bu sayıda sabitlendiği bilinmiyor. aslında bu sayı bambaşka bir sayı da olabilirdi ancak böyle bir durumda evrenin kuralları tamamen değişmiş olacaktı. ışığın hızı buraya kadar aşılamıyor dedik ancak kuantum ışınlama ve dolanıklık olaylarına girdiğimizde durum farklılaşıyor. zira bahsettiğim durumda bilgi sonsuz hızlı bir şekilde iletilebiliyor ve bu gerçekten çılgınca, deneylerle bir çok kez kanıtlanmış, üzerinde henüz araştırmaların devam ettiği bir gerçeklik. hatta öyle ki einstein zamanında çökertmeye çalıştığı ve tamamen saçma bulduğu bu gerçeklik için dalga geçercesine "spooky action at a distance" gibi ifade kullanıyor. ancak bunların hepsi gerçek ve einstein'ın bunu zamanında komik bulması açıkçası evrende kim bilir daha hangi gerçekliklerle karşılaşacağız düşüncesini akla getiriyor.