üniversiteye özgürlük! ilk bakış da kulağa hoş gelen bir laf. elebette akademide özgürlük alanın genişletilmesi çok önemlidir. ama ben samimi bulmuyorum. şöyle bir açıklama yapmışlar bu özgürlükçü zatlar:
--spoiler--
"üniversitelerde kılık-kıyafet yasağı" konusunda bir grup öğretim üyesi olarak aşağıdaki bildiri metnini imzaya açıyor ve bu konuda desteklerinizi bekliyoruz."
--spoiler--
şimdi ben bu 700 küsür tane "özgürlük düşkünü" akademisyene soruyorum? efendim, yıllardır üniversitelerde oruç tutmayan öğreniclere satırlar ile kesilirken nerdeydiniz? ya da hükümet üniversitelerin döner sermayelerine el koyduğu vakit hangi işle meşgudünüz? veya araştırma görevlilerine verilen harcirah kaldırlıdığın da ne yapmaktaydınız? farklı sisyasi tercihlerinden dolayı (sağcı-solcu) üniversitelerde öğrenciler dayak yerken sanırım uyuyordunuz? örnekleri çoğaltmak mümkün! her nedense bu akademisyenlerimizin "türban" konusu ortaya atılınca "ünversiteye özgürlük" akıllarına gelmiş!
zaten listedekiler şöyle bir baktım. içlerinden tanıdıklarım da var! mesela ali nesin! babasına yapılanları ne çabuk unutmuş?
mesela jale par, sanırım kendisine süslü kokana kahpe diye itham edenleri unutalı yıllar olmuş da onlar ile kol kola girmiş.
listedeki hiper solculara, 2. cumhuriyetçilere ve badem bıyıklı akademisyenlere diyecek lafım yok! zaten onların çizgisi belli!
deme o ki! benim kılık kıyafetle bir derdim yok ama bu samimiyetsiz "özgürlük naralarına da karnım tok! neredeydiniz efendiler bu vakte kadar! o çocuklar dayak yerken, üniversitlerin döner sermayelerine el konulurken vs. neredeydiniz? şimdi bir kuru türbandan kendinize ekmek çıkartmaya çalışmanız, "bakın biz demokratız" göndermeleri yaparak bir yerlerden medet umma girişiminiz son derece samimiyetsiz ve ahlak dışıdır!
Türbana verilen özgürlük biçimi.Diğer insancıkların es geçildiği aksine özgürlüklerinin kısıtlandığı bir durum.Her gelen iktidar egemenine mensup olan insanların ihtiyaçlarını dikkate alırsa bu durumun devinimsel olarak süre geleceğinden hiç kuşkumun olmayacağı kesin.
"Metnin altına siz de imza atmak istiyorsanız bu maili, "metni imzalıyorum ve katılıyorum" şeklinde -ad, soyad ve mesleki bilgilerinizi de ekleyerek- kısaca cevaplamanız yeterli olacaktır. Ayrıca, ihtiyaç hissedilmesi durumunda, katılımınız için, shcalis@yahoo.com, universitede_ozgurluk@yahoo.com, dagi@metu.edu.tr e-posta adreslerini de kullanabilir ve " 'Üniversitede Özgürlükler Konusunda Kamuoyuna Duyuru' metnine katılıyorum " notunu ve yine sizi tanımlayan unvan ve kurum bilgilerini bu mail adreslerinden herhangi birine de gönderebilirsiniz."
peki ben gidip de istanbul üniversitesinden prof.dr. cevat pompacıoğlu adıyla bir katılım postası göndersem
ne olacak? direk listeye alacaklar. burada cevat pompacıoğlu yerine herhangi bir akademisyenin adı gelebilir.
sonuç: götten uydurmalı bir listedir bu. isteyen istediği kişiyi bu listeye ekleyebilir. denetim yoktur.
dolayısıyla listedeki kişileri görüp aaaa, vay a.k. demenize pek gerek yok. uydurma bir listedir.
not: artık ne olduğu belli olmadığından en mantıklı tanım budur herhalde. zira bir üniversitede özgürlük safsatası almış gidiyor. bakalım, sonumuz hayır ola...