bu entrydeki herkes gerçektir.kişi ve kurumlar acaip doğrudur.olay yaşanmıştır yani.
baştan söyleyeyim öyle komik görünen tespitler olacakki bazen ''aynı bizim mahmutgül ya da ayşecan'' diyeceksiniz.
ufacık bir yerdeyseniz ve buraya geliş şekliniz tesadüf eseri değilde öküzlük eseri ise yaşananlara şaşırmamanız gerekli diye düşünürsünüz.*
hayata bakışınız garipse ve duyarlı oluşunuz bu garipliği kapsıyorsa ilk zamanlar bir yozlaşma sürecine girmeniz muhtemeldir bu şirin köy yerinde.saçlarınız uzundur.arada sakal filan takılırsınız.buraya aykırıdır yaşamınız her türlü.başarı denen şey basit hedeflerden oluşmuştur.çizginiz incedir diğer taraftanda.işte öykünün en başı böyle başlar.
bir şekilde barınma sorununa gelirsiniz.sekiz tane sapla beraber bir pansiyona tıkılırsınız.küçük olan evde her şey dahada sıkar sizi.her yerde bir yanlışlık vardır.siz bile siz değilsinizdir bu evde.mücadele dönemine burada başlanır, kararlar burada alınır.ama kısa soluklu koşulara çıkmaktan öte gidemezsiniz. çok geçmez anlarsınız boşa çırpındığınızı.ve boşvermişliğin ilk durağına gelirsiniz.işler bir kere sarpa sardığında devamı gelir ya, aynen öyle.
giriş bitmiş, gelişme yaşanmış, sona yaklaşılmıştır.
kendi çizgnizde gitmeniz kimilerine batmıştır.biraz pohpohlanma bol derecede mevcuttur böyle yerlerde.bir işe yaramayan gereksizleri pohpohlayan bir güruh bulunur hep.zaten bu nedenle burdadır bu gereksizler.hesap edin,bulunma nedeniniz bile farklıdır bu coğrafyada.
ve bir kavga patlar.
doğru olduğunu bildiğin yöne doğru çekip gitmek zamanıdır.serde deli düşüncelerle boşvermişliğin gazabı içine içine çeker seni.dostum dediğin ve sanırım boş olduğunu her türlü bildiğin ama kabullanemediğin insanlara sığınırsın.gidipte soğuk yurtta g.tüm donacağına sıcak muhabbetin ortasına gideyimde b.kum donsun hesabı yaparsın.amma velakin işler daha dik bir yamaca doğru tırmaışa geçmiştir.yaşanılan kazıkların sayısını ilk olarak unuttuğun yerle bu ev daha bir benzerdir birbirine.daha çok gömülürsün.ve aradan geçen 6 ayla sıcak düşüncelerin ağırlığına daha fazla dayanamazsın.zar zor kurduğun müzik grubunun konserlerini düzenlersin.ama bu geçmiş boşlamaların senin karşı cinslede aranda talihsiz olaylara neden olmuştur.konser sonrası davulun başında heybetle durursunuz.baget tutan parmaklarınız bomboş öylece beklersin.o an bi boşluğun temellerini atmışındır.
not:burda bitmemiştir.devamı gelicektir.(ikide bir 'kafemiz 10 dk sonra kapanacaktır' yazısından korkulup başlık yarım bırakılmıştır)
devam...
işler kötü gidiyor gibidir bu ufacık alanda.küçük adımlarla ilerleyenlerle aynı yolda olmak gerer durur seni.
yalnız başına eğer müzik yeteneğin filan varsa eline mızıka, flüt, gitar mitar alır ve denizsiz yaşamayan bir bünyeyle beraber ufacık bir ırmağın kenarına çöker çalar söylersin kendi kendine.arada yanına merak edip gelen bizon sürüleri senin ne yapmaya çalıştığını ve niçin orada öyle mal gibi oturduğunu bir (bkz: mamut)edasında seyreder.bazı cins kızlar gelip hayran hayran seni izler, hoşuna kaçarsın.* ama bunu itiraf edebilecek kapasitede olmadığından ve seni uçmuş bir manyak olarak görmesinden mütevellit ** yanına yaklaşıp iki laf etmeye çekinir.
bazen de yürüyüşe çıkarsın kendi halinde.yoldan geçerken seni kesen tiki kızlar, tencere kapağı beyinli hanzolar, yerli halktan menopoz dönemindeki kart teyzeler 'anamm, daş yağacak daş' edasında seni seyrederler.sanırsın hiç televizyon filan görmemiş bunlar.ama öyle, seyredecekler ki muhabbet çıksın akşama.
artık aşma aşamasında iken her şeyi deneyimsizlikten dolayı yarım kalan işler birikir.iyice ağırlaşır davranışların ve uykuların.tam o sırada bir kazık daha gelir dost dediğin insanımsılardan.mesela örnekleyelim:
a.k: bu aklı s2nde olan arkadaş evin en hanzolarındandır.başından beri ufacık beyniyle ve 18 yaşındaki ergen heyecanıyla laf geçirmeye kalkar ama beceremez.bu onu daha çok gaza getirir ve fırsat kollamaya kalkar.ama onu da beceremez.çünkü karatekirin arası herkesle iyidir.kendisini sevdirmiştir.kendine yer edinmek için her şeyi yapabilecek dallamalra iyi bir örnektir ve bir çakal misali büyük kavganın kopmasıyla arta kalanları yemekle meşguldür.bu herife ilerde gene dönücez.
r.e: bu herif baştan sölim allahın belasıdır.ve lanet olasıca kamufulajı ile * insanı ilk başta allahın adamı edasında karşılar.anlamazsın hiçbir şey ve bu herifle gayet mantıklı takılmaya başlarsın.ama işler ilerde karışır.karışmadı mı? karıştı.kafasında hiçbir şey olmayan, hayatında bırak başkasını kendine bile bir faydası olmayan boru anahtarı takımından birileri vardır ya.getir bak gözünün önüne, geldi mi?heh, tamam.işte tam o tipte bir herif bu bahsettiğim.amacım eleştirmek değil bu herifi.üstüne bu kadar döktürmem geçmişimde bu adama nasıl yer verdiğimden kaynaklanmakta.derdim başka yani.hoş, bu herifi yerden yere vursan da farketmez onun için.yüzsüzlük o biçim.en basiti kız arkadaşıyla olan fantezileri bir araba sapın arasında anlatabilen ve sonrada o kızla evlenecem nidaları atan bir herif oluşundan mütevellit anlamaz eleştiriyi.nasılda miden kalktı dime?işte ben bu herifle arkadaştım bir zamanlar.aynı zamanda bu beyinsiz çıkarcılıkta en önlerde saf tutar.bir çıkarı yoksa o da orada yoktur.babsını bile kandırıp parasını söğüşleyen evlattan ne hayır gelirse hesap et bu adamı işte.en zor zamanlarda müthiş hatalar yapılarak bu herife dert yanmıştır karatekir.herifte o an öyle böyle sallamıştır işte.hayır derdim beni dinlemesi ya da dinlememsi değil.ulan insanız işte, konuşma ihtiyacı hissediyosun yerli yersiz.ee denize düşen yılana misali bu y.rrak beyinliye sarılıyosun o saatte.o an idrak edemiyosun olayı.yanlış kişilerle takılmanın verdiği şeyler ilerde acı oluyo işte.bilgisayarına şifre bile koyabiliyo bunun gibi denyolar.sırf sen kullanma diye.bu kadarda kıroluk işte.karşılığı neden bunların? çünkü sen güç durumdayken, kafanda sevmesen buralardan gidebilme ihtimali bile varken, beyin sarsıntıları yaşarken herifin çıkarlarını karşılamamış olman.iki kuruş paradan eksik kalışı.
işte böyle, daha bunun gibi küçük çıkar peşinde koşanlar bolca mevcuttur ülkemin üniversitelerinde.her yer aynı değil.ama her yer farksız da değil pek.dikkatli olun dostlar, bunlardan gördünüz mü kaçın gidin. *