şehir efsanesidir, sen git bakayım başka şehre kendi ayakların üzerinde durmaya başla o zamana kadar yapmadığın işleri yap yeri geldiğinde en dandik dersin bile notlarını en ince ayrıntısına kadar süz sonra bunları söyle.
üniversitenin ilk yıllarında yaptığım hatadır. özellikle ilk altı ay her yere saldırdım, nasıl saldırmayayım ki, evden uzak, allah için iyi para geliyor, aslanlar gibi özel yurdumdayım, artık yetişkin bir ergenim, çok sosyal olacam ben çoook nidaları ile deli dana gibi bir altı ay geçirdim. en büyük hatam hemen herşeye saldırmamdı, her türlü parti, etkinlik, konser, şu bu...sonradan farkettim ki bu maymun iştahlılıktan başka birşey değil. en güzeli ilginin ve yeteneğin olduğu bir dalda sosyalleşmek. odun gibi adamım dans konusunda ama latin kurslarına bile gittim kız düşürürüz diye. sonuç olarak herşeyden az çok bilgisi olan ama hiçbir alanda tam olarak kendini yetiştirememiş daha da vahimi eğlenememiş birisi oldum sanırım. sonradan hatamı fark ettim ve kendime küçük bir grup buldum. anladım ki ben küçük grupların adamıyım. öyle 3-5 kişi hatta, daha fazlasında yalnız kalıyorum, kendimi ifade edemiyorum. öyle kusana kadar içmeyle, sınırsız partiyle de eğlence olmuyor. en güzel eğlence sevdiğin 3-5 dostunla yaptığın eğlence. bir yıl başı gecesinde arkadaşlarla oynadığımız batak partisinin tadını daha hayatta hiçbir popüler parti vermedi. diyeceğim odur ki üniversiteyi eğlenceli yapacak olan ne kadar iyi arkadaş bulup bulamadığınızla alakalı bir durum. iyi arkadaşlarınız varsa ve onlarla mutluysanız sütçü imam'da bile sizden eğleneni olmaz ama eğleneceğim diye kendinizi akan sulara bırakırsanız yeditepe bile sizi kurtaramaz.
üniversitenin hangi ülkede ve nerede olduğuyla alakalıdır. mesela bir konya veya kütahya okuldan soğutacakken.. ukrayna'da okumak ve amerikan futbolu dışında blue mountain state tadında yaşamak var.
yazar notu: blue mountain state muhafazakar dizi tadındadır.