sorun motor gücünde değil ki. ışık hızına yaklaştıkça kütlesi artar. kütle arttıkça hızı düşüşe geçer. velev ki düşüşe geçmesine rağmen aştı, o zaman da parçalanır. velev ki parçalanmadı, o hıza ulaşırsa sonsuz bi kütleye dönüşür.
ışık hızından daha büyük hız düşünce hızıdır denir. şöyle ki; ışık hızıyla dünyadan 5 saat uzaktaki bi gezegen olsun. kendimiz dünyadayken orada olduğumuzu saniyler içinde düşünebiliriz. işte düşünce hızı ışık hızından çok daha hızlıdır. tabi bu uzak mesafeler için geçerlidir ya da ben götümden element uydurdum.
belli bi hız değeri var 3*10üzeri9 gibi bi değer. amma lakin ki öyle de değildir. çünkü ışık hızında giden bir araç eğer farlarını yakarsa, fardan çıkan ışık araca göre yine ışık hızında gider. yani bu demektir ki ışık ışığın 2 katı hızında da gidebiliyor.
hee dersin şimdi bu ibne kuantum fiziğine girip kafamızı siker mi? sikerim ışığı da hızını da ben siktirip yatıyorum derim.
einstein günün birinde oturup düşünüyormuş bir akıl hastanesinin yakınlarında. hastanenin bahçesinde bir deli einstein a neyi düşündüğünü sormuş. einstein "ışık hızını nasıl geçerim diye düşünüyorum" demiş. sonra deli ona cevap vermiş. "ışık hızında giden bir otobüs düşün ve otobüsün ucunda bir yolcu düşün" demiş. akabinde "eğer yolcu koşa koşa otobüsün başına(gidiş yönüne doğru) koşarsa otobüsün hızı + yolcunun hızı > ışık hızı" demiş. o gün bugündür einstein dünyanın en büyük fizikçisi.