hastaya deneme tahtası muamelesi yapılan hastanelerdir.Hasta sayıları bu nedenle azdır. Hasta sayıları azaldıkça gelen hastaya yapılan denemelerde artmaktadır. Bu böyle kısır bir döngü içinde gitmektedir.
birinde bir hafta kadar yatmıştım.
3. gün hoca ve arkasındaki öğrenci ordusu odaya geldi. hoca: “işte bu da blablabla hastası” dedi.
tıpkı tarihi eser gibi birçok öğrenci beni inceledi, sonra da gittiler.
bu da böyle bir anımdır.
hatta bi kız bunun bir bacağı diğerinden niye kısa dedi . halbuki ben bacağımı bükmüş şekilde yatıyordum.
hali içler acısı olan hastanelerdir. kıçıkırık bir asistanın zibilyon sorusuna maruz kalmak için saatlerce kapılarda bekleyen insanlar mı dersiniz asistanların kendi başlarına teşhis koymaları mı muayene odalarının dört duvardan oluşması mı daha gözlemleyemediğim zibilyon hata mı... hayatımda mecbur kaldığım için ilk defa gittim ve son olacağına yemin ettim. keşke benim gibi başkalarının da gitmeme lüksü olabilse, oldurabilsem. insan sağlının bu kadar ucuz olması, çok yazık.
sağlık bakanlığı ile yök arasındaki son yapılan anlaşma ile çok daha kötü hale gelen hastaneler.
sağlık bakanlığı "bundan sonra malzemeleri biz karşılayacağız" demiş, yök de "emredersiniz" deyip kabul etmiş, sonra bakanlık ama sözünde durmamış, eskiden üniversite bütçesinden ve döner sermayeden hastane kendi malzemesini alıyordu, şimdi bir basit bir şırınga bile alamıyor.
arkadaş şu siyasiler bir boka da karışmasınlar, güzel giden işler olmasın memlekette illa bir bakan, bürokrat, bir vekil çıkar ortaya o güzel giden işi bir kararla mahveder, bu ülke böyle maalesef :(
yök yönetim kurulundaki değerli (!) hocalarım, siz nasıl kabul ettiniz bunu? gerçi yükseköğretimle ilgili tek yanlış kararınız bu olsa keşke, deve ve boynu meselesi, sözüm ona hepiniz profesörsünüz ama benim gözümde hala yeni göreve başlayan asistan bile değilsiniz, bence asistanlıktan tekrar başlayınız siz...
