vesaire vesaire biçiminde genç aşıkların yiyişmede tavan yapmalarına ortam hazırlayan laf salatası yumağı ilşkinin -salt sevişmek aşıkların cinsel yaşamını tetikler- hızlı bir metafora uğramasını engellemez.
tanrının kum saatini ters çevirmenin vakti gelmiştir, dolapta biraz peynir biraz zeytin ve marmelattan başka ortalarda tüketilecek şey kalmamıştır;ilşkiyse çoktan dibe vurmuştur.
okul mektep namına okunacak tek bir yaprak da kalmadığına göre çiftler ufak ufak ikileme havasına sezon bitmeden girmiştir.
velhasıl tanrı verdiği avansı geri almış genç aşıklar noktayı yine terminalde koyarak memleketlerine volta almışlardır.
insanoğlu bazen çok işe yarar bazense küllüm zarar,üniversitedeki aşklar terminalde tarihe karışmaya başlar.
uzunca bir süredir terminal fobisi çekmeme sebep söz öbeği. herşey bitiyor evet istisnasız herşey ama yeri ve zamanı terminal mi olmalı. kalpte bitmeden nasıl terminalde biter bir aşk? aslında önceden bitmiş bir aşktır nitekim. yoksa aşklar terminalde değil kalbin durduğu yerde biter.
aşktır elbet bitecektir ama terminal de bitmesi acı verir. belki bir gün yine karşılaşırız mantığı iç rahatlatır. otobüste giderken bir daha ki karşıma hayal edilir...
üniversitede tanışılan kişinin sizin hiçbir zaman öğrenemeyeceğiniz bir ev hayatı, bir mahalle hayatı, bir köy hayatı vardır. aileden uzakken takınılan tavır, sevgi, aşk oyunları hepsi sevdiğiniz kişiyi terminalde otobuse bindirdiğiniz an biter. memleketinde çok farklı kutuplarda yaşayan insandır. nasıl desek aile baskısı mı mahalle baskısı mı bilinmez. kendi köyünden biriyle evlenir.
üniversite hayatı boyunca takılırsın görüşürsün vakit geçirirsin hep beraber gezer tozarsın belki çok seversin hatta bazen sevmessin bile ama bişekilde bitmesi olasıdır, terminalde son bulur. *