liseli gençlerin hayalini kurduğu büyük yalan. bu şekilde sanan öğrencinin kabahati de yok tabi. her üniversitenin broşüründe, tanıtım fotoğraflarında bu tarz resimler var. koysanız ya calculusdan beyni sulanmış bir mühendislik öğrencisini veya okumaktan saçları beyazlamış türk dili ve edebiyatı bölümü öğrencisini.
o koca götleriyle güzelim yeşil alanın ırzına gecen sabi sübyanlardır. yazıktır. üniversiteyi, gitar çalarak kız tavlamadan ibaret sanmaktadırlar. artık o dönem bitti yiğidim. bir dj olacan, bir vj olacan...
genelde fen edebiyat fakültesi çimlerinde gerçekleşebilir. hayal değildir. barajı aşarak kendini fen edebiyat fakültesine atan ben üniversiteli oldum moduna geçer. yayılırlar çimlere çalarlar gitarlarını. ve o fakülte bitmek bilmez. 8 senesini dolduran sonunda bu şekilde üniversite bitmez diyip bitiremeden okulu bırakır.
bilmem kaç kez giripte başarılı olamamalarının verdiği hayal kırıklığı ile aöf te bir bölüme kayıt yaptırıp bu sayede kampüs yüzü görmüş masum türk köylüsünün yaşadığı duygu sağanağıdır. ah bir bölüme kapak atabilseydi de şu gençler gibi gitar çalıp kızlarla muhabbet edebilseydi. ulan bu sene bi daha girsem mi şu sınava olmadı iki yıllık yazarım anasını sayatım. hem bizim köyden hasan reyizde orda sırtımı da ona dayadım mı gel keyfim gel. ama yok lan hasan reyiz gitar mitar çaldırtmaz adama. en iyisi ben onun olmadığı bir meslek yüksek bulayım. offff ulan off şunlara bak ya. şimdi git patronun ağız kokusunu çek. hayat mı lan bu. diye devam eder gider bu duygu sağanağı.
üniversiteyi sadece derse girip proje hazırlamak sanmak gibi hatadır. üniversite her zaman, her konuda bir kapı açar, çok şey vaat eder, belli bir tanıma sığdırmak yanlış olur.