kemalizmle dini ve kafadaki bezi kavga ettiren, hic bilmedikleri bez uzerinden hamaset yapan piyonlar oldugunu anlamamiza vesile olmus zavalli bir kizdir. boyleleri oldukca bu ulkede din ozgurce yasanmaz, her daim ic savas yasanir iste. bunlar o basortunun siyasi simge oldugundan bahsede bahsede o bezi siyasal simge yaparlar da iclerinden kıs kıs gulerler bir de. bizler de biliriz ki hic bir basortulu bayan "getir su siyasal simgeyi kafama takayim da kemalizm tartismalarini koruklemek icin bi market yapip geleyim" demez.
bugun universiteye sokulmayip, asagilanan; okumayip, yarin bir gun evlenip vatana asker dogurup, o askeri topraga sehit olarak verecek kadin da olabilir. bugun asagilanir, yarin 1-2 gunlugune "sehit analarimiz bik bik" diye goklere cikarilacaktir. zira gordugum bir cok sehit anasi veya karisi basortuludur.
bugun turbanli diye universiteye alinmayan kizin oglunu da 20 sene sonra askere alma madem "anasi turbanli" diye. alma da gorelim.
bu sebepten bir çoğu yurt dışında okuyan türbanlılardır. daha sonra kendileri okullarını bitirir bitirmez uygun ve paralı bir kısmet bulunup evlendirilirler. ** madem evleneceksin neden okuyorsun? haa diyeceksin ki iş yok? babamdan torpil sağlam ama kamu kurumlarına giremiyorum. gir bir fabrikaya paşam, yeşil sermayeyle kurulan fabrikalarda 14-15 yaşındaki türbanlı kardeşleriniz köle gibi çalıştırılıyor. sigortasız, az bir maaşla.
üzerinde durulması gereken, üniversiteye alınmayan türbanlılardan çok, türban sorununun akp iktidarında ve akp ile ilgili türkiye'nin "çoğunluğunda" negatif düşünceler varken çözülmeye çalışılmasıdır. kaldı ki eğer sen genç kızlar üniversite okuyamıyorlar ve mağdur oluyorlar diye endişeleniyorsan, bu endişelerini bırak üniversiteye gitmeyi, maddi imkansızlıklar ve ailesinin yobaz, bağnaz düşüncelerinden ötürü ilk öğretim okuluna bile gidemeyen küçük kız çocukları için de dile getir. aksi takdirde inandırıcı olmuyor pek.
daha türkiye'de doğru dürüst atom mühendisi yokken neden sizin içinizde bi' atom mühendisi yok? diye sorguya çekilen insanlardır bunlar. belki bir atom mühendisi olamıyorlar ama bir doktor, bir mühendis, bir türkolog, bir işletmeci, bir sosyolog, bir yazar filan oluyorlar. yani bu da kesmediyse ne demeli bilemiyorum. aslında çokta başarılıdırlarda işine gelenler görebilirler ancak bunu. tanımak, bilmek istersen görürsün. gözünü kaparsan göremezsin. sen daha onları içine sokmuyorsun, onları tanıma ihtiyacı bile hissetmiyorsun, sonra da yargılıyorsun.
yani bilim filan demişiz, oran orantı kullanabiliriz heralde. zaten bu insanlar kızlarını okutmuyor, evlere kapıyor; az bir azınlık küreselleşen dünyada kendini sekürlerleştiriyor ve kızlarını okutmaya çalışıyor ve sen de buna karşı çıkıyorsun. sonra da gidip "haydi kızlar okula" kampanyaları yapıyorsun. beyefendi sen kendine ne kadar yabancılaştın ki anadolu'daki kızların yüde 60 ının başını örtülü olduğunu bilmiyorsun? bunu biliyorsan neden haydi kızlar okula gibi kampanyalar yapıyorsun?
"başarılı değilsiniz siz, o zaman okumayın" mı? "onların başarısız olma gibi bir lüksü yok, ama bizim var" mı? peki öss sınavında üniversitelere giremeyen geriye kalan bir milyondan fazla insan (ki bunların içinde başı açığıda başı kapalısıda var)..? sahi bu başlık altına yazı yazan arkadaşlardan hangisi dünyanın sayılı üniversitlerinden birisinde okuyor? bu nasıl mantık? başarılı olmak için atom mühendisi mi olmak gerekiyor?
belki yanlis birsey alnmamaları ama kac tane tanıdıgınız turbanlı atom muhendis var billim adamı yada is kadını var ki dunyada? amacları okumak mı yoksa birseyler bayraktarlıgını mı yapmak?
hadi turkiyede universitiye gidemiyorlar dunyanın baska ulkelerinde de mi univeristiye alınmıyorlar. niye basarılı degiler o zaman. amerikada yasıyan 1 miyon yahudi amerikayı yonetirken amerikanın icindeki bir milyon muslumanı niye kimse takmıyor. nedeni muslumanların tabuların ve turbanın icinde kaybolmus olmaları bence. hala konustukları seyler turbanmıs icki yasagıymıs hala asamadılar bunları.
seriat tehlikesi olan br ulkede seriatın sembolu olan birseyi taktıkları icin universiteye alınmıyorlar. alınmama nedenleri bu kadar basit.
hem universitiye alınsalar bu sefer erkeklerle oturmam ben derse erkek hoca girmesin universiteye cami yapılsın gibi binlerce istek getirmeyecekler ne malum? sonra birde bunlarımı tartısacaz.
billim taktıklarıda yok kac tane turbanlı billim uretmis ki kac tanesi erkek gudumunden cıkabilmis. cok azı belki de hicbiri.
edit: sanırım demek istedigim anlasılmamıs. zaten turbanlılar turban takarak ben ikinci sınıfım ben bir sex objesiyim ve bu yuzden kendimi kapatmam gerek diyor. kadınların haklarını kazanmak icin tırnaklarıyla kazıdıgı istedikleri gibi giyinebilmek icin savaslar verdigi erkek gudumden cıkmak icin bir cok sey yaptıgı bir dunyada bunları yapmadan bircok hak kazanmıs ama bu hakları istemeyen turbanlıların basarı oranı sekuler dunyadaki muslumanların basarı oranını kadardır.
septizim, bilim filan bunlar güzel şeyler tabii. olayları çarpıtmaya gelince bu tip terimler çok kullanılır bizim aydın(!) larımız tarafından. şimdi arızalı mantığa gelelim. türban takıyorsa dindardır, dinde bilimle örtüşmez, o zaman bunları üniversiteye almamak lazım.
gelgelelim bu mantığın saçmalığına. birincisi her başını örten çok iyi bir müslümandır diye bir somut bilgimiz yok elimizde. yani o başını örtenlerin içinde allah'a dâhi inanmayan insanlar olabilir. burası tamam mı? heh.
ikinci olarakta her başı açığın da dinsiz olduğunu gösteren somut veriler yok elimizde. yani başı açık bir insan başı kapalı bir insandan çok çok daha dindar biri olabilir en nihayetinde.
şimdi ben diyorum ki, başı kapalının dindar olduğu ön kabulünden yola çıkarak onu üniversiteye sokmadın, dedin ki, din-bilim örtüşmez...üniversiteye girme....ben de sana derim ki başı açık birinin içindeki dinî hislerinin kuvvetli olup olmadığını hangi aletle ölçüp onu üniversiteye alıp almama konusunda karar vereceksin? ha tabii bir de erkek öğrenciler var...bu konuda kıstasın ne olacak?
bir de demişsin ya din-bilim ile bağdaşmaz...hulen peki bu ibn-i heysem, beyrunî, cezerî, ibn Nefis, gregor mendel filan nasıl çıkmış onu anlamlandırmaya çalışıyorum da olmuyor.
üniversiteye alınmayarak göstermişlerdir ki bazılarının üniversiteye giden bir türbanlı için mantığı şöyle işlemektedir.
türbanlı = dinci, dinle bilim bağdaşmaz, o zaman dinci de bilimle bağdaşmaz, o zaman türbanlıların üniversitede işi yoktur.
bu mantığı yürütenler olayı türban-başörtüsü vs den çıkarıp üniversitede bilimle uğraşan herkesi bir anda dinsizliğe indirgemiyor mu? hani sizin din vicdan işidir söyleminiz? o zaman nüfus cüzdanı din hanesinde islam yazan adamın üniversitede işi ne?
böyle harika(!) bir mantığa sahip olanlar oldukça evet, tanım olarak mazlum olan kişilerdir kısaca üniversiteye alınmayan türbanlılar.
pozitif bilim skeptizmi ilke edinir sorgular, din ise kabul edilmesi gereken kurallardır..buna da inanç denir..
sen bilimde kalkıp da , kanseri yapan gen mutasyonunu bulamadım ama inancım var x geni dersen orda iş kopar..
he ikinci bi saçmalık da şu ;her ateist bilim adamı olmadığı gibi , her bilim adamı da ateist değildir..aynı mantıkla , her türbanlı dindar olmadığı gibi , her açık da dinsiz değildir..
x'de y'nin tüm elemanları var demek ; çat diye x=y demek değildir..belki de y onun alt kümesi ha osman?
kaldı ki , dinin katı kurallarına geri dönersek faiz de yasak? niyeyse , türban kadar ilgi çekmiyor ama bu yasağın ihlali ülkemizin çakma şeyhleri tarafından..
tanım:siyasi simge değil diye kıçlarını yırtsalar bile sonunda siyasetin oyuncağı haline gelmiş olanlar..
o değilde; ben pozitif bilim yapanların hepsinin ateist olma zorunluluğu olduğunu duymamıştım. hayır yani başı açık hatun kişide çok çok dindar biri olabilirde ondan. pozitif bilim, din, örtüşmek, örtüşmemek falan...pencere açık kalmış hacım. kapa bakıyım onu? heh, afferim.
bosuna bekleyen türbanlılardır. bunca yazılan seyde abesle iştigal dir. Tc. de kamusal alanda turban yasaktır. konu kapanmıstır. aslında kamusal alan falan filan hikayedir. amac cumhuriyetin kurulusundan beri rejime karsı olan yobazların hep din kisvesi altında yaptıgı sinsiliklerdir. hatta cumhuriyet kurulmadan önce de desek daha dogru olur. bakın ayaklanmalara, isyanlara, menemen olaylarına. anlarsınız. eger halkımız az akıllı olup da bu dallamalrın oyununa gelmeseydi ne turban sorunu olurdu ne de kamusal alan. zira elbette ki iyi niyetli dindar arkadaslarımıza yazık olmaktadır ama kurunun arasında yanmaları hep zamanında atalarının yada atalarımızın bazı dallamaların gazına gelmesindendir. sonuc ne olmustur ? ahanda kol gibi yasak. hadi cözsün recep amca da görelim. rüyasında bile cözemez...hayaldir, mavaldır, mavra dır. bunlara inanmayandır. saf olmayındır. oyunuzu harcamayındır, kendizi kandırmayındır. türban sorunu ancak erkekler ( karsı olan yada destekleyen farketmez) elini turbandan cekince cözülür. daha da uzatırlarsa hiç çözülmez. boswerin bu işleri bosuna enerji - elektrik harcamayın bu konu için. yazık günah bak küresel ısınma kapıda. bu baslıktan da tartısmalardan da hiç bişey olmaz. bu konuyu da kapatalııııımmm, kalorilerimizden kurtulalıııımmm.
sıraat köprüsünde bekleyecek olan insanlardır. öbür tarafta "-siz bizi kapıdan geçirtmediniz biz de sizi köprüden geçirtmiyoruz ule hodri meydan" diye gider yapacaklarını tahmin ettiğim insanlar grubu.
kendilerinden önce gelenlerin, türbanı bir dini inançtan ziyade siyasi simge olarak kullanmalarından dolayı üniversitelere giremeyen memleketim insanlarıdır. malesef kurunun yanında yaşta yanıyor, ayırt etmek imkansız. her kürtü pkklı her başörtülüyü irticacı zanletmek bizim suçumuz değil, önceden gelenlerin yarattığı tedirkinlikten kaynaklanan paranoyadır.
yıllar yıllar önce üniversiteye başladığımda ilk katıldığım eylemin özneleri. yanlarında bir gün boyu durup kendilerine destek verdiğim kadınlar. ha onlar benim haklı olduğum davalarda yanımda bir saniye bile durmadılar ve hatta düşman nazarıyla baktılar bana belki; ama olsun insanlık onuru denen şey, onuru kırılan kim olursa olsun yanında durabilmektir benim için, yine olsun yine yaparım.
hassas bir konu ve yanlis zeminde tarisiliyor. frankfurt okulu'ndan Jurgen Habermas, kamusal alan ve ozel alan ayrimi yapiyor. bu minvalde isin icerisine hizmet alan ve hizmet veren ayrimida girmktedir. yine habermas gore laiklik 3. evresini yasiyor ve bunun adi post-laiklik. post laiklikte din kamusal alanda temsil edilebiliyor. zaten islam dini kapitalist piyasa ile butunlesmeye basladigindan bu yana artik dini kamusal alanda engellemek zor gibi gorunuyor.