çok kasıntı bir durumdur. zira bana nerde okuyorsun dediklerinde ilk önce bölümümü söylerim. üniversitenin ismi değil insanın kendisi kendine bir prestij kazandırmalıdır lakin bizim ülkemizde nerde okuduğun rütben/derecen/konumun çok önemli. konuştuğum bir yabancı zamanında bana demiştiki: " bizde biriyle tanıştığında ilk ismini söylersin fakat türkiye'de böyle değil. ben avukat/doktor/prof. vs. bilmem kim diyorlar." demişti. evet, harbiden böyle bir durum var. yerini sindirememekten mi bilemem ama önemli olan hakkını verebilmektir. harvard'da okumak insana iş hayatında bir değer katabilir fakat sosyal ilişkilerde bir yerde insanlar sizi sevmediler mi isterseniz harvard'ı birinci olarak bitirin hiçbir etkisi olmaz ya da sadece insanlar size ikiyüzlü davranıp yüzünüze gülüp arkanızdan sizden ne kadar nefret ettiklerini söylerler.
öğrencilerin aileri yapar genelde hatta bunu benim babam da yapıyor 'işte bizim oğlan istanbul tekniği kazandı da gitmedi yurtdışında şimdi' ya baba yapma etme adama sorarlar itü kazandıda ne b.k yemeğe yurtdışına gitti şöyle şunu düzğün 2 yıllıktı diye.
insanı okuduğu üniversite değil hayat yetiştiriyor iş yaşamında. bunu diplomayı alıp iş hayatına atıldığında daha iyi anlıyor insan. dolayısıyla üniversite ismiyle atılan hava, genelde havada kalıyor. attım kaldı mesela, benim yanımda kalemtraş bile olamayacak insanlar şunu yap bunu yap diyebiliyorlar.
-sen nerde okuyorsu arkadaşım
+çukurova arkadaşım
-nerdeydi o yeaaa
+adana arkadaşım coğrafyan kaçtı senin
-(gayet götümsü bi gülümsemeyle) hee tamam yeaa anımsadım
+(anımsamışmış göt)..
-ee bölüm neydi
+turizim işletmeciliği
-yeeaa iki yıllık demek
+hayır dört yıllık
-hmm kampüs var mı sizin yoksa tek bina mı
+arkadaşım çukurova türkiyenin en büyük kampüslerinden
-yeeaa herkes de kendi kampüsüne der zaten
+(hasbinallah) canım senin okul hangisi
-yeeaa ben hazırlanıyorum daha
+lan bi siktir git!
- nerede okuyorsun çocuğum
- ege üniversitesi teyzeciğim
- bölüm ne
- elektronik haberleşme
- kaç yıllık çocuğum
- 2 yıllık teyzeciğim
- olsun üzülme. onu da okuyamayanlar var
- siz ne mezunusunuz teyzeciğim
- bizim zamanımızda üniversite mi vardı çocuğum
- teyze iTÜ 1773 te kuruldu siz kaç yaşındasınız.
odtülülerin sıkça yaptığı görgüsüzlük. sorulmadan direk odtülüyüz derler. hatta muhabbet ilerledikçe iki cümleden birininin içinde ödtü geçirmeye özen gösterirler.
- ya sen nerde okuyodun..
+ uludağ ünisi , idari bilimlerde..
- iyiymiş, uludağ he, nerdeydi o bursa mı?..
- evet bursa..
- iç ses: yar.aa bak sanki başka uludağ var memlekette..
- sen nerede okuyodun..?
+ odtü makine..orta doğu yani..!!
- o nerede ki, iran'da mı yoksa..
gazi üniversitesi gibi büyük ismi olan ama eğitimi bi b.ka benzemeyen üniversitelerde okuyan öğrencilerin yaptıkları eylemdir. bu durum her bölüm için geçerli olmamakla birlikte geneli böyledir.
bindiğin arabayla, babanın yaptığı işle, oturduğun semtle, takıldığın mekanla hava atmaktan daha mantıklı olan bir harekettir.
çok mantıklı bir sınav olmasada söz konusu olan, o sınavı başararak gelmişsinizdir oraya, yani kendiniz başarmışsınızdır, insan kendi başarılarıyla sonuna kadar gurur duymalıdır.
-Hangi üniversiteden mezunsun abi
+Gaziosmanpaşa Üniversitesi
-Hadi yaaa! Neredeydi o?
+Tokat
-Hiç okumasaydın abi. Ülkede bu kadar büyük üniversite (!!!) verken gidip Tokat'ta okunur mu? Neyse iş bulabildin mi bari?
+Araştırma Görevlisiyim.
-??????? eeeeeeee neyse sonra görüşürüz...
sağlam bir üniversite de okuyan hemen hemen herkesin yaptığı ve yapacağı durumdur. sadece okurken dğeil gerçek haytatta da böyledir. örneğin; bir iş başvurusunda okulunun o kişiye büyük referans olucağı gibi. ee ozaman bizede adam çalışmış kazanmış hakkıdır demek düşer(abartmamak şartıyla).
günümüzde (tıp, hukuk gibi kati meslekleri baz almıyorum) üniversite okumanın temel amacına hizmet edecek bir harekettir. sırtımızdaki etikettir. pahalı bir markaysa, neden gösterilmesinki'dir...