üzülmek

entry138 galeri11
    38.
  1. ağlama etkisi gösterebilecek halet- i ruhiye.
    0 ...
  2. 37.
  3. bazı olaylar ve durumlar karşısında insanda meydana gelen duygusal bir travma. bazı kişilerde sessizlik, bazı kişilerde gözlerin dolması ve bazı kişilerde de ağlama olarak ortaya çıkabilmektedir. insanı insan yapan duygulardan birisidir.
    0 ...
  4. 36.
  5. zayıflık değildir sadece "üzülünecek şeylerin gerçekten az oluşu" vardır. bir insanın hayatında üzülmeye değer kaç olay-sebep vardır ki.
    0 ...
  6. 35.
  7. 34.
  8. sevgilisinden ayrılan kişinin böğüre böğüre yaşadığı duygudur...
    0 ...
  9. 33.
  10. sekiz yaşındaydım (evet tam da sekiz) dedemin kardeşi, büyük amcam, "ben bunu traş ederim" demişti.

    hatta "kırpmak" şeklinde fevri ifadelerle girişmişti kafama evet şimdi hatırlıyorum ama çok çocuktum ve o da çok büyüktü kardeşim napiyim teslim etmiştim başımı ona. hatta saat otu bile vardı, yolda yürürken eğilip koparmıştı yerden, "bak görüyo musun nasıl dönüyo saat gibi? bunun dönmesi bitmeden bitecek traş korkma" demişti.

    saat otu devranını bitirmeden büyük amcam bitirmişti traşını ama bariz eğriydi saçım ve ağlıyordum.

    dedeme koşmuştum. bir çocuk en fazla ne kadar üzülebilirse o kadar üzülüyordum, bunu da maksimum reddede hissettiriyordum dedeme.

    usturasını getirmişti dedem.

    uzun süren yetişkin hareketlerinden sonra (usturayı bilemeler falan) komple kesmişti saçlarımı.

    "pis adnan işte, ne anlar traştan" demişti, mavi gözlerini güldüre güldüre.

    çok mutlu olmuştum.

    saçım yoktu artık...
    1 ...
  11. 32.
  12. kişiden kişiye değişir. bazıları kendisini düşünüp üzülmemem lazım kimse için der. doğru olanı da budur ama ben bunu yapamıyorum işte. 3 ay önce başımdan geçen felaket bir olaydan çok önce "o"nla tanışmadan bana deseler ki bak biriyle tanışacaksın ( ama onun gibi biri olduğunu o zaman da bilicem) ama siz birlikte olduktan 2 sene sonra başına böyle bir trafik kazası gelecek ve bu dünyadan yok olup gidecek. yine onla birlikte olur muydun deseler. kabul ederdim. şimdi bunları okurken hadi be ordan orda öyle bi etmezdin ki diyeceksiniz ama çok eminim ve ciddiyim ki ederdim. çünkü şuan bulunduğum konumda ben üzülüyorum o değil. ama ne oldu önceden? ben onu mutlu ettim. ona çok değişik duygular yaşattım, karşılıklı yaşadık. belki de ben onun bu kısacık hayatında onun mutlu olmasını sağlamak için görevlendirildim. o yüzden üzülüyorum ama bu olay yüz kere olsa yüz kere üzülürüm onun için. onun için ağlamak bile bir onur benim için. kendimi düşünmem gerek evet biliyorum ama yapamıyorum. ben ona ne kadar çok şey verdiysem, yüzünün gülmesini sağladıysam, isterse hayat kapkaranlık olsun benim için. o bir şekilde mutlu oldu ya, o zaman üzülmeye varım.
    0 ...
  13. 31.
  14. insanı üzer, üzüntüye gark eder...
    1 ...
  15. 30.
  16. --spoiler--
    Üzülme! Üzülebiliyorsan bir kalbin var demektir. Kalpsizler üzül(e)mezler ki. Ne mutlu sana ki, üzülebiliyorsun. Dokunan var demek ki kalbine.Ya dokunulmasaydı kalbine. Ya hüznün gönül toprağını karmasına izin verilmeseydi. Demekki gözden çıkarılmadın. Demek ki sen hâlâ bir umut tarlasısın.
    Üzülme!
    --spoiler--
    *
    1 ...
  17. 29.
  18. 28.
  19. karşılaşılan iç yaralayıcı olaylarda hissedilen acı duygusudur. üzüle üzüle artık nasır bağlar yaraların, ama yeniden o zalim eller bazen de en yakınlar, pervasızca, fütursuzca üzer içindeki çocuğu. kocaman adam olsan bile her zaman şefkate ihtiyaç duyarsın. insansındır.. insan olmayanlar yaralarını kanattığının farkında olmayan en yakınlarındır..
    1 ...
  20. 27.
  21. Maddi şeyler üzmez insanı. 'ah be' dedirtir sadece. Asıl üzen insanlardır...

    Ordasındır ama seni görmezler. Senin yerine koymazlar kendilerini. Sen bir cümleyi söylemeden düşünürsün ucu nereye gider kim incinir diye ama onlar düşünmez... Herkezi kendin gibi sanırsın öyle yaşarsın dünü unutulmuş yarını meçhul şu hayatta... Ama öyle değil. Onlara normal gelen şeyler sana terstir, sen daha ince bakarsın olaya onlarsa güler geçer. Gün biter herkez gider. Kalırsın tek başına...
    işte şimdi düşünmeye başlarsın tek başına. Düşündükce gelir aklına... Birine bişeyler söylemek istersin. Belki kızmak belki dertleşmek istersin ve onuda üzersin. Tabi kendin gibi biriyse. Boğazındaki düğüm çözülene dek konuşmak istersin ama çözülmez.

    Üzülmek düşünmektir.
    1 ...
  22. 26.
  23. intihara kadar evrim geçirebilen eylemdir.
    3 ...
  24. 25.
  25. aşağıdaki sebepler yüzünden yaşanan umutsuzluk ve mutsuzluk halidir.
    -paranın dünyadaki tek güç olması ve tüm insani duygulardan önce gelmesi. hatta bu amaçla türlü oyunlarla insanların kandırılıp barış yanlısı gibi görünerek silah ticaretinin yapılması.
    -her geçen gün gezegenin daha da kirlenmesi
    -halen kadın, erkek veya çocuk demeden onlarca insanın tacize uğraması, tecavüz mağduru olması. hatta kendi rızasıyla olsun olmasın bedenini bu yolla kullanarak para kazanması.
    -iyi insanların parmakla gösteriliyor olması.
    -insan ilişkilerindeki yozlaşma.
    -cehaletin gitgide artması.
    -bencillik.
    aşk ve sevginin, kişisel menfaatler için ayaklar altına alınması
    -ülkesi umrunda bile olmayan ve atalarına saygıyı bilmeyenlerin baş olması.
    -halen bu insanları savunanlar olabilmesi.
    -kimsenin bir başkasına saygısı kalmaması.
    -"bana dokunmayan yılan bin yaşasın" düşüncesinde bir neslin yaratılması.
    -yalan söylemenin vicdanları rahatsız etmiyor oluşu.
    -dünyanın dört bir yanında çocukların açlıktan, hastalıktan savaştan ölmesi.
    -bunları sadece yazabiliyor olmak.
    -çünkü hayatın devam ediyor olması.
    1 ...
  26. 24.
  27. yarının sıkıntısından hiç bir şey eksiltmez, sadece bugünün gücünü tüketir.
    3 ...
  28. 23.
  29. çok sevdiği bir dostu tarafından yanlış anlaşıldığı için, yanlış anlama neticesinde ağır sözler işittiği için, içine çok garip bir duygunun oturması ve daha da kalkmamasıdır.
    1 ...
  30. 22.
  31. insanı yıpratan, canını acıtan bir duygu. ancak dikkat ederseniz hep hayatımızda bizim için değerli olan şeyler için üzülürüz. bir tren penceresinden ya da bir otobüs camından bizi uğurlamaya gelen, ardımızda bıraktığımız sevdiklerimize el sallarken; gece boyunca tavana dikilen gözlerimizin yanında aklımızın her bir karesinin o' nu düşündüğü ; bu nedenden müzdarip aşk acısı çektiğimiz yatağımızda kıvranırken, hayatın yükünün ağır geldiği ve taşıyamayacağımızı anladığımız zamanlarda hep bir hüzün, hep bir kedercilik tutsak eder bizi. her duyguyu yaşadığımız gibi üzüntüyü de yaşamalıyız; kısacık süren mutluluklara erişebilmek adına. guido cavalcanti'nin mısraları geldi aklıma; o kadar güzel anlatmış ki çektiği acıyı ve ve ızdırabı, buyrun;

    zihnimi öyle üzüntüye boğdun ki;
    ruhum ayrılıp gitmeye çabalıyor
    ve acı çeken kalbin yolladığı iç çekişler
    kalbin bu acıya katlanamayacağını gösteriyor gözlere
    senin büyük gücünü hisseden aşk diyor ki:
    "ölmek zorunda olman acı veriyor bana,
    sana merhamet göstermeyi hiç istemeyen,
    bu acımasız kadın yüzünden;
    yaşamdan kopmuş biri gibi yürüyorum.
    bakanlara prinçten, taştan veya tahtadan yapılmış bir insan gibi görünen.".
    0 ...
  32. 21.
  33. mutlu olmak kadar insana özgü doğal bir duygudur... yoksa geceler olmadan şafağa nasıl ulaşılır...
    2 ...
  34. 20.
  35. en güzel üzülmek durduk yere üzülmektir.
    neden sebep yokken üzülmek, yalın ve gerçektir.
    diğer türlü zaten milyon tane bahane vardır.
    2 ...
  36. 19.
  37. diğer insanların boşver üzülme , değmez vs gibi söylemlerinin vız gelip tırıs gittiği, çoğu zaman kişinin elinde olmayan durumdur.
    bazı hayatı çözmüş, geniş ve fazlasıyla relax insanlar da vardır ki kendileri hakikaten üzülmez ama onlara bağlı kişileri bu tavrıyla mutlaka üzer.
    2 ...
  38. 18.
  39. "bazen yaşadığınızı hatırlamak için üzgün de olabilmelisiniz.
    hiçbir şey hissetmemekten iyidir değil mi?"
    2 ...
  40. 17.
  41. vakit kaybıdır, zavallıktır hiç bir işe yaramaz.
    1 ...
  42. 16.
  43. kendinize ve karsınızdakine olan guveninin sarsıldıgı, senin verdigin deger kadar deger gormediginizi anladıgınız, yuregınize ve bogazınıza bir yumrunun oturdugu an, aslında tek suclusu biziz cunku biz izin vermediginiz muddetce hic kimse bizi uzemez.
    2 ...
  44. 15.
  45. bazen bir şarkının tek bir mısrasında; bazen bir apartman kuytusunda ;bir telefon çalışında ya da uzun bekleyişler sonrası çalmayışında; bazen eski bir resmin kıvrık köşesinde; bir çocuğun neşeli sesinde; gece yarısı bir otobüsün sessizliğinde; bazen sevgilinin sıcak nefesinde mazide kalmış ve ya kaldığı sanılan acıları hatırlamaktır.
    0 ...
  46. 14.
© 2025 uludağ sözlük