üniversite hayatını boktan geçmesini sağlayan öğrencidir.
Zira, eğlenceli 4 yıl geçirmek için şehrin çokta aktif olmasını gerektirmez.
Kafa dengi 2-3 arkadaşınız varsa sizi her yol paristir.
Mühendislik öğrencisidir. Kafası fizikle, calculusle sikilmektedir. Sosyal hayatı sınırlıdır, mühendislik seçerek iyi bok yemiştir. Her gün kampüste yürürken işletmecilere özenir durur. işletmecilerin iktisatçıların yanında, sarışınlar kumrallar varken o eline bakar. Yazıktır mühendislik öğrencisine.
büyük ihtimal bir anadolu şehrindedir.
okuduğu bölüm mühendisliktir.
birinci sınıftan alttan kalmayan dersi çok azdır.
ikinci sınıfa af dolayısıyıla geçmiş ancak sonuç değişmemiştir.
üçüncü sınıfı görememiştir.
şuan cebinde 30 tl ve önünde 2 hafta vardır.
tamam lan bu benim aq.
benimdir bu. bir adama takılıp bütün üniversite hayatını ona adayan,
arkadaşlarıyla olan eğlenceleri kaçıran, katılamayan, şimdilerde kafasını
duvarlara vuran.
entellektüel düşüncelerden nasibini alamamış, tamamen bok kafalılarla aynı üniversiteye ya da bölüme düşmüş talihsiz öğrencidir. kafa dengi insan bulamayınca zehir olmuş bir üniversite hayatına sahip olmuştur ve bu insanlarla okul sonrasında da devam edecek eli mahkum bir ilişki içine girip, sosyal çevresi bunlarla sınırlı kalmak zorunda kalmış insandır da. bir daha mutlu olması imkansız, herkesi öldürse belki bir nebze huzura erecek, eski öğrenci; yeni tatminsiz olur. öyle kabuğuna kısılır kalır! sonra bir de "what a wonderful world" diye kuşlu böcekli şarkılar duyunca, "vat a vandırful lan! vat a fak vörld, vat a fakk!" diyip tekme falan savurur. ne demiş redd amcalar: "uykusuz rüyasız, bana gelince hayat neden masalsız"
(bkz: prensesin uykusuyum)
ığdır da okumaktır. akşam 3:30 da güneşim batıp 4 te hayatın bitmesidir. okulu olmayan yanlış seçilmiş yatırım yeridir. önümüzdeki tercihlerde klavuzlarda yer almaması gereken üniversitedir. çünkü harbiden boktan geçmektedir. neden yazım ben tercihime seni.
üniversite hayatı boyunca bokluk içinden çıkmayan öğrencidir. eğlence ve cinselliği hayatının merkezine oturtan öğrencinin, düşünsel/kültürel faaliyetlerden uzak, nerede pislik orada sürten, yatıp kalkan, islami/insani/vicani bütün değerleri körelmiş, dalıp gidenlerle dalıp gitmiş, cinsel organı ilahı olmuş, haz merkezli, dünya bağımlısı olması hiç de şaşılacak durum değildir.
Sadece boktan geçtiğini sanan öğrenci vardır.. O kendi düzdüğün odanda oturması sabah kalktığında pes oynamaktan başka uğraşın olmaması kadar güzel bir duygu var mıdır?
sanmıyorum..