Harfler seslerin imgesel yansımalarıdır. Ğ de bir sestir ve imgesel yansıması bu harftir. Aslında sessiz harflerin de adı dediğiniz şey, o sesin yanına sesli bir harf koymak dışında bir şey değil.
Yani yumuşak g'yi öbürsüleştirmeyin. Onun yumuşak bir kalbi var.
türkçeye özgü ve türkçenin en güzel harfidir bana kalırsa. Böyle doğal, böyle yalnız ve asil başka harf bulamazsınız.
(bkz: sevdiğim kızın baş harfi ğ)
Harf devrimi esnasında yeni türk alfabesinin latin alfabesinin aynısı olmadığını; özgün bir alfabemiz olduğunu kanıtlayan ve buna hizmet eden harflerden birisidir. Ona arkadaşlık edendiğer sessizler ise ı, ş, ç...
Özellikle akrostiş şiir yazarken, başa bela harftir.
Akrostişin bütün havasını, büyüsünü bozar.
Yerine, şapkasız kardeşi, g harfi seçilerek, şiir tamamlanmaya çalışılır...
herkes farklılıklarıyla övünürken, çeşitli milletler dillerindeki ilginç şeylerle kendi kültürlerini anlamlandırırken, misal almanlar kelimeleri deli gibi birbirine yapıştırıp tren gibi kelimeler oluştururken ve bu onların karakteristiği haline gelirken, amerikalılar sıkışıp kalan dillerini akronimlerle zenginleştirirken, tamamen türkçeye has bir sesi sembolize eden bu zavallı harf nedense gereksiz görülmektedir. hiç şaşılmayacak bir durum. kendi ilginçliğini, kendi farklılığını bir utanç nedeni olarak gören ender kültürlerden biriyiz. belki bu konuda da tekiz.