evet çok buluyorum ama misyoner değilim dinsiz hiç değilim sadece kafam çalışıyo tepkisini göstermek istediğim yakıştırma.
gerizekalı ifadesini de aynen kullanana iade ediyorum: sensin gerizekalı.
hadi biraz da bu yakıştırmayı yapan yaşam formlarının hayallerine göz atalım. onlara göre şöyle yapalım:
21. yy da hala ilkokullarda 60-70 kişilik sınıflarda bir öğretmen olsun.yeri gelince sobayı tutuştursun okulun camlarını silsin bahçesindeki ağaçları budasın. (bkz: köy okulları)
hastane kuyruklarında geberelim, bir diş tedavisi için üç ay sonraya randevu alalım. (bkz: dün başıma geldi)
heykelleri de kaldıralım, zaten maliyetleri çokmuş, satalım açık arttırmada, bir heykel kaldıralım bir minare çakalım kampanyası başlatalım.
amma ve lakin 20 kişilik 30 kişilik cemaate bir cami yapalım bir de imam koyalım. hatta her kula bir cami üç minare beş de imam verelim. zira evde namaz kılınmaz dua edilmez.
camimin önlerine de kulubeler yaptıralım ki şakirtler cennetten tapu satarken üşümesin ayakta durup yorulmasın.
gidelim evet gidelim ortaçağın karanlığına doğru daha hızlı gidelim.
hayat bayram olsun torbadan tavşanlar falan çıksın.
bi git allasen ya bi git artık da amerikada konuşlanan sahte peygamberiniz ve yalakaları sayesinde insanlar daha fazla soğumasın dinden.
not: aman nolur eksilemeyin beni sonra çok üzülüp hasta oluyorum yemin ederim.
pek fazla camiye uğramasada, çevresinde gördüğü camilerin, çetelesini tutarak, gerektiğinden fazla cami olduğunu düşünmesidir. genelde içeri girmediklerinden, içinin boşmu, dolumu olduğunu pek bilmezler. fakat kuvvetli tahmin etme hissiyatına sahip olduklarından dolayı, içerisinin her daim boş olduğunu ve yeni cami yaptırmanın gereksiz olduğunu düşünürler.
Türkiyedeki cami sayısının tüm islam ülkelerindeki camilerin toplamından 3 kat fazla olduğunu bilen kişidir. illa islam düşmanı olarak görmemek gereklidir.
türkiye'de herkes her zaman câmiye gittiğinden ülkemiz çok sağlıklıdır. hasta yoktur, kimse hastanede yatmak zorunda kalmaz. çünkü câmi şifa verir. câmiye gittiğimiz için bilgiyle dolu oluruz biz türkler. böylece okul açılmasına, eğitim için para harcanmasına gerek kalmaz. kütüphaneye de lüzum yok, vesselam her şeyi biliyoruz. bol bol cami açalım.
tanım: haklı adamdır, sağlığını, eğitimini, ülkesini düşünen ama yine de bir türlü örümcek kafalılara yaranamayan insandır.
misyoner kılıklı mı? gülerim. çok fena gülerim. cami ile iman arasında ne bağlantı var, imanı olana baktığı her yer cami, baktığı her yer Allah'ın hikmeti, baktığı her yer rahmet. cami, birlikte ibadet yapılması murad olunmuş yerler, cemaatin toplanması için oluşturulan. caminin içi kutsal da bir adım dışı kutsal değil mi? veya çarpık mimari ile bina edilmiş, kapısında falanca kursu için para toplanan altında berber dükkanı vs bulunan camiler çok mu cazip ?
Kaliteli mimari ile, kaliteli işçilik ve malzeme ile, özene bezene yapılan 1 cami, eşdeğerde olmayan 10 camiye bedeldir.
peki hiç hastanelere yolu düşmüş mü bu sözü söyleyenin. hastaneler de aylarca bir yatak için sıra beklemenin, o sıra için insanların neler yaptığının farkında mı? zannımca değil, çünkü böyle bir dert çeken insan, saçmalamaz.
anasını, babasını, kardeşini, çocuğunu hastaneye yatırmak için bir sene beklemenin acısını, ödenek yok, yatak yok, hemşire yok diye ağlayan doktorların çığlığını duymayan insan bu şekilde saçmalamaz. ilkokulda, 80 kişilik sınıfta öğretmenlik yapmış bir annesi olmayan, annesinin sesi bu nedenle deforme olmuş olmayan, annesinin o çocuklara kendi cebinden kitap defter yiyecek alıp götürdüğünü görerek büyümemiş olan bunu anlamaz.
okul açmak da, hastane açmak da ibadettir. ibadet Allah'ın en överek en özenerek yarattığına, insana hizmettir.
insana insanca şartlar sağlamaktır. misyoner kılıklı ne demek yahu. misyoner kılıklı ne demek?!
herşeyimiz tamam, her mahallede cami var yarım minare, duvarı çıplak beton, ama insana insanca hizmeti savunan misyoner kılıklı oluyor ha. çok komik.
şahsımdır. #3668111 'deki veriler ışığında, cami sayısını çok bulmayanlar hakkındaki görüşlerimi kendime saklıyorum. neyse, devam edersek, bu kesime laf anlatmanın zorluğu ortada. "onlar" için gri diye bir şey yok, her şey ya siyahtır ya beyaz. dine, dinsel kavramlara az biraz karşı çıktın mı gavur dölü, kafir, misyoner hede hödö ilan ediliyorsun. sorgulamanın, düşünmenin, tarafsız olmaya çalışmanın onların gözünde değeri yok. valla açık söyleyeyim, ben de istiyorum içimden geldiğince saydırmayı, içimdeki zehri kusmayı, lakin engelleyen bir şey var; canıma kast edilebileceğinden mi, saygıdan mı, yoksa bunun yanlış olduğunu düşünmemden mi bilmem.
"örümcek kafalı" -bu tabir ters yola sapmış bu arada- ve "gerizekalı" hakaretlerini kullanabilen denyolara katıldığım nokta ise bir kısım elemanların gerçekten de halimize bakar ve planlarını keyifle kurgularken osura osura purolarını içmekte olmaları olasılığıdır. açık açık "onlar", "bunlar" diye taraf olmaya, birbirimizi hedef göstermeye başladık, yanlış yoldayız. yalnız şu da var, dindarlığını millet bilincinden önde tutan, o muhteşem dinini başka ülke mandasında yaşamak isteyenlerle birleşmek, bir araya gelmek istemiyorum. hatta asıl tehlike purolu adamlar değil, içerideki kafasızlar, hainlerdir.
iran islam cumhuriyeti'nin 648 000 km'lik yüzölçümü ile Türkiye'nin komşuları arasında yüzölçümü Türkiye 'den büyük olan tek ülke olmasına rağmen, türkiye 'nin cami sayısının 2 katı olduğu her 1 km bir cami düşerken iran'da 2 km bir cami düştügünü bilmeyen gereksiz * gereksiz başlığı. * kartal meslek lisesinde 6000 erkek öğrenci okur, yan tarafta ki cami 2500 kişi kapasitesindedir, gün boyu sadece 50 kişi namaz kılar cumalarda sayı 250 yi bulur simdi kimin bu ülke için daha sağlıklı düşündüğüne sen karar ver.
haklı olan misyoner kılıklıdır. ha bir de sadece şu cümleye bakarak ülkedeki nüfusun % 1'ini bile oluşturmayan hristiyanları çok bulanlar vardır ki, asıl onlara acımak lazım. dünya üzerinde hristiyanlardan bu kadar tırsan başka bir millet yok sanıyorum. neyse konumuza dönelim... bu ülkenin kütüphaneye de, okula da ihtiyacı vardır. ancak cami ihtiyacı yoktur. bu ülkenin vatandaşlarına hizmet verebilecek yeterlilikte ibadethanesi bulunmaktadır. her muhitte en az 2-3 tane cami var. yeni yeni camiler inşa etmek (eğer gerekmiyorsa) boşuna masraftan başka bir şey değildir. ona verilecek parayla bir hastane yapılır, bir okul yapılır. cami yapmayı hayırlı olarak görebilirler ancak diğerleri de bir o kadar hayırlıdır ülke insanları için.
geçen gün elimde bira istanbulu izliyordum evimin penceresinden, bugünlerde çok içiyorum. akp kapatılmadı kafam ona bozuktu, ergenekon'la tüm foyamızı ortaya çıkarmışlardı kısacası elimden birşey gelmiyordu. sonra aniden içimde bir umut belirdi yeni genelkurmay başkan'ımız eski kafa laikti. kim bilir belki bu sefer, bu sefer dedim kendi kendime.
dedim ya istanbul'u izliyordum elimde birayla bir baktım her tarafta camiler, beşiktaş dolmuş, üsküdar dolmuş, eminönü dolmuş..
giydim misyoner kıyafetlerimi gittim bir cemaat evine başladım bır bır konuşmaya "cami yapılacağına okul yapılsın" mı demedim " hastane yapılsın " mı demedim "kütüphane yapılsın " mı demedim, kustum islam'a olan nefretimi.
girdiğim gibi koşarak kaçtım evden telefonum çaldı arayan tom cruise'du dedi ki bana:
- " rahat koltuklarımda şuh kahkahalarımla "prolarımı" içiyorum. sağol. "
Ben hiç bir camiyi dolu görmedim şimdiye kadar, ayrıca namaz her yerde kılınır adım başı cami yapmaya gerek yok demenin neresi misyonerlik, 15 milyon dolarlık camide namaz kılana cennete yıldızlı bilet veriyorlarda bizimmi haberimiz yok..!? diye cevaplayabileceğim karacahil islam savunucusunun cahilce kurduğu cümle.
sürekli bela okuduğum, örümcekleşmiş beyinliler sürüsüdür. bunlar bır bır konuşurlar, ama efendim cami yapılacağına okul yapılsın, hastane yapılsın, kütüphaneler inşa edilsin gibi, ulan sizin beyinlerinizi o misyonerler gizli vasıtalarla yıkamışlar da haberiniz yok, tabi olmaz, o denli boş ve donanımsızsınız ki, o zeka küpü misyonerlerin faaliyetlerini de sizler yürütüyorsunuz, onlar da rahat koltuklarında şuh kahkahalarla prolarını içiyorlar, vay gerizekalılar vay...